*SÜPER LİGİN EN AZ GOL YİYEN (12 gol) 2.TAKIMIYIZ
*İŞTE 14.HAFTA SONUNDA İSTATİSTİKLERLE GİRESUNSPOR GERÇEĞİ
Zaman zaman büyük sevdamız Giresunspor’la ilgili yazılar kaleme alıyorum.
Bunlardan en önemli gördüklerimden üçüne kısaca değindikten sonra, dünkü Beşiktaş Zaferi’ne geleceğim.
İlk dört hafta peş peşe gelen mağlubiyetler ve beş hafta sıfır gole rağmen oynanan oyundan memnuniyetimi ve zamanla bu takımın düzeleceğini ifade eden, “Enseyi Karartmayalım” başlıklı bir yazı kaleme almış, sonunu şöyle bağlamıştım:
“Bu devran hep böyle dönecek değil ya…
Bir gün birine öyle bir patlayacağız ki…
Yer yerinden oynayacak!
(…)
Olmaz olmaz demeyin, olmaz olmaz!
Yeter ki enseyi karartmayalım!”
***
Bu yazımı takiben kaleme almış olduğum “Bu Yıl Süper Lig Bir Acayip” başlıklı yazımı da şöyle bağlamıştım:
“…Eğer yönetimle ve futbolcularla aralarında büyük bir sorun yoksa, takım iyi de gitse, kötü de gitse (ki, takımın ileriki günlerde daha da iyi olacağına inancım tamdır) Hakan Hoca’yla yola devam edilmesinin daha doğru olacağı görüş ve kanaatindeyim.
Ben Hakan Hoca’ya ve futbolcularımıza güveniyorum.
Daha önceki bir yazımda da ifade ettiğim üzere, yeter ki enseyi karartmayalım!”
***
Üçüncü uzun yazımın başlığı ise, “Dokuz Haftanın Ardından Bir Giresunspor
Analizi” idi.
Bu yazımı da;
“…Son söz olarak şunu söylemek istiyorum.
Bu ligde her takım her takımı yenebilir.
Kaldı ki puan durumuna baktığımızda üstümüzdeki takımlarla aramızda büyük bir uçurum yok.
Eğer büyük sakatlıklar ve cezalar yaşamazsak…
Eğer klasik masa başı ayak oyunlarına maruz kalmazsak biz bu ligde kalıcı oluruz.
Maazallah, düşersek de, vuruşa vuruşa başımız dik düşeriz!
Daha önceki birkaç yazımda da ifade ettiğim üzere, ‘Yeter ki enseyi karartmayalım’, takımımızı sonuna kadar yürekten destekleyelim!”
***
Bu ise, dördüncü uzun yazım olacak.
Onuncu haftaya kadar Hakan Keleş’in görevine son verilmesinde ısrar eden büyük çoğunluğa rağmen…
Dün, geçen yılın şampiyonu, ülkemizin üç büyüklerinden biri olan Beşiktaş’a karşı, kendi evinde, kendi seyircisi önünde aldığımız 4-0’lık tarihi zafer…
Ağırlığını “sabırdan” yana koyan ve “Dere geçerken at değiştirmenin” doğru olmayacağını savunan beni ve aralarında Av. Orhan Kılıç, Mehmet Karamustafaoğlu ve Şevket Günal’ın da bulunduğu bazı dostlarımızı yanıltmadı.
Nitekim geride bıraktığımız 14 haftaya bir göz attığımızda, şöyle bir Giresunspor tablosu çıkıyor, ortaya:
- En az gol yiyen Takımlar: 1.Trabzonspor (11), 2.Giresunspor (12) Yani, Trabzonspor’dan sonra ligin en az gol yiyen (12 gol) ikinci takımıyız. Kaleci Okan ve önündeki Aziz Behich, Diarra, Perez ve Zeki Yavru’dan kurulu taş gibi bir defansımız var.
- 14 maçın 6’sında (Konyaspor, Göztepe, Rizespor, Sivasspor, Gaziantepspor ve Beşiktaş) kalemizde gol görmemişiz. Nitekim son üç maçtır da gol yemiyoruz.
- Beşiktaş maçında ilk defa bir maçta 2 golün üzerine çıktık. (Bir golün üzerindeki tek galibiyetimiz, 2-0’lık Rizespor maçıdır.)
- Beşiktaş’ı 4-0 yenerek (-4) olan averajımızı sıfırlarken, Beşiktaş’ın (+4) olan averajını da sıfırlamış olduk. Daha açık bir ifadeyle, ligin şu andaki (0) averajlı iki takımından biri Beşiktaş, diğeri ise Giresunspor’dur.
- Giresunspor, Trabzonspor’la birlikte 4 farkla en farklı deplasman galibiyeti alan iki takımdan biridir. (Trabzonspor,Malatya’yi 5-1 ve Giresunspor, Beşiktaş’ı 4-0)
- 13.haftaya kadar 8 golle ligin en az gol atan takımı iken, şimdi 12 gole yükselerek bu ünvanı 4 takımla paylaşıyoruz.
- Giresunspor, yenildiği ve berabere kaldığı maçlar da dahil olmak üzere 14.maça kadar hiç bir maçında panik yapmayarak oyun disiplininden hiç kopmamış, istikrarlı bir grafik çizmiştir.
- Galatasaray’a karşı oynadığımız birinci maçımızda çift sarıdan kırmızı kart gören Hüsamettin hariç bugüne kadar tek bir oyuncumuz sahadan atılmamıştır. (Yanılıyorsam, lütfen hatırlatılması!) Bu da gösteriyor ki futbolcularımız hiçbir oyunu çirkinleştirmemiş, tabir yerindeyse çamura yatmamıştır.
- İlk 5 haftalık lig sonunculuğundan, 14.haftada 6 takımı altımıza alarak 15.sıraya yükseldik.
- Süper Lig devi Beşiktaş’la aramızda sadece 4 puan fark olduğunu… 6 yenilgiyle Beşiktaş’la eşit sayıda yenilgimiz, 4’er mağlubiyeti olan Galatasaray ve Fenerbahçe’den ise sadece 2 fazla yenilgimiz olduğunu da hatırlatmak isterim.
- Ulusal medyada haftanın takımı seçildik.
Daha ne olsun ki?
Biz bu takımı sevdik.
Büyük sakatlıklar ve cezalar olmazsa…
Oyun disiplininden kopmazsak…
Futbolcuların ödemelerinde sorun yaşanmazsa…
Masa başı oyunlarına kurban gitmezsek…
Bırakın düşme hattını,, ligi en az orta sıralarda tamamlarız.
Hakan Keleş’e ve ekibine inanıyor, güveniyor ve sonuna kadar destekliyorum.
Yazımı, bir numaralı Giresun sevdalısı sevgili dostum Tahsin Aktaş’ın tescilli sloganı ile bitiriyorum:
- HAYAT BANA HERDAİM HER YERDE YEŞİL BEYAZ NOKTAAA…”