Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Hayrettin Günay
Köşe Yazarı
Hayrettin Günay
 

ÇAYIN BAŞKENTİ – 4

Rize merkezde, Çayali'nde, Kalkandere'de, İkizdere'de, İyidere'de, Derepazarı'nda, bura­ların köylerinde horanlar genelde kemençe eşliğinde oynanır. Geçmişte ağız mızıkasıyla, davul zurnayla, armonikle de oynanmaktaymış. Günümüzde bunları çalan kalmamıştır. Günümüzde Bayram Ali Kardeşler önemli horancılardandır. İkizdereli Emrullah Reis de tanınmış horancılardan. Cabir Dayı da unutulmayacak horancılardan... Rize yöresinin bilinen en eski kemençecisi Sadık Aynacı'dır. Rizeli Sadık olarak ta­nınmıştır. Denizci, kemençecidir.1888 doğumludur. Bizim Karaman'dan on yaş küçüktür. Kara­man'ı "usta" bellemiş, Karaman'la ilgili övgü tümceleri kurmuştur. Plak çıkarmış, 1946'da ölmüştür. Ali Haliloğlu, Hasan Kabil, Mustafa Metin, Cimilli İbo... Rize'nin önemli kemençecilerdir. Tulumun gelmiş geçmiş en büyüğü Remzi Bekar'dır. Yaşar Çorbacıoğlu, Emin Yağcı...gi­bi sanatçılar tulumun unutulmazlarıdır. Mustafa Tezcan, Mustafa Gariboğlu, Cevdet Topaloğlu, Mustafa Korkut, Ali Çamkerten, Mahmut Turan... tulumda önemli izler bırakmışlardır. Çayın başkentinde her çay ocağında, her kahvede... içtiğiniz çaydan unutulmaz tat alırsınız. Kale. Kale başkadır. Kale mahallesinden çıkılır kaleye. Yemyeşil doğa dokusu, sa­yısız bitkiler... Kentten yükseldiğiniz için buralardan dört bir yana bakarak, fotoğraf çekecek birçok görünüm bularak çayınızı yudumlayabilirsiniz. Rize'ye gelen gezgiçlerin ilk uğrak yeri "Kale"dir. Kale'de böyle güzel görünümlü ortamın yaratılması 1982'de Belediye Başkanı Ekrem Orhun döneminde gerçekleşmiştir. Rizeliler, Rize'yi gezecekler, burada fotoğraf çekecekler. Bu olanağı İspirli Deli Yalçın'a borçludur. Deli Yalçın, İsmail Saymaz'ın Çay Güzeli ya­pıtında anlattığına göre Kale'de çay ocağı açmaya kalktığında, tüm Kale mahallesinin di­line düşmüş. Kale'ye kim gider de çay içer, diye... Bu ilginç öykünün gerisini İsmail Say­maz 'dan okuyun... Önemli hece ozanımız Kemalettin Kamu'nun Karadeniz adlı bir şiiri vardır. Şiir yazı­lalı belki de seksen yıl olmuştur. Tüm Karadeniz'in güzelliğini üç dörtlüğe sığdırmıştır Kemalettin Kamu. Şiirde üç yer adı geçer. Bu üç yer adı ozana göre "tüm Karadeniz'in yer adlarını "simgeler. Usunuza geliveren doğru. Rize. üç yer adlarından biri Rize'dir: Kıyın yeryüzünün cenneti bize Dağlar sıra sıra koylar diz dize Giresun, Görele, yemyeşil Rize Siyah sularının gerisi deniz Rize, kendini yeniden okutan kitap gibi. Bir kez gidilmekle, bir kez görülmekle anılarda bırakılacak kentlerden değil... Yeniden görülecek kentlerden... Rize'yi bir Ayder gezisiyle bitirelim. 8 Mayıs 1996. Erol Dede yönetimindeki Ulusoy'la Rize Ayder'e gidiyoruz. Otobüsümüz dolu. Öğretmenlerden okul Müdürü Şaban Aydın Aslan, Tarih Öğretmeni Erol Gökal, Tarih öğretmeni Nuh Çolak, Kimya Öğretmeni Mehmet, Fizik Öğretme­ni Yusuf Karahacıoğlu, İngilizce Öğretmeni Sedat Bişkin... Sevgili öğrencilerimiz... Rize'yi geçince Çayeli'den Hemşin yoluna dönüyoruz. Kıyıdan kırk beş elli kilometre içeride Ayder Yaylası. Yavaş yavaş yükselen, dere inadına yeşil orman görünümleriyle ula­şılıyor Kaçkar Dağlarının aşağılarındaki Ayder'e... Geniş, yemyeşil bitki örtüsüyle kap­lı büyük büyük bir düzlük Ayder uğrak alanı. Çevresi ormanla kaplı. Yukarıya daha yüksek yaylalara giden yollar var. Girişte Kaplıca. Yeme içme yerleri. Altta bir dere. Dereden karşıda görkemli yeşelliği yara yara, çağlaya çağlaya akan yeşille akı kaynaştırmış bir çağlan. Gidenler, gelenler... Kalabalık. Genelde günübirlik geliniyor Ayder'e. Kaplıcaya girmek, bu olağanüstü doğayla iç içe birkaç gün geçirmek isteyenler için konaklanacak çevreyle uyumlu yapılar yok değil. Bir fotoğraf. Çimde oturmuşuz Erol'la... Bir fotoğraf. Otobüsün önünde toplanmışız...Bir fotoğraf. Büyükçe bir taşın üstünde oturmuşum .Gülümseyerek. Karşıdan apak akan, ormandan kıvrılarak dereye inen çağlan. Dizime değecek. Oturduğum taşın üs­tünde sudan karaya çıkan ilk canlı... Yosunlar... Ayder'den son fotograf. Sekiz kişi sığ­mış kareye. Sağ başta montunu koluna asmış güneşin kararttığı camlarıyla gözlüklü Hayret­tin. Yanında Erol... Son yıllarda Ayder'de "az maliyet" çok kar anlayışıyla toplumsal yarar yerine "birey, anamal" yararına yenik düşecek gibi... Ayder doğanın. Ayder doğayla barışan, doğayla bütünleşenlerin olmalı... "Paranın, karın" Ayder'i olursa, Ayder olmaktan çıkacak...
Ekleme Tarihi: 01 Ocak 2022 - Cumartesi

ÇAYIN BAŞKENTİ – 4

Rize merkezde, Çayali'nde, Kalkandere'de, İkizdere'de, İyidere'de, Derepazarı'nda, bura­ların köylerinde horanlar genelde kemençe eşliğinde oynanır. Geçmişte ağız mızıkasıyla, davul zurnayla, armonikle de oynanmaktaymış. Günümüzde bunları çalan kalmamıştır.

Günümüzde Bayram Ali Kardeşler önemli horancılardandır. İkizdereli Emrullah Reis de tanınmış horancılardan. Cabir Dayı da unutulmayacak horancılardan...

Rize yöresinin bilinen en eski kemençecisi Sadık Aynacı'dır. Rizeli Sadık olarak ta­nınmıştır. Denizci, kemençecidir.1888 doğumludur. Bizim Karaman'dan on yaş küçüktür. Kara­man'ı "usta" bellemiş, Karaman'la ilgili övgü tümceleri kurmuştur. Plak çıkarmış, 1946'da ölmüştür.

Ali Haliloğlu, Hasan Kabil, Mustafa Metin, Cimilli İbo... Rize'nin önemli kemençecilerdir. Tulumun gelmiş geçmiş en büyüğü Remzi Bekar'dır. Yaşar Çorbacıoğlu, Emin Yağcı...gi­bi sanatçılar tulumun unutulmazlarıdır. Mustafa Tezcan, Mustafa Gariboğlu, Cevdet Topaloğlu, Mustafa Korkut, Ali Çamkerten, Mahmut Turan... tulumda önemli izler bırakmışlardır.

Çayın başkentinde her çay ocağında, her kahvede... içtiğiniz çaydan unutulmaz tat alırsınız. Kale. Kale başkadır. Kale mahallesinden çıkılır kaleye. Yemyeşil doğa dokusu, sa­yısız bitkiler... Kentten yükseldiğiniz için buralardan dört bir yana bakarak, fotoğraf çekecek birçok görünüm bularak çayınızı yudumlayabilirsiniz. Rize'ye gelen gezgiçlerin ilk uğrak yeri "Kale"dir.

Kale'de böyle güzel görünümlü ortamın yaratılması 1982'de Belediye Başkanı Ekrem Orhun döneminde gerçekleşmiştir. Rizeliler, Rize'yi gezecekler, burada fotoğraf çekecekler. Bu olanağı İspirli Deli Yalçın'a borçludur. Deli Yalçın, İsmail Saymaz'ın Çay Güzeli ya­pıtında anlattığına göre Kale'de çay ocağı açmaya kalktığında, tüm Kale mahallesinin di­line düşmüş. Kale'ye kim gider de çay içer, diye... Bu ilginç öykünün gerisini İsmail Say­maz 'dan okuyun...

Önemli hece ozanımız Kemalettin Kamu'nun Karadeniz adlı bir şiiri vardır. Şiir yazı­lalı belki de seksen yıl olmuştur. Tüm Karadeniz'in güzelliğini üç dörtlüğe sığdırmıştır Kemalettin Kamu. Şiirde üç yer adı geçer. Bu üç yer adı ozana göre "tüm Karadeniz'in yer adlarını "simgeler. Usunuza geliveren doğru. Rize. üç yer adlarından biri Rize'dir:

Kıyın yeryüzünün cenneti bize

Dağlar sıra sıra koylar diz dize

Giresun, Görele, yemyeşil Rize

Siyah sularının gerisi deniz

Rize, kendini yeniden okutan kitap gibi. Bir kez gidilmekle, bir kez görülmekle anılarda bırakılacak kentlerden değil... Yeniden görülecek kentlerden...

Rize'yi bir Ayder gezisiyle bitirelim. 8 Mayıs 1996. Erol Dede yönetimindeki Ulusoy'la Rize Ayder'e gidiyoruz. Otobüsümüz dolu. Öğretmenlerden okul Müdürü Şaban Aydın Aslan, Tarih Öğretmeni Erol Gökal, Tarih öğretmeni Nuh Çolak, Kimya Öğretmeni Mehmet, Fizik Öğretme­ni Yusuf Karahacıoğlu, İngilizce Öğretmeni Sedat Bişkin... Sevgili öğrencilerimiz...

Rize'yi geçince Çayeli'den Hemşin yoluna dönüyoruz. Kıyıdan kırk beş elli kilometre içeride Ayder Yaylası. Yavaş yavaş yükselen, dere inadına yeşil orman görünümleriyle ula­şılıyor Kaçkar Dağlarının aşağılarındaki Ayder'e... Geniş, yemyeşil bitki örtüsüyle kap­lı büyük büyük bir düzlük Ayder uğrak alanı. Çevresi ormanla kaplı. Yukarıya daha yüksek yaylalara giden yollar var. Girişte Kaplıca. Yeme içme yerleri. Altta bir dere. Dereden karşıda görkemli yeşelliği yara yara, çağlaya çağlaya akan yeşille akı kaynaştırmış bir çağlan. Gidenler, gelenler... Kalabalık. Genelde günübirlik geliniyor Ayder'e. Kaplıcaya girmek, bu olağanüstü doğayla iç içe birkaç gün geçirmek isteyenler için konaklanacak çevreyle uyumlu yapılar yok değil. Bir fotoğraf.

Çimde oturmuşuz Erol'la... Bir fotoğraf. Otobüsün önünde toplanmışız...Bir fotoğraf. Büyükçe bir taşın üstünde oturmuşum .Gülümseyerek. Karşıdan apak akan, ormandan kıvrılarak dereye inen çağlan. Dizime değecek. Oturduğum taşın üs­tünde sudan karaya çıkan ilk canlı... Yosunlar... Ayder'den son fotograf. Sekiz kişi sığ­mış kareye. Sağ başta montunu koluna asmış güneşin kararttığı camlarıyla gözlüklü Hayret­tin. Yanında Erol...

Son yıllarda Ayder'de "az maliyet" çok kar anlayışıyla toplumsal yarar yerine "birey, anamal" yararına yenik düşecek gibi... Ayder doğanın. Ayder doğayla barışan, doğayla bütünleşenlerin olmalı... "Paranın, karın" Ayder'i olursa, Ayder olmaktan çıkacak...

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş