Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

ASLINDA DEĞİŞEN SADECE YENİ YIL DEĞİL, TAKVİM YAPRAKLARI!...

Sadece usulden olduğu için değil, içimden geldiği için bir yeni yıl yazısı yazmak istedim. Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yıl daha (2023) geride kaldı. Ancak geride kalan yalnızca koskoca bir yıl değil elbette ki! Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan… Bir yıl daha geçti düş'e dokunur gibi... Ve bir yıl daha akıp gitti ömrümden... Zaman su gibi akıp gidiyor! Bir kitabın son sayfasını okur gibi, ya da bir filmin sonuna gelmiş gibi, tekrarı yok bazı şeylerin ömrümüzden biten bir yılı daha geride bıraktık. Aslında değişen sadece takvim yaprakları oldu.2024’de yine ayları günlere bölüp, saatler ve dakikalar içerisinde koşturup duracağız ve payımıza düşen zamanı takvimlerden yaprak yaprak koparacağız. Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan.  Geçip giden yılların ardından öylece baka kalıyor. Herkes gibi benim hayatım da sevinçlerle ve üzüntülerle geçti… Yıllar böyle aktı… Tıpkı Türk Sanat Müziğinin en acıklı esrelerinden olan “ Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım” eserini dinlerken olduğu gibi… Kayıplarımızın, kazançlarımızın etkisi bizi belki bir ömür boyu etkileyecek. Ancak kalıcılığını koruyacak olan ve durmadan tekrarlanacak bir şey var ki birileri yine hatalarından ders almayacak ve “seni seviyorum” diyerek birilerini kandıracak. Yaşadıkları olumsuzlukları tekrarlamaya devam edecek. Israrla, durmadan... Hep bir yerlerde ve bir şeylerle kendilerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışacaklar. Oysaki önemli olan sanırım olaylara büyük pencereden bakmak. Yani yaşadıklarımızdan ders alabilmek. Geçmişteki kayıplarımızdan aldığımız dersler, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturmalı diye düşünüyorum. Yoksa yaşamı boşa yaşıyormuşuz gibi geliyor bana... Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Ancak farkında olmadan ya da bazen farkına vararak, yaşamımızda yenilikleri istediğimiz halde geçmişe takılıp kalabiliyoruz. Ne için? Kim için? Yanlızca kendi hırsımıza yenik düştüğümüz için. Geri adım atmamak için. Geri adım atınca ya da özeleştiride bulunduğumuzda sanki bu bir zayıflıkmış gibi algılanıyor. Önemli olan insanın öz eleştiri yapacak gücü ve cesareti göstermesi ‘çok önemli’ diye düşünüyorum. Şapkanızı Önünüze Koymak Çok mu Zor? Herkesi şapkasını önüne koymaya davet ediyorum. Çünkü siz şapkanızı önünüze kendi isteğinizle koymazsanız, yaşam bir şekilde sizin önünüze koyacak hem de belki hiç hazır olmadığınız bir anda. Geride bıraktığımız yıl içerisinde yaşadıklarımızı değerlendirmek için herkesi biraz sağduyuya davet etmek istiyorum. Yaşamınız ile ilgili fark ettiklerinizi, başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize itiraf etmeniz, kendinize yüksek sesle paylaşmanız yeterli. Bu bile çok önemli bir gelişim. Değişim herkes için. Gelişmek için değişmek şart. Değişim olmadan gelişim olmuyor. Önemli olan eksikliklerimizin olması değil. Eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamız. Peki kaç kişi bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor? Herkes yaşamdan bir şeyler bekliyor. Yaşamda en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye. Bir markete gittiğinizde bile alacağınız bir paket süt için bir bedel öderken, manevi değerlerin neden bedel sizce hazır bir şekilde size gelmesini bekliyorsunuz? Sizce yaşama bir şey vermeden ne alacağımızın beklentisiyle yaşamımızın sonunun gelmesini beklemek hem kendimize hem de yaşama karşı yaptığımız büyük bir haksızlık değil mi? Birçok kişi birbirinin eksikliklerini bulmak için durmadan, bıkmadan etrafındakilerin yaşamlarıyla uğraşıyor. Birilerini nasıl aşağı çekerim diye... Bu tutum bence bizim toplumumuzla özdeleşmemeli. Biz erdemli yanları ve önemli özellikleri olan bir toplumuz. Birilerinin bastırmaya çalıştığı bize ait güzel özellikleri ve birçok toplumun özendiği yanlarımızı yaşamaktan kendimizi alıkoymamalıyız. Zira bir toplum özellikleriyle vardır. O toplumun özellikleri yaptıklarının ve yapacaklarının da ispatıdır. Günün birinde bu toplumun tanınmaz hale gelmesi demek bizimde tanınmamız ve yok olmamız anlamına geliyor. Bu topluma karşı yabancılaşmaya başladığımızda unutmayalım ki, bizde kendimize yabancılaşırız. Bu satırları okuyan kimileriniz belki de 2023 yılı içerisinde biten beraberlikler, dostluklar, evlilikler ve iş ortaklıklarını geride bıraktınız. Yazımın girişinde dedim ya, acısıyla ve tatlısıyla bir yıl daha geride kaldı. Ancak önemli olan geçmişi unutmadan, geçmişten öğrendiklerimizle geleceğimizi nasıl yaşayacağımızı şekillendirmek. Biten bir yılın ve kayıplarımızın nedenini iyi değerlendiremezsek gelecekteki kazançlarımızdan olacağımızı da unutmamalıyız. 2023 yılında bazen güldük, bazen ağladık, eski yılı uğurlayıp yeni bir yıla girdik. 2024 yılında ne değişecek bekleyip göreceğiz, ama belki de 2024 yılını kutlarken, bir yıl daha gitti ömrümüzden diye şimdiden kara kara düşünüyoruz belki de!... Her yeni yıla girerken içimizde yeşeren umutları rengârenk ışıklarla süsleyip hayallerimize doğru yol alıyoruz. Her yeni yıla girerken en büyük temennimiz olan sağlığımız hep var olsun… Dileriz ki haksızlıklar, işsizlik, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, ego savaşları, teknoloji bağımlılığı, samimiyetsizlik, hayvan haklarına duyarsızlık, umutsuzluk, mutsuzluk, kıskançlık, yalancılık, bencillik ve aklımıza gelebilecek tüm olumsuzluklar birer birer son bulsun… Hoş geldin 2024. Dertlilere deva, hastalara şifa olman umuduyla. Daha güzel bir ülke, daha güzel bir yaşamın 2024’de gerçek olmasını canı yürekten isteyerek herkese mutlu yıllar dilerim. 2024 Yılının ATATÜRK’ün Işığı ile aydınlanıp yolunda ilerlenen bir Türkiye’de yaşayacağımız getirdiği mutluluğun tüm kötülükleri unutturacağı, başarıların tüm başarısızlıkları yok edeceği güzelliklerin hayatını dolduracağı tüm insanlığa ve ülkemize sağlık, barış ve mutluluk getirmesi dileği ile 2023 yılında başta şehitlerimiz olmak üzere kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı anıyor, 2024 yılının da kadın ve çocuk cinayetlerinin yaşanmadığı bir yıl diliyorum. Bu yıla kadar yaşamdan ne bekliyorum ya da yaşam bana ne verdi, diyenlerdenseniz; geç kalmış sayılmazsınız. Şimdi ben yaşama ne verdim demenin belki de tam zamanı! Hoşçakalın. Mutlu Kalın.
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2023 - Cumartesi

ASLINDA DEĞİŞEN SADECE YENİ YIL DEĞİL, TAKVİM YAPRAKLARI!...

Sadece usulden olduğu için değil, içimden geldiği için bir yeni yıl yazısı yazmak istedim. Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yıl daha (2023) geride kaldı. Ancak geride kalan yalnızca koskoca bir yıl değil elbette ki!

Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan… Bir yıl daha geçti düş'e dokunur gibi... Ve bir yıl daha akıp gitti ömrümden... Zaman su gibi akıp gidiyor! Bir kitabın son sayfasını okur gibi, ya da bir filmin sonuna gelmiş gibi, tekrarı yok bazı şeylerin ömrümüzden biten bir yılı daha geride bıraktık. Aslında değişen sadece takvim yaprakları oldu.2024’de yine ayları günlere bölüp, saatler ve dakikalar içerisinde koşturup duracağız ve payımıza düşen zamanı takvimlerden yaprak yaprak koparacağız. Nasılda geçiyor zaman hiç anlamıyor insan.  Geçip giden yılların ardından öylece baka kalıyor. Herkes gibi benim hayatım da sevinçlerle ve üzüntülerle geçti… Yıllar böyle aktı… Tıpkı Türk Sanat Müziğinin en acıklı esrelerinden olan “ Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım” eserini dinlerken olduğu gibi…

Kayıplarımızın, kazançlarımızın etkisi bizi belki bir ömür boyu etkileyecek. Ancak kalıcılığını koruyacak olan ve durmadan tekrarlanacak bir şey var ki birileri yine hatalarından ders almayacak ve “seni seviyorum” diyerek birilerini kandıracak. Yaşadıkları olumsuzlukları tekrarlamaya devam edecek. Israrla, durmadan... Hep bir yerlerde ve bir şeylerle kendilerini ‘haklı’ çıkarmaya çalışacaklar. Oysaki önemli olan sanırım olaylara büyük pencereden bakmak. Yani yaşadıklarımızdan ders alabilmek. Geçmişteki kayıplarımızdan aldığımız dersler, gelecekteki kazançlarımızın temelini oluşturmalı diye düşünüyorum. Yoksa yaşamı boşa yaşıyormuşuz gibi geliyor bana...

Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Ancak farkında olmadan ya da bazen farkına vararak, yaşamımızda yenilikleri istediğimiz halde geçmişe takılıp kalabiliyoruz. Ne için? Kim için? Yanlızca kendi hırsımıza yenik düştüğümüz için. Geri adım atmamak için. Geri adım atınca ya da özeleştiride bulunduğumuzda sanki bu bir zayıflıkmış gibi algılanıyor. Önemli olan insanın öz eleştiri yapacak gücü ve cesareti göstermesi ‘çok önemli’ diye düşünüyorum.

Şapkanızı Önünüze Koymak Çok mu Zor?

Herkesi şapkasını önüne koymaya davet ediyorum. Çünkü siz şapkanızı önünüze kendi isteğinizle koymazsanız, yaşam bir şekilde sizin önünüze koyacak hem de belki hiç hazır olmadığınız bir anda.

Geride bıraktığımız yıl içerisinde yaşadıklarımızı değerlendirmek için herkesi biraz sağduyuya davet etmek istiyorum. Yaşamınız ile ilgili fark ettiklerinizi, başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize itiraf etmeniz, kendinize yüksek sesle paylaşmanız yeterli. Bu bile çok önemli bir gelişim. Değişim herkes için. Gelişmek için değişmek şart. Değişim olmadan gelişim olmuyor. Önemli olan eksikliklerimizin olması değil. Eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamız. Peki kaç kişi bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor? Herkes yaşamdan bir şeyler bekliyor. Yaşamda en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye. Bir markete gittiğinizde bile alacağınız bir paket süt için bir bedel öderken, manevi değerlerin neden bedel sizce hazır bir şekilde size gelmesini bekliyorsunuz? Sizce yaşama bir şey vermeden ne alacağımızın beklentisiyle yaşamımızın sonunun gelmesini beklemek hem kendimize hem de yaşama karşı yaptığımız büyük bir haksızlık değil mi?

Birçok kişi birbirinin eksikliklerini bulmak için durmadan, bıkmadan etrafındakilerin yaşamlarıyla uğraşıyor. Birilerini nasıl aşağı çekerim diye... Bu tutum bence bizim toplumumuzla özdeleşmemeli. Biz erdemli yanları ve önemli özellikleri olan bir toplumuz. Birilerinin bastırmaya çalıştığı bize ait güzel özellikleri ve birçok toplumun özendiği yanlarımızı yaşamaktan kendimizi alıkoymamalıyız. Zira bir toplum özellikleriyle vardır. O toplumun özellikleri yaptıklarının ve yapacaklarının da ispatıdır. Günün birinde bu toplumun tanınmaz hale gelmesi demek bizimde tanınmamız ve yok olmamız anlamına geliyor. Bu topluma karşı yabancılaşmaya başladığımızda unutmayalım ki, bizde kendimize yabancılaşırız.

Bu satırları okuyan kimileriniz belki de 2023 yılı içerisinde biten beraberlikler, dostluklar, evlilikler ve iş ortaklıklarını geride bıraktınız. Yazımın girişinde dedim ya, acısıyla ve tatlısıyla bir yıl daha geride kaldı. Ancak önemli olan geçmişi unutmadan, geçmişten öğrendiklerimizle geleceğimizi nasıl yaşayacağımızı şekillendirmek. Biten bir yılın ve kayıplarımızın nedenini iyi değerlendiremezsek gelecekteki kazançlarımızdan olacağımızı da unutmamalıyız.

2023 yılında bazen güldük, bazen ağladık, eski yılı uğurlayıp yeni bir yıla girdik. 2024 yılında ne değişecek bekleyip göreceğiz, ama belki de 2024 yılını kutlarken, bir yıl daha gitti ömrümüzden diye şimdiden kara kara düşünüyoruz belki de!...

Her yeni yıla girerken içimizde yeşeren umutları rengârenk ışıklarla süsleyip hayallerimize doğru yol alıyoruz.

Her yeni yıla girerken en büyük temennimiz olan sağlığımız hep var olsun… Dileriz ki haksızlıklar, işsizlik, kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, ego savaşları, teknoloji bağımlılığı, samimiyetsizlik, hayvan haklarına duyarsızlık, umutsuzluk, mutsuzluk, kıskançlık, yalancılık, bencillik ve aklımıza gelebilecek tüm olumsuzluklar birer birer son bulsun…

Hoş geldin 2024. Dertlilere deva, hastalara şifa olman umuduyla. Daha güzel bir ülke, daha güzel bir yaşamın 2024’de gerçek olmasını canı yürekten isteyerek herkese mutlu yıllar dilerim.

2024 Yılının ATATÜRK’ün Işığı ile aydınlanıp yolunda ilerlenen bir Türkiye’de yaşayacağımız getirdiği mutluluğun tüm kötülükleri unutturacağı, başarıların tüm başarısızlıkları yok edeceği güzelliklerin hayatını dolduracağı tüm insanlığa ve ülkemize sağlık, barış ve mutluluk getirmesi dileği ile 2023 yılında başta şehitlerimiz olmak üzere kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı anıyor, 2024 yılının da kadın ve çocuk cinayetlerinin yaşanmadığı bir yıl diliyorum.

Bu yıla kadar yaşamdan ne bekliyorum ya da yaşam bana ne verdi, diyenlerdenseniz; geç kalmış sayılmazsınız. Şimdi ben yaşama ne verdim demenin belki de tam zamanı!

Hoşçakalın. Mutlu Kalın.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş