Bak “dini bütün” (!) mümin kardeşim.
Atalarımız, “İbadet de, kabahat de gizlidir” der.
Özel yaşantımla ilgili Allah’dan başkasına hesap vermek mecburiyetinde olmasam da…
Merakını gidermek için birkaç kelam edeyim.
Milli ve manevi değerlerime bağlıyım.
Atatürkçü’yüm, MHP’nin kurulduğu 1969 yılından beri de “Ülkücü”yüm.
İbadetlerimi elimden geldiğince (mümkün olduğunca da gizlice) yerine getirmeye çalışırım.
Tutum ve davranışlarımla bu dünyayla, ahret arasında denge kurmaya çalışan tipik bir Oğuz-Çepni Türkü’yüm.
Yalan, dolan, talan, hırsızlık, yolsuzluk, riya, iftira bilmem.
“Yaratılanı hoş görürüm, Yaratan’dan ötürü!”
Kötü alışkanlıklarım olmadığını düşünüyorum.
Sigara, puro ve pipoyu bırakalı 22 yıl oldu.
Kumarla hiç aram yoktur.
İçki…
Yılda bir-iki kez o da eş-dost toplantılarında bir-iki kadeh rakıya, bir bardak biraya hayır demem.
Allah’la arama kimsenin girmesine de asla izin vermem!
Neyse, uzatmayayım.
Biliyorsun…
31 Aralık Pazar, 2023’ün son…
01 Ocak Pazartesi de, 2024’ün ilk günü.
Buraya kadar anlaştık mı?
Anlaştık!
Hah gelelim şimdi zurnanın “zırt” dediği yere.
Sevgili “dini bütün” (!) mümin kardeşim!
“Mekke’nin Fethi” 11 Ocak 630’dur, bu bir.
Hıristiyanlar’ın kutladığı “Noel Yortusu”, 25 Aralık tarihine denk gelir, bu da iki.
Sen yılbaşı gecesi ister ibadetini yap, ister şeyhine, şıhına bademlen, ister başka organizasyonlar düzenle, ister yat uyu kimseyi ilgilendirmez.
Amma ve lakin…
Yılbaşına günler, saatler kala şov yapma, riyakarlık etme, halkın arasına nifak tohumu ekme!
İsteyen istediği gibi yaşar, sana ne?
“Bir zamanlar beraber yürüdüğünüz” o malum sümüklünün aklına uyarak bir de “Kutlu Doğum Haftası” gibi bir ucube uydurmuştu büyükleriniz, hatırladın değil mi?
Amaç, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı perdelemekti.
E peki, “öküz ölüp ortaklık bozulduktan” sonra ne oldu?
Büyükleriniz, “pardon”, deyip çark etti!
Yüce İslam Dini’ne ait mübarek gün ve geceler…
Milli bayramlarımızın ve yılbaşı gibi özel günlerin alternatifi değildir.
Bırakın artık bu ucuz şark kurnazlıklarını.
Hem sonra…
O malum milletvekili, partisinin hırsızlıklarını savunmak için ne demişti:
“Bu yapılan, günah işleme özgürlüğüne müdahaledir”
Eğer “huzur hakkı” kılıfına uydurulmuş beş-on yerden haksız yere maaş almıyorsa…
Eğer 9-10 yaşındaki kız çocuklarını koynuna alacak kadar ahlak yoksunu bir din bezirganı değilse…
Eğer KPSS’de 90-100 puan alanın yerine 40-50 puan alanı işe alıp, kul hakkı yemiyorsa…
Bırakın, kendi parasıyla yılda bir kez felekten bir gece çalanın da günah işleme özgürlüğü olsun be “dini bütün” (!) mümin kardeşim.
Ha, bize gelince…
Öyle aman aman bir yılbaşı kutlaması yapanlardan değiliz.
Normal yaşantımız ne ise, yılbaşı gecesi de farklı olmayacak.
Ama rakısını kapıp, çat kapı yapan bir dostumuz olursa, ona da “niye geldin” demek haddimize düşmez!
Yeni yılın, başta ülkemiz ve Türk Milleti olmak üzere, tüm insanlığa sağlık, huzur, mutluluk ve barış getirmesini diliyorum.
Tabi ki sana da, “dini bütün” sevgili mümin kardeşim!..