Seyfullah Çiçek
Köşe Yazarı
Seyfullah Çiçek
 

SOYLU BAKANIMIZLA BİR SÖYLEŞİ

Değerli okurlarım! Soylu Bakanımızla, ilgiyle okuyacağınızı umduğum güzel bir söyleşi yaptık. Biz sorduk, o içtenlikle cevapladı. Buyurun, hep birlikte okuyalım: -Sayın Soylu Bakanım, onca yoğun işlerinize rağmen bize vakit ayırıp kabul ettiğiniz için öncelikle teşekkür ederim. -Estağfurullah, ne demek…Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla… -Efendim, henüz sorulara geçmedim. -Haklısınız, dil alışkanlığı işte. Buyurun! -Sayın Soylu Bakanım, güne nasıl başlarsınız, önce onu öğrenelim. -Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla sabah saat 6’da kalkar, zaruri ihtiyacımı gördükten sonra, traşımı olur… E, sonra Sayın Soylu Bakanım. -Sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla kahvaltıya oturur, bir güzelce kahvaltımı yaparım. Efendicazıma söyleyeyim, bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla günlük gazetelerin başlıklarına göz gezdiririm. -Afiyet olsun Sayın Soylu Bakanım. Kahvaltıdan sonra doğru Bakanlığa… -Hayır oraya değil, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla olay mahalline… -Yine mi olay? -Olaysız gün mü var memlekette. Sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla çizmelerimi giyer, kaskımı takar…(Hüngür, hüngür…) -N’oldu Sayın Soylu Bakanım? -Ne bileyim işte birden duygusallaştım. Sayın Cumhurbaşkanımızı kaybetmekten korkuyorum da! (Hüngür, hüngür) -Ağlamayın Sayın Soylu Bakanım, beni de ağlatacaksınız. Öyleyse sizi daha fazla yormadan, üzmeden Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla (atalarımız boşuna "Üzüm üzüme baka baka kararır” dememiş!) söyleşiyi kısa keseyim bari! Not: Bu söyleşi tamamen hayal mahsulüdür, özel ve tüzel kişilerle uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur! (S.Ç.)
Ekleme Tarihi: 27 August 2022 - Saturday

SOYLU BAKANIMIZLA BİR SÖYLEŞİ

Değerli okurlarım!

Soylu Bakanımızla, ilgiyle okuyacağınızı umduğum güzel bir söyleşi yaptık.

Biz sorduk, o içtenlikle cevapladı.

Buyurun, hep birlikte okuyalım:

-Sayın Soylu Bakanım, onca yoğun işlerinize rağmen bize vakit ayırıp kabul ettiğiniz için öncelikle teşekkür ederim.

-Estağfurullah, ne demek…Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla…

-Efendim, henüz sorulara geçmedim.

-Haklısınız, dil alışkanlığı işte. Buyurun!

-Sayın Soylu Bakanım, güne nasıl başlarsınız, önce onu öğrenelim.

-Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla sabah saat 6’da kalkar, zaruri ihtiyacımı gördükten sonra, traşımı olur…

E, sonra Sayın Soylu Bakanım.

-Sonra, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla kahvaltıya oturur, bir güzelce kahvaltımı yaparım. Efendicazıma söyleyeyim, bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla günlük gazetelerin başlıklarına göz gezdiririm.

-Afiyet olsun Sayın Soylu Bakanım. Kahvaltıdan sonra doğru Bakanlığa…

-Hayır oraya değil, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla olay mahalline…

-Yine mi olay?

-Olaysız gün mü var memlekette. Sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla çizmelerimi giyer, kaskımı takar…(Hüngür, hüngür…)

-N’oldu Sayın Soylu Bakanım?

-Ne bileyim işte birden duygusallaştım. Sayın Cumhurbaşkanımızı kaybetmekten korkuyorum da! (Hüngür, hüngür)

-Ağlamayın Sayın Soylu Bakanım, beni de ağlatacaksınız. Öyleyse sizi daha fazla yormadan, üzmeden Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla (atalarımız boşuna "Üzüm üzüme baka baka kararır” dememiş!) söyleşiyi kısa keseyim bari!

Not: Bu söyleşi tamamen hayal mahsulüdür, özel ve tüzel kişilerle uzaktan, yakından bir ilgisi yoktur! (S.Ç.)

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.