1960'ları içeren ilkokul, ortaokul yıllarımla lise yıllarımın ilk basamağında Kurtu­luş savaşımızla ilgili roman sayısı onlarla örneklenebilirdi. Sonraki yıllarda toplumcu yazarlarımız emek verdikleri yapıtlarla "Kurtuluş Savaşı Romanlarımızı" çoğalttılar. Yıllar içinde yeni yazılan bu tür romanları okuyucu olarak edinerek okudum, anlama­ya çalıştım. Gitgide çoğalıyordu kurtuluş savaşı romanlarımız. Öğretmenliğe başladığım Posof Lisesinde 1976'da bu tür romanlara yer verirken kişileriyle, yerleriyle, kurgusuy­la anlatımıyla öğrencilerimle paylaştığım yapıt sayısı yirmiyi bulmuyordu. Emeklilik sonrası çalıştığım Açı Dershanesinde, Açı Lisesinde 2022'de seksenin üstünde Kurtuluş Savaşı romanından söz ettik öğrencilerimizin de katkılarıyla torunum Rabiasu Günay'ın da bulunduğu EA-A sınıfında... Halide Edip Adıvarları, Yakup Kadri Karaosmanoğullarını, Tarık Buğraları, Talip Apaydınları, Hasan İzzettin Dinamoları, Kemal Tahirleri... öğrencilik yıllarımda, öğretmenlik yıllarımda bir iki kez okuduğum oldu... Samim Kocagöz'ü de ikinci kez okudum geçen ay... Okuduğum Kalpaklılar-Doludizgin YAZ- KO yayını. 1981'de basılmış... Roman okuyucularına anımsatayım, Samim Kocagöz'ün yapıt­ları 2000'li yılların başlarında yeniden yayımlanmaya başladı... Tüm yapıtların albeni­li baskıları tamamlandı... Yazınımızdaki bu önemli Kurtuluş Savaşı romanı iki cilt. Birinci cilt KALPAKLILAR, ikinci cilt DOLUDİZGİN. Kabaklılarda iç düşmana karşı verilen savaş, Doludizgin'de dış düşmana, sömürgecile­re karşı verilen savaş destanlaştırılıyor. YAZKO, Samim Kocagöz'ün iki ciltlik önemli romanını Tek kitap olarak basmış. İnce pun­tolu 680 sayfalık yapıt KALPAKLILAR'ı da DOLUDİZGİN'i de içeriyor. İlk cilt kuvayımilliyecilerin simgesi KALPAK'tan alır adını. İkinci cildin "doluduzgi sözcüğüyle adlandırılması belki de savaş hızının romana yansımasıdır... 1919'un 14 Mayıs'ın 15 Mayıs'a bağlayan gecedir. İzmir'de yayımlanan HUKUKU BEŞER ga­zetesi başyazarı Hasan Tahsin, İzmir'in işgal edileceği haberini duymuştur. İstanbul'un, Hükümetin, Padişahın işgalcilere destek olmasına çok üzülür. Arkadaşı, Çanakkale gazisi Yusuf'un karşı çıkmasına aldırmadan el bombasını alır, İzmir'i işgal etmeye başlayan Yu­nanlılara fırlatır. Yusuf yaralanır, Hasan Tahsin, Hasan Tahsin ölmüştür. Ondan geriye, "Söz bitti, şimdi silahlar konuşacak." tümcesiyle "Dövüşe ben başlıyorum, siz devam edeceksi­niz" tümceleri kalır... Bir de ilk bombayı atma onuru... İlk kurşunu atan adsız erle birlikte... Hasan Tahsin'in arkadaşı, Çanakkale gazisi Yusuf kaçarken ilk kurşunu atan eri görür çok sevinir... Subaylar, memurlar tutuklanmaktadır. Yusuf da tutuklanır ama Niyazi adlı bir genç onu kaçırır. Niyazi, Yusuf, Salih Efe, Rasim... Anadolu'ya doğru giderlerken Yunan "zulmüne" uğrayan insanlarla karşılaşır. Onları bilinçlendirir. Yavaş yavaş Kuvayımilliye oluşmaktadır. Bilindiği gibi savaş İngiliz, Amerikan sömürgeciliğinin desteklediği Yunanlılara, İngilizlerle işbirliği yapan İstanbul hükümetine, İstanbul basınına karşı verilmektedir. Kuvayı Milliyeci Talip, Damat Ferit'in Başkatibinin kızına yaklaşır. Kız da Talip'e. Müjgan okumuştur, yabancı dil bilmektedir, aydındır. Atak bir Kuvayımilliyeci olur. İstan­bul Hükümetinin planlarını öğrenir. Talip'e getirir. Bilgiler Ankara'ya aktarılır... İstanbul işgal edilmiştir... İstanbul işbirliği içindedir. İstanbul SÖYLEV'deki "İç düşmanlardan"dır... Kuvayımilliye Anadolu'nun dört bir yanında örgütlenmiştir. Düzenli orduya dönüşmüştür... Doludizgin çatışmaların, savaşın... romanıdır. Talip aranmaya başlayınca Müjgan'la Anadolu'ya geçecektir... Cephane taşıyan gemiye binmişlerdir. İngiliz gemisiyle çatışırlar. Batırırlar gemiyi. Müjgan vurulmuştur, ölmüştür. Savaş tüm şiddetiyle sürmektedir. Yusuf kolunu yitirir. Sakarya utkusundan sonra binbaşı olur. Yurt savunmasında, bağımsızlık sava­şında "hizmetini" sürdürür. Roman Mustafa Kemal Paşa'yla biter... Paşa, Mustafa Kemal Paşa, Kordonboyu'nda, halkı selamlamaktadır.