Vaktiyle padişahın biri “Faiz sebep, enflasyon sonuç” diye bir teori atmış ortaya.
Bu teorisini uygulamak üzere, emre muntazır bir Maliye Nazırı bulmuş!
Bu nazır, koltuğa oturur oturmaz Ortodoks, Heteredoks, Meterodoks…gibi bilimsel (!) laflar sıralamaya başlamış.
Derken, hazine hepten dibe vurmuş.
Padişah sonra düşünmüş, taşınmış, kafasında bir Şimşek çakmış!
“Evreka, evraka…”
Pardon, “Buldum, buldum”diye bağırmaya başlamış.
Vaktiyle, “Halk Bank’ı dolandırmaya kalktı” dediği “Bulunmaz Hint Kumaşı”nı tekrar maliyenin başına geçirmiş.
Yeniden koltuğuna oturan Maliye Nazırı bakmış ki; Hazine tamtakır, kuru bakır!
Hemen padişahın huzuruna çıkarak, durumun felakete doğru
sürüklendiğini lisan-ı münasiple arz etmiş.
Maliye Nazırı'nı pür dikkat dinleyen padişah hazretleri, emri patlatmış:
"-Tavuk satan köylülerden tiz 10 akçe vergi alına!"
“Yetmez, Haşmetlü Padişahım” demiş, Maliye Nazırı:
"-Başka kaynaklar da bulmalıyız. Malum, tavuk vergisi Külliye’nin mutfak masraflarını bile karşılamaz."
“Peki” demiş, Padişah Hazretleri:
“-Adı “İBİŞ” olanlardan da 10’ar akçe alına!”
“Bu da yetmez hünkarım. 15 makam uçağınız su yakmıyor her halde, onun benzin masraflarını bile karşılamaz bu miktar", diye üstelemiş, Maliye Nazırı.
“O halde” demiş, Padişah Hazretleri:
“-Karısından korkan tüm “KILIBIK”lardan da 10’ar akçe alına!” demiş.
Maliye Nazırı, “Efendim” demiş, “ 5-10 yerden huzur hakkı alan garip kullarınıza diş kirası bile çıkmaz, bundan"
Padişah Hazretleri;
"-Tüm “KEL”lerden de 10’ar akçe alına, diye son noktayı koymuş.
Vergi memurları ülkenin dört bir tarafına salınmış.
O köy senin, bu mezra benim fellik fellik vergi avına çıkmışlar.
Tahsilata çıkan memurlardan biri, mal bulmuş magribi gibi sevinçle, tavuk satan köylülerden birinin yanına yaklaşarak, “Padişahımızın emridir” demiş:
“-Tavuk sattığın için 10 akçe vergi vereceksin!”
Adam, “Alt tarafı ufacık bir tavuk. Nereden çıktı şimdi bu kadar vergi” diye tepki gösterince, yanındaki arkadaşı:
"-Padişah buyruğuna karşı koyma İBİŞ", demiş.
“Neee?...”diye, gürlemiş vergi memuru:
“-Demek senin adın İBİŞ.
Öyleyse 10 akçe daha vergi vereceksin!”
Adam başlamış feryad-ı figan eylemeye:
“-Yapmayın ağalar, etmeyin paşalar! Ben eve gidince KARIMA nasıl hesap vereceğim?”
“Bak hele” demiş, maliyeci:
“-Sen aynı zamanda KILIBIKSIN da…Hiç şansın yok, 10 akçe de
“KILIBIK”lıktan...”
Köylü iyice fıttırıp, o hırsla takkesini yere çalmış.
“Vaay uyanık vaay!” demiş, maliyeci:
“-Aklın sıra KELİNİ de saklamaya çalışırsın ha!
‘Takke düştü KEL göründü’, ver 10 akçe daha!.."
Fıkramız bu kadar.
Görüyorsunuz; ne ülkeler, ne padişahlar varmış.
İyi ki “Şahsım Ülkesi”nde bunlar yok.
Aksi halde durumumuz nic'olurdu?
Oturup, kalkıp halimize şükredelim!