Tepelerden koşarak geldi. Ter içinde kalan yüzünü gömleğinin kollarına sürerek kurulamaya çalıştı. Yorgunluktan ayakları iki ipin birbirine dolanıp düğüm oluşu gibi bir birlerine dolanıyor ,bir düşüyor bir kalkıyordu. Sırtında ki oldukça ağır yükün altında direniyor, aklından bir an önce eve varsam diye geçiriyordu. yükü yüklendiğinde bu kadar ağır olmayan yük yol uzadıkça ne kadar da ağırlaşmıştı. Kolları morarmaya ellerinin üzerin damarlar şişmiş, ha patladı ha patlayacak kadar gerilmişti.Bu bana çocukların balon şişirirken balonun havasını ayarlamadan güm diye patlamasını hatırlatsa da, inşallah öyle olmaz deyip dualar döküldü dudaklarımdan. Ne kadar zordu hayata hamallık etmek. Hayata hamal olmadan yaşamak herkese nasip de olmaz hani. Kimi bilgiye hamaldır, kimi sırtındaki yüke, kimi de kendine emanet edilen canları refah içinde umutlarına eriştirmeye hamaldır. Benim çocukluğumda hamalların sırtında semer vardı. Sırt çantası gibi giyilirdi. Bele semer gibi yatan acıtmayan, Yukarısı ince alt kısmı yastık gibi bu semerler yükü kavrar, üstünden doğru yük düşmesin diye kocaman işaret parmağı kalınlığında ki iple yük emniyete alınır, iki elle çekilirdi. İki büklüm olunur gözler ayak uçlarından başka şey görmezdi ağır yükün altında. Sonra iki tekerlekli el arabaları çıktı. Sırtta taşınan semerlerden daha konforlu olsalar da onu çekmeye güç ve kuvvet gerekirdi. Kasabada ünlü hamallar vardı. Onca yükü taşırlar hiç hal ağlamazlardı. Kıtlama çay içerler,yamalı pantolon giyinirlerdi. Ama alın terlerinde biten bereket çiçeklerini koklarlar, Helal bir lokma yutmanın mutluluğu ile yorgun günlerin gecelerinde uyurlardı deliksiz. Dinç kalkarlar sabah yine hamal pazarında yük beklerlerdi ümitle. Şimdi onların yerlerini arabalar alsa da babadan kalma bir zanaat olarak yapanlara güç ve kuvvet dileklerimle, zor işlerinde kolaylıklar diler, zor hayatlarının altında ezilen bu insanların huzurunda saygı ile eğilirim. İyi ki varsınız koca yürekli güçlü insanlar. Sizler kazanmayı hak ederken sizlerin sırtından kazananlara yazıklar olsun. Hayat adil olacaksa yük taşıyan da en az yük taşıtanlar kadar refah yaşamalı. Nerede? Paranın gücü insanın gücünü esaret altına almışsa ne demeli...? M.Yayla-Görele
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa YAYLA
Yazı Detayı
Bu yazı 137+ kez okundu.
HAMAL
Tepelerden koşarak geldi. Ter içinde kalan yüzünü gömleğinin kollarına sürerek kurulamaya çalıştı. Yorgunluktan ayakları iki ipin birbirine dolanıp düğüm oluşu gibi bir birlerine dolanıyor ,bir düşüyor bir kalkıyordu. Sırtında ki oldukça ağır yükün altında direniyor, aklından bir an önce eve varsam diye geçiriyordu. yükü yüklendiğinde bu kadar ağır olmayan yük yol uzadıkça ne kadar da ağırlaşmıştı. Kolları morarmaya ellerinin üzerin damarlar şişmiş, ha patladı ha patlayacak kadar gerilmişti.Bu bana çocukların balon şişirirken balonun havasını ayarlamadan güm diye patlamasını hatırlatsa da, inşallah öyle olmaz deyip dualar döküldü dudaklarımdan. Ne kadar zordu hayata hamallık etmek. Hayata hamal olmadan yaşamak herkese nasip de olmaz hani. Kimi bilgiye hamaldır, kimi sırtındaki yüke, kimi de kendine emanet edilen canları refah içinde umutlarına eriştirmeye hamaldır. Benim çocukluğumda hamalların sırtında semer vardı. Sırt çantası gibi giyilirdi. Bele semer gibi yatan acıtmayan, Yukarısı ince alt kısmı yastık gibi bu semerler yükü kavrar, üstünden doğru yük düşmesin diye kocaman işaret parmağı kalınlığında ki iple yük emniyete alınır, iki elle çekilirdi. İki büklüm olunur gözler ayak uçlarından başka şey görmezdi ağır yükün altında. Sonra iki tekerlekli el arabaları çıktı. Sırtta taşınan semerlerden daha konforlu olsalar da onu çekmeye güç ve kuvvet gerekirdi. Kasabada ünlü hamallar vardı. Onca yükü taşırlar hiç hal ağlamazlardı. Kıtlama çay içerler,yamalı pantolon giyinirlerdi. Ama alın terlerinde biten bereket çiçeklerini koklarlar, Helal bir lokma yutmanın mutluluğu ile yorgun günlerin gecelerinde uyurlardı deliksiz. Dinç kalkarlar sabah yine hamal pazarında yük beklerlerdi ümitle. Şimdi onların yerlerini arabalar alsa da babadan kalma bir zanaat olarak yapanlara güç ve kuvvet dileklerimle, zor işlerinde kolaylıklar diler, zor hayatlarının altında ezilen bu insanların huzurunda saygı ile eğilirim. İyi ki varsınız koca yürekli güçlü insanlar. Sizler kazanmayı hak ederken sizlerin sırtından kazananlara yazıklar olsun. Hayat adil olacaksa yük taşıyan da en az yük taşıtanlar kadar refah yaşamalı. Nerede? Paranın gücü insanın gücünü esaret altına almışsa ne demeli...? M.Yayla-Görele
Ekleme
Tarihi: 30 Eylül 2022 - Cuma
HAMAL
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.