Yaz yağmurları aralıklarla devam ediyor. Kafama kim kızdırdı bu haziranı diye sorular takılıyor.
-Kim ağlattı bu haziranı.
Göz yaşları sel oldu zavallının . Ne varsa hazirana dair hep çürüttü. Meyveler olmadan dökülü verdi dalından. Bahçelere ektiğimiz ekinler toprakta çimlenmeden çürüdü gitti. Ihlamur ağaçlarda tarumar oldu. O güzel kokular açmayan çiçeklerinde boğuldu gitti. Ihlamur kokusu yerine, doğmadan ölmüş çiçeklerin hıçkırıklarına boğuldu kaldırımlar. Ihlamur kokuları bir başka yıla kaldı.
Çok eskilerden böyle bir haziran ayında bir akşam üstü duvarda gaz lambası yanarken Yaramazlık bu ya gaz lambasını üfleyi verdim. Gaz lambasını şişesinin tepesinde bir üfledim ki, Çocuk dili gibi alev önce harlandı. Sonra boğulu verdi nefesimde. Ufacık odamız zindan gibi karanlığa gömüldü. Herkes de bir panik ne oldu derken, Şefkat yüklü bir elin kulaklarımı çektiğini hissettim karanlıkta. Benim çocukluğumda kulak çekmek, Hele, hele yaramazlıklardan sonra büyüklerimizin huy haline gelmişti. Işığın söndürdüğüm alevi kulaklarımda yanmaya başlamıştı. Kulak kepçelerimin kızarıklığında odamız aydınlanmıştı sanki. Yaptığım yaramazlıktan utanmıştım utanmasına da, Kulaklarımın sızısıyla gözlerim uykuya dalmış gitmişti. Hiç unutmam o geceki rüyamı. Rüyamda bir adam beni dizine yatırmış bana bir masal anlatıyordu. Masala öyle bir dalıp gitmiştim ki,
-Bir kuş ağaçtan bir uçtu dedi adam
Ağaçtan bir düştüm. Zıplayı vermişim yattığım kuru tahtanın üzerinden. Kendime geldiğimde ışık yanıyordu yine duvarda. Hiç sönmemiş gibi. Kulağım yanan ışığa eşlik ediyordu. Birden çırçır böceklerinin bir birine karışmış sesleri doldu kulaklarıma yine uykum geldi.Şefkatli bir el kucağına aldı beni divana götürüp yatırdı. Çocuk bedenim yün yatağa gömüldü. Üzerime yorganı örttü. Gerisini hatırlamıyorum. Çünkü rahat yataklarda yorganınızda boyunuza kararsa Uyur gidersiniz. Ne ağaçtan düşersiniz, ne de karabasanlar musallat olur uykunuza. Hele bir de aylardan haziransa. Ve o sizi yatağa taşıyan şefkatli, müşfik elin sahibi bir de öpücük koydu mu yanağıma günlerce uyuduğumu hatırlarım. Ahhh benim yaramazlıklarım....! M.Yayla-Görele