Son olmasını dilediğimiz 9 şehidimizin ardından şöyle bir geriye dönüp bakıyorum da…
Bugünlere nasıl geldiğimiz gözlerimin önünde canlanıyor.
Nasıl mı geldik?
-4 Nisan 2013 tarihinde “Çözüm Süreci” diye ucube bir hareket başlattılar, içlerinde “Saray Sanatçıları” Orhan Gencebay ve Hülya Koçyiğit başta olmak üzere 63 “Akil Adam”ı yurt sathına yaydılar.
- 16 Kasım 2013 tarihinde Diyarbakır Meydanı’nda azılı Türk düşmanı Şiwan Perez adlı herifin “Megri…Megri” (PKK'nın ilk kadroları içinde yer alan ve çatışmada öldürülen bir PKK'lı teröristi anlatıyor) nağmelerine vokalistlik yapıp, salya sümük ağladılar.
-Bu şerefsiz katillerle Oslo’da ve Dolmabahçe’de mutabakatlar yaptılar.
-Maçaları sıkışınca seçim zamanlarında, “Kırmızı Bülten”le aranan kanlı katil Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkardılar.
-Onun ağabeyi “Çocuk katili” Apo’nun TRT’de mektubunu okuttular.
-Bu şerefsiz kanlı katillere şirin görünmek için “Andımız”ı ve Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm Diyene” özdeyişini yasakladılar, “TC”yi devlet dairelerinden kaldırdılar.
Ve bu rezaletlere, 7 Eylül 2014 tarihinde “Balgat”tan arş-ı alaya şöyle bir yiğit bir ses yükseldi:
“62'nci hükümetin terzisi Erdoğan, kumaşı BOP, hastalıklı bedeni yeni Türkiye, gıdası bölücülük, vitamini Paralel yapıyla mücadele, ezberi yeni anayasa, kirli mayası ise rüşvet ve yolsuzluk dosyalarıdır. Yeni hükümetin tek hedefi Recep Tayyip Erdoğan'ın ikbal ve çıkarlarına hizmettir. Sırf bu yüzden 62'nci hükümet bir Erdoğan kumpası, bir Erdoğan komplosudur ve tepeden tırnağa zincirli, A'dan Z'ye prangalıdır”
Sonra ne mi oldu?
“Balgat”tan yükselen “yiğit” sesin sahibi; kafasına tuğla düşüp geçmişi resetlemişçesine bir anda 180 derece çark edip, soluğu bunların yanında alıvererek yiğitliğe leke sürdü.
Hatta o kadar ileri gitti ki…
“FETÖ”cüler tarafından uydurma bir Ergenekon davasından içeri tıkılan kendi milletvekili Em.Korg.Engin Alan için kılını bile kıpırdatmazken, terör örgütünün parlamento uzantısı dediği malum siyasi partinin hapiste yatan belediye başkanı “Ahmet Türk”ü bile affettirdi.
Şimdi kalkmışlar, kerpiç tuğlalı damların, deprem çadırlarının yiğit vatan evlatlarının aziz naaşları üzerinden kendilerine rol kapmaya çalışıyorlar.
Hadi canım siz de!