Hani bir şarkı vardır bilir misiniz “Seni Sevdim Diyenler Çekip Gittiler “ diye başlar ve devam eder. Ne kadar güzel, ne kadar sihirli iki kelime... İçinde neler barındırıyor, tabi anlayana ve anlatana...
Sevgi paylaşıldıkça çoğalır, tıpkı zincir halkaları gibi her bir halka bir varlık, her bir halka güç demektir. Sevgiden anlamayan vermesini bilmeyen varlıklarda zayıf halkalardır ve bu zincirde barınamazlar, düşerler. Sarılmak, dokunmak, öpmek, gülümsemek, şımartmak, düşünmek, ilgi sevginin minicik parçalarıdır.
İnsanı bulutlara çıkarır, mutlu eder. Sevgi de maddiyat olmaz, çünkü para ile satın alınmaz. sevgi vermeden alınmaz, emek vereceksin sevgi için, çiçeğine su, hayvan dostuna ilgi, insanına sarılacaksın...
Sen Çok seversen çabuk kaybedersin … Hiç aklında yokken biri çıkar karşına… Önce hâl hatır sormalar, sonra da kısa kısa konuşmalar derken alışırsın ona… Her gece yatmadan en son ona " iyi geceler", her sabah uykulu gözlerle ilk ona " günaydın" dersin.. Düşünürsün. Önemsersin. aklın onda kalır.. kendinden çok onu umursarsın.. seversin işte… En sonunda tamamen kaybedersin.. Ve yine birini bu kadar çok sevmemen gerektiğini göğsünün altındaki o tarifsiz sızıyla öğrenirsin...
Sevgi büyüdükçe, dünya güzelleşir, güneş bir başka doğar, yağmur bir başka yağar, ay bir başka güzel görünür göze... Hatta aynaya baktığınızda kendinizi bile bir başka görmeye başlarsınız.Nefestir sevgi, huzurdur, yastığa başınızı koyduğunuzda gülümseyerek uykuya dalmaktır, sevgi hayattır, yaşamın ta kendisidir.Sevginin olduğu yerde kin, nefret, kıskançlık, bencillik olmaz, barınamazlar.Hastalıklar bile çabuk geçer, ilaç gibidir, insanı zinde tutar.
Gülümsemektir sevgi, gülümserken kırk kas birden çalışır, yüzünüz kırışmaz. Her derde devadır ve sadece bu dünyada işinize yarar.Yaşam çok uzun gibi görünse de çok kısa biliyorsunuz, sarılın sevdiklerinize, sıkılmadan söyleyin sevdiğinizi, mutlu edin onları ve sizde mutlu olun, korkmayın söyleyemiyorsanız da bir kere deneyin ve arkası gelecektir inanın.Ama birde bu hayatta SENİ SEVİYORUM diyerek yüzünüze gülenlerde var unutmayın…
Sevdiğin kişiler ayrılırken, yeminler ederler… Ayrılsak da dost arkadaş kalacağız diye… Ama sevdiğin kişiden ayrılınca bu söylenen sözler unutulur belki de...
Neden, niçin unutulur yaşanan o güzel günler diye hep düşünüsün, belki de hala sesini duymak, onu görmek istersin belki de…
Sen belki onun sesini duymak istersin ama o ise seni çoktan unutmuş ve başka limanlara sığınmıştır belki de…
Tıpkı önceki yazılarımda da paylaştığım gibi “Sevme Arkadaş”…
Sevme sakın arkadaş… Acı çekersin… Sen seversin hem de canından çok seversin, onu gözünden bile sakınırsın, gözün hiçbir şeyi görmez seversen… Alay konusu olursun seversen… Sana gülerler seversen… Senle oynarlar seversen… Seversen açı çekersin… Seversen dünyayı tozpembe görmeye başlarsın seversen eğer… Her gece “Allah’ım sana şükürler olsun ölmeden cennete kavuşturdun beni” diye dualar edersin başına geleceklerden habersiz… Seversin ismini duyunca yüreğin deli gibi çarpar, gözlerin her zaman onu arar, dilinden her zaman onun adı çıkar, yinede kıymet bilmezler ve giderler…
Sonra kalbini çaldığı, aşkını çaldığı, senden seni çaldığı saz olursun elinde. Bir yandan çalar iken seni, bir yandan da oynar oynar oynar. Bir zaman sonra senin ile oynamaktan sıkılır ve acı gerçeği saplar tam göğsünün üzerine. Acı ile geriye bakıp ne olduğunu anlamaya çalışırsın anlarsında, ama artık iş işten geçmiş bam telin kopmuş, mızrabın kırık bir vaziyettesindir. O ise hiç vakit kaybetmez yeni bir saz bulur kendine çalmaya ve oynamaya devam eder. Sen ise artık hüzün şiirlerine hapis olmuş, yanık türküleri marş etmişsindir dilinde.
Ve o an gelip çatar derin bir ahhh çekersin, yüreğin yanar. Ömrün boyunca kullanmasını hiç sevmediğin keşkeler yapışır diline. O hayaller kurduğun, yıldızları gökyüzünde uçurtma yaparak uçurduğun, uğruna gökyüzünden yıldızları çalıp, gökkuşağını salıncağı yaptığın kişi için kullanırsın bu keşkeyi. Ve dersinki “Keşke, keşke gönül sayfamda bulunan bir karalamadan ibaret olsa idin ve ben seni bir silgi ile sonsuza kadar gönül sayfamdan bir çırpıda silip atabilse idim” Ama iş işten çoktan geçmiştir zor olanı becermiş ömür boyu çıkmayacak bir dövme misali işlemişindir yüreğinin en temiz yerine sevdasını ne silebilir, ne unutabilirsin artık. Sen belki de sevdiğini unutamaz ve hep arar gözlerin fakat o seni çoktan unutmuş ve başka limana demir atmış, sen ise yaşayan bir ölü gibi yaşarsın ve hayata bakış açın değişir… Onun gibi sende unutmaya çalışırsın ama unutamazsın asla… Çünkü adı gönlüne ve kalbine sanki kazınmıştır ve unutamazsın… Unutamazsın çünkü ona olan aşkınızı bir başkasına veremezsin, kalbinde saklasın… Belki de çok seven kişiler hep acı çeker bu hayatta…
Belki de bu yaşananlar size kaderin bir oyunu şakası, uyanmak istersin kötü rüyadan ama sonra anlarsınki hayatın gerçekleri bu yaşananlar…Ve düşünürsün sevmek, sevilmek duygusunun size haram olduğunu anlarsınız…