Hiç bir şey bir anda olmuyor.
Alt yapı önemli!
Sen, Cumhuriyetimiz’i kuran birinci ve ikinci adam için; “İki ayyaş” dersen…
Sen, “Demokrasi amaç değil, araçtır” diye ahkam kesersen…
Sen, Anıtkabir’in avlusuna kadar gelip, Atatürk’ü ziyaret etmeden seni alkışlayıp gerisin geriye dönen taşıma kıtalara yüz verirsen…
Sen, Cumhuriyet için; “İki reklam arası” diye akla ziyan bir laf eden milletvekiline ses etmezsen…
Sen, tabelalardan TC’yi kaldırırsan…
Sen, “Andımız”ı yasaklarsan…
Dahası da var ama uzun uzun yazıp sizleri sıkmayayım.
“İmam-cemaat” misali…
Milli Mücadele’nin başladığı sembol şehrimiz Samsun’da bunun provası yapılır.
Meczupmuş, sabıkalıymış ayaklarına yatıp, sakın kimse aklımızla alay etmesin.
Her şeyin farkındayız!
Amacınız, vaktiyle, "Yüzde elliyi evde zor tutuyorum" dediğiniz gibi, sağduyu sahibi bizleri sokağa çekmekse…
Bu oyuna gelmeyiz, gelmeyeceğiz.
Çünkü bizim düşüncemizde sen-ben yok, biz varız!
Yani 82 milyonun kardeşliği, birlik ve beraberliği…
“Keser döner, sap döner; gün gelir, hesap döner!”
O hesabın görüleceği yer de sandıktır.
Er ya da geç o sandık ortaya konacak!
Bin beş yüz yıl öncesinde Ulu Göktürk Hakanı Bilge Kağan, bakınız ne demiş:
“Ey Türk Milleti; titre ve kendine dön!”
Yazımızı, Ulu Önderimiz, ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le bağlayalım:
“Ne mutlu Türk’üm diyene!”