Grubumuzda dünya devleri;
Almanya var mı?
Hayır!
İtalya var mı?
Yok!
Fransa var mı?
I-ıh!
İspanya var mı?
Cık!
Peki, kimler var?
Mazisini arayan ahı gitmiş vahı kalmış avuç içi kadar Hollanda…
Bir de orta şekerli buzlar ülkesi Norveç!
Diğerleri:
Lokum gibi Karadağ, fıstık gibi Letonya, leblebi, çekirdek Cebelitarık!
Sen kalk mazisini arayan ahı gitmiş vahı kalmış Hollanda’yı tıkır tıkır 4-2’yle geç…
Tam dişimize göre olan Norveç’i tarafsız sahada (Cebelitarık) 3-0 hezimete uğrat…
Sen gel kendi sahanda 2 farklı önde götürdüğün maçta fıstık gibi dandik Letonya’ya 3-3 takıl.
Sen yine gel kendi sahanda 2-0’ı koruyamayıp lokum gibi Karadağ’la da 2-2 berabere kal.
Tüm bu rezaletler yetmiyormuş gibi, evire çevire 4-2 yendiğin Hollanda’ya karşı aldığın 6-1’lik hezimetle tüm bunların üzerine tüy dik.
Yuh be!
Hem de milyon kere yuh!
Sözüm ona bunların çoğu Avrupa’nın kalburüstü takımlarında oynuyor.
Hastirsinler!
Ruh, milli heyecan olmadıktan sonra isterlerse uzayda oynasınlar…
Benim için boş çuvaldan farkları yok!
Böyle ruhsuzlar mangasının başına değil Şenol Güneş’i ve Kuntz’u…
Mourinho’yu getirsen ne yazar?
Hiç!
Mehmet Okur, Gönül Yazar!
BİR MESSENGER KLASİĞİ
-Merhaba. Nasılsın.
-Merhaba, iyiyim, sen nasılsın?
-Ben de iyiyim. Media Mark hediye çekilişi için seni düşünmüştüm. Telefonun faturalı mı?
-Hay Allah ne tesadüf. Ben de aynı işi yapıyorum ve de seni düşünmüştüm. Sahi, senin hattın faturalı mı?
YAĞMUR YAĞIYOR!
Görele’deki bir dostuna konuk gelen bir yabancı, sorar:
-Bir haftadır Görele’deyim, burada hep böyle yağmur mu yağar be birader!
Göreleli dostu, cevap verir:
-Burada her zaman yaamur yaamaz; bazen çirse, bazen caranak, bazen çakal yaamuru, bazen sulusepken, bazen de ahmak ıslatan yaamuru yağar…
Seen gısmetine de yaamur düştü, haşimdi ne diym saa?