Seyfullah Çiçek
Köşe Yazarı
Seyfullah Çiçek
 

YANDIK, BATTIK, ÖLDÜK, BİTTİK

Saat 10.00’da Görele Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk heykeli önünde yapılacak olan “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlama töreni için; traşımı oldum, takım elbisemi giydim, kravatımı taktım, şemsiyemi aldım, şakır şakır yağan yağmura inat hem emekli bir eğitimci ve hem de İYİ Parti Görele İlçe Teşkilatı Başkan Vekili sıfatıyla biraz erkenden yola koyuldum. Kahvehaneye gitme alışkanlığım olmadığından, tören vaktine kadar sığınacak bir yer aradım. Baktım, Foto Fikret dükkanı kapatmış, bir yerlere gidiyor. En iyisi, Haydar’ın dükkanına sığınmak: -Selamünaleyküm Haydar (Bektaş)! -Yandık, battık, öldük, bittik… Haydar’ın kulağında telefon, bir yerlerle konuşuyor, bizi duyduğu yok. Üsteliyorum: -Haydar, selam verdik! -Neee…Kaç oldu kaç?Uyh anam, 13’ü geçti mi? Yuh artık, resmen bittik! -N’oldu Haydar? Niye bittin? -Hocam sen miydin? -Yok, ben değil Reyiz! -Ah Hocam ah, bizim derdimiz de o ya…Bi sussa acuk nefes alacağız ama susmuyor ki! Aha dolar 13’ü de geçmiş. Yandık Hocam, öldük abi, bittik müdürüm! Geçen yıl torbasını 35’e sattığım kömür oldu 100…Yılbaşında 115 olan tüpgaz oldu, 200…                                     *** Ha, unutmadan bilmeyenler için tanıtayım. Sevgili Haydar, bizim Görele’nin tanınmış, sevilen, sayılan, güler yüzlü tüpgaz ve kömür bayisidir de!.. “Haydar da yandıysa, gariban vatandaş ne yapsın”, diyeceğim demesine de… Hemen aklıma Nazım’ın dizeleri takılıyor: “…Ve bu dünyada bu zulüm senin sayende sayende Ve açsak yorgunsak al kan içindeysek eğer Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak Kabahat senin kabahat senin kabahat senin Demeye de dilim varmıyor ama Kabahatin çoğu senin canım kardeşim!”                                    
Ekleme Tarihi: 24 November 2021 - Wednesday

YANDIK, BATTIK, ÖLDÜK, BİTTİK

Saat 10.00’da Görele Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk heykeli önünde yapılacak olan “24 Kasım Öğretmenler Günü” kutlama töreni için; traşımı oldum, takım elbisemi giydim, kravatımı taktım, şemsiyemi aldım, şakır şakır yağan yağmura inat hem emekli bir eğitimci ve hem de İYİ Parti Görele İlçe Teşkilatı Başkan Vekili sıfatıyla biraz erkenden yola koyuldum.

Kahvehaneye gitme alışkanlığım olmadığından, tören vaktine kadar sığınacak bir yer aradım.

Baktım, Foto Fikret dükkanı kapatmış, bir yerlere gidiyor.

En iyisi, Haydar’ın dükkanına sığınmak:

-Selamünaleyküm Haydar (Bektaş)!

-Yandık, battık, öldük, bittik…

Haydar’ın kulağında telefon, bir yerlerle konuşuyor, bizi duyduğu yok.

Üsteliyorum:

-Haydar, selam verdik!

-Neee…Kaç oldu kaç?Uyh anam, 13’ü geçti mi? Yuh artık, resmen bittik!

-N’oldu Haydar? Niye bittin?

-Hocam sen miydin?

-Yok, ben değil Reyiz!

-Ah Hocam ah, bizim derdimiz de o ya…Bi sussa acuk nefes alacağız ama susmuyor ki! Aha dolar 13’ü de geçmiş. Yandık Hocam, öldük abi, bittik müdürüm! Geçen yıl torbasını 35’e sattığım kömür oldu 100…Yılbaşında 115 olan tüpgaz oldu, 200…

                                    ***

Ha, unutmadan bilmeyenler için tanıtayım.

Sevgili Haydar, bizim Görele’nin tanınmış, sevilen, sayılan, güler yüzlü tüpgaz ve kömür bayisidir de!..

“Haydar da yandıysa, gariban vatandaş ne yapsın”, diyeceğim demesine de…

Hemen aklıma Nazım’ın dizeleri takılıyor:

“…Ve bu dünyada bu zulüm senin sayende sayende

Ve açsak yorgunsak al kan içindeysek eğer

Ve hala şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

Kabahat senin kabahat senin kabahat senin

Demeye de dilim varmıyor ama

Kabahatin çoğu senin canım kardeşim!”

                                   

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.