Zamları tartışmak eski Türkiye'den kalma ilkel bir davranış bugün. Hele zamlar üzerinden yönetimi zayıflatıp ve sonrasında devirmeyi düşünmek tam bir ahmaklık.
Zamların hükümetle ve yönetimle ne âlâkası var!
Bunların her biri başlı başına birer özel şirket ve kuruluştur. Zamları bu şirketler ve kuruluşlar yapıyor. Hesaplarına kitaplarına bakıyorlar, dağıtımını yaptıkları ürünlere zam yapmaları gerekiyorsa ticari gerçekçilik ölçeklerinde fiyat ayarlamasına gidiyorlar.
Hani; devlet çimento mu üretir, devlet basma- pazen mi dokur, devlet petrol mü satar, devlet içki mi imal eder, devlet şeker fabrikası mı işletir, devlet demir çelik mi satar, devlet ayakkabı mı yapar diyordunuz ya!
Hani; devletin işi eğitim, güvenlik ve sağlık diyordunuz ya! Hani, devlet sadece koordine eden ve kontrolleri yapan bir kuruma dönüşmeli diyordunuz ya; tam da öyle oldu işte! Devlet bu işlerin hepsini üçünü beş kuruştan özel sektöre devretti.
Hatta eğitim, sağlık ve güvenlik işlerini de özel sektöre bıraktı. Özel hastaneler ve özel okullardan sonra, işletme hakkı devri veya anonim şirketleşme yöntemleriyle savunma sanayi tesisleri de özel sektöre devrediliyor.
Petrol ürünlerini özel sektör pazarlıyor, elektrik dağıtımını çeşitli adlar altında kurulmuş firmalar yapıyor. Doğalgaz işini de özel firmalar yapıyor. Bu firmalar ürünlerine zam yapınca başta muhalefet olmak üzere yönetim karşıtı kim varsa ver yansın ediyor hükümete, yönetime.
El insaf!
Yönetimin ne günahı var, zamları artık hükümetler yapmıyor şirketler yapıyor.
Bir de serbest piyasa diye bir kavram var, serbest piyasa ekonomisi! Çok bilimsel bir kavramdır bu, öyle hafife falan da almayın. Ticari sır diye de bir kavram var; kaça aldın da kaça satıyorsun diye de soramazsın.
Eski Türkiye'de olsa haklısınız; elektrik işi Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na bağlıydı. Zammı bakanlık yapardı, biz de bakana ve başbakana kızardık. Kızardık ve bazen oy bile vermezdik. Şimdi kime kızacaksınız, kime oy vermeyeceksiniz. Şirketler seçimle kurulmuyor ki. Ticari işletmelere vatandaşın hesap sorma hakkı mı var?
Peki, bütün bunlar nasıl oldu mu diyorsunuz? Çok kolay oldu. Devlet bu kurum ve kuruluşları elinden çıkartırken bu ülkenin vatandaşı benim partim yapıyor diyerek tam destek verdi. Benim liderim yapıyor diye gurur duydu. Taraf oldu, oy verdi.
Böyle olacağı baştan belli miydi? Belliydi ama böyle olacak diyenlere terörist dediler, vatan haini dediler. Türkiye düşmanı dediler. Yani zamları hükümet yapmıyor, hükümetin getirdiği sistem sonucu ortaya çıkan ticari işletmeler yapıyor.
Devletin koordinasyon ve kontrol görevi ne oldu bu arada derseniz, kağıt üzerinde böyle bir görevi olsa da gerçekte bu işletmelerden yana olan bir tavır ortaya koyuyor.
Şimdi yine diyeceksiniz ki zaman zaman bakanlar falan çıkıp doğalgaza zam yapılmayacak diyorlar, bunlara ne demeli! Gülüp geçiniz efendim; artık bakanları bile vatandaş seçmiyor, kimseye karşı bir sorumlulukları yok. Dilin kemiği olmadığı için de ağızlarına geleni söylüyorlar. İnanıyor musun yoksa!
Giresun Limandaki ucubeler yıkılacaktı, Cumhurbaşkanı öyle söylemişti, yıkıldı mı?
Yeni Türkiye dedikleri bu işte… Cebinizden her gün bir birkaç liranızı daha fazladan alıyorlar, hem de gözünüze baka baka. Pişkin pişkin sırıta sırıta.
Bu yönetim anlayışının sonucu budur. Zamları bile yönetimle ilişkilendirip eleştiremezsiniz. Biz yapmadık şirketler yaptı derler.
Yapabilirseniz kökten bir değişiklik yapmanız gerekiyor. Hayatınızın en büyük yanlışını yaptıyasınız bir kere, bu değişikliğe bile gücünüz yetmeyebilir. Siz iyisi mi cüzdanının kenarını açık bırakın da ihtiyacı olanlar alıversinler.
Eh size de birkaç kuruş bırakırlar herhalde!