Efendim, “Giresun Gönüllüleri Derneği” adına dernek başkanı Sayın Tülay Tahmaz hanımefendi, sayfasında “Horon Kursu Başlıyor” başlıklı bir afiş paylaşmış.
Afişten anladığım kadarıyla, “Giresun Gönüllüleri” adlı dernek tarafından Giresun kültürüne katkı amacıyla “Horon” (Giresun ağzıyla “Horan”) kursu açılmış.
Geç de olsa, Giresun adına böyle bir kurs açılmasını olumlu karşılıyor, yıllardır çalışmalarını takdirle karşıladığım Tülay hanımı yürekten kutluyorum.
Biz Giresunlular sık sık İstanbul’da en az 1 milyon civarında Giresunlu olduğunu iddia ederiz.
De…
Yine de kültürel etkinliklerimize Giresun’u tam anlamıyla temsil etmeyen derme çatma ilçe ve köy ekipleri ya da Trabzon yöresi ekiplerini çağırırız.
Bu durum her zaman içimi acıtmıştır.
Emekliye ayrılıp köyüme dönmeden önce İstanbul’da sıkça dile getirdiğim ve zaman zaman da yazıya döktüğüm konuların başında Giresun halk oyunlarının Giresun’un dışına çıkması ve dolayısıyla geniş bir kitleye tanıtılması idi.
Dile getirmenin ve yazıya dökmenin de ötesinde bununla ilgili kişisel gayretlerim de oldu.
Örneğin, GİFSAD’ın ilk defa TRT ekranlarına (Pazar-95 Müzik Eğlence Programı) çıkmasını ben sağladım.
Bununla da yetinmeyip, Müdür olarak görev yaptığım KYK Altunizade Öğrenci Yurdu’nda 1999 yılında “Giresun Yöresi Halk Oyunları Ekibi” bile kurdum.
Bu ekibimiz KYK’nın yarışmalarına katıldığı gibi, İstanbul’daki bazı Giresun derneklerinin etkinliklerinde de gösteriler yaparak büyük beğeni kazanmıştı.
Ekibi çalıştırma görevini de, o sıralarda, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda okumakta olan GİFSAD’ın değerli oyuncularından sevgili Gökhan Hamzaçebi ile Ali Haliloğlu’na (daha sonra bu halkaya Mustafa Sarısaray da eklendi) vermiştim.
Malum, Giresun oyunlarının olmazsa olmazlarından biri de, “Çandır Tüfekli” oyunudur.
Yani, en az 6 tüfeğimiz olması lazım.
E, nasıl halledeceğiz bu işi?
Kostüm ve altı adet tek kırma av tüfeği temini konusunu, Giresun Dergisi Sahibi sevgili Remzi Mamaşoğlu aracılığıyla değerli İşadamımız Öner Hekim’e hallettirmiştik.
Amma ve lakin…
Bu tüfeklerin birinin adına alınıp, Av Tezkeresi’ne kaydedilmesi gerekiyordu.
Naçar bunu da ben üstlendim.
Gerekçeli bir dilekçe yazıp, ekine de Giresun Halk Oyunları ile ilgili bilgilendirici belgeleri ekleyerek, beni seven ve her zaman takdir eden Üsküdar Kaymakamımız Abdülvahit Yıldırım’a elden takdim ettim.
Dilekçede altı adet tüfek talebini gören Kaymakamımız bana dönerek, “Hayrola Seyfullah Müdürüm” dedi:
-“Yurtta silahlı örgüt mü kuruyorsun?”
Bu şaka yollu takılmadan sonra dilekçemi uygun görüşle Emniyet Silah Ruhsat Şubesine havale ettiği gibi, bununla da yetinmeyerek, işimin kolaylaştırılması için telefonla talimat da vermişti.
Ekipte yer alacak kız öğrencileri de Anadoluhisarı Kız Yurdu’ndan temin ettikten sonra hummalı çalışmalara başladık.
Sonuçta, İstanbul’da bir Giresun Halk Oyunları Ekibi kurmayı başardık.
Ardından, İstanbul Bölgesini temsilen KYK’ya bağlı 20 Bölge Müdürlüğü’nün ekiplerinin katıldığı Tokat’taki Bölgelerarası Halk Oyunları Yarışması’na katılarak büyük bir beğeni kazandık.
Yarışmalar sonunda “Jüri Özel Ödülü” bize layık görüldü.
Bu yarışmadan sonra İstanbul’daki bazı Giresun dernek ve kuruluşlarının organizasyonlara da katıldık.
Dört yıl kadar sürdürdüğümüz başarılı çalışmaların ardından, öğrencilerimizin mezun olup gitmelerinden sonra ekibimiz dağıldı.
Sonuç olarak;
Değerli hemşehrim Tülay Tahmaz’ın Başkanlığını yaptığı Giresun Gönüllüleri Derneği”ne şunları sormak istiyorum:
1. Sizin de bildiğiniz üzere Giresunlular “horon” değil, “horan” sözcüğünü kullanırlar. Konuya ilişkin Görele Lisesi emekli edebiyat öğretmeni ve Halkbilimci Hayrettin Günay (Bkz. “Kemençemin Üstüne”, Hayrettin Günay, Görele Belediyesi Yayınları, 2022, s.38/51 ‘Darıdan Horana’) başta olmak üzere Giresunlu pek çok edebiyat otoritesinin iddiası bu yöndedir. Ben de bu görüşlere katılıyorum. Yani demem o ki, “horan”ımızı, Trabzon ve Rizeliler’in “horon”una kurban etmeyelim! Hatırlarsanız, 10 yıl kadar önce Giresunlular’a atfen şöyle bir slogan bulmuştunuz: “Giresun Gabuğunu Gırdı.”
Kabuk yerine “gabuk”u, kırdı yerine de “gırdı”yı kabul ettiğinize göre, “horan”ın ne suçu var?
2. Kurslarda sadece horana mı yer verilecek?
Malum, Giresun yöresi oyunlarında sadece horan değil; “Giresun Karşılaması” çeşitleri, “Çandır Tüfekli” oyunu, “Fingil-Metelik” (kol havaları) gibi oyunlar da var. Benim kurduğum ekip güzel bir koreografiyle tüm bu oyunları sergilemişti.
3. Aldığım bir duyuma göre kurslar, Siirtli bir öğretici tarafından verilecekmiş, doğru mu? Eğer doğruysa, bizim koca İstanbul’da Giresunlu bir öğretici bulamadınız mı? Bulamadıysanız biz size yardımcı olurum.
4. Eğer ciddi bir çalışma yapılacaksa, üzerime kayıtlı tüfeklerden 4 adedini, yasal prosedürleri yerine getirmeniz kaydıyla size hediye edebilirim. (GİFSAD’a teklifte bulundum, iki yıldır hala gelip alacaklar!)
Çalışmalarınızda başarılar diliyor, Görele’den sevgi ve saygılarımı sunuyorum.