Efendim, “ZAM” sözcüğü biliyorsunuz, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur, yıllardır.
Özellikle de “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” dediğimiz ucube sistemin hayatımıza girmesiyle birlikte şu son 2-3 yıldır pusulayı iyice şaşırmıştır.
Ne o bizsiz, ne de biz onsuz yapıyoruz.
Gece ZAM’la yatıyor, sabah ZAM’la kalkıyoruz.
Zamsız geçen bir günü, günden saymıyoruz.
Yani anlayacağınız, “ZAM”la biz:
“Ayrı bedende can gibiyiz
Cana can veren kan gibiyiz
Yanıp ta bitmez köz gibiyiz
Biz ayrılamayız, biz ayrılamayız!”
Evde tüp gazınız mı bitti…
***
Örneğin, 2021 Mart:
-Aloo Haydar (Bektaş)!
-Buyur abiii…
-Tüp bitti!
-Hemen Müdürüm!
On beş dakika sonra Özer Aydın, Hızır gibi yetişip tüpümü taktıktan sonra, önceden hazırladığım 121.50 TL’yi kendisine uzatıyorum. Özer, önce elindeki paraya, sonra da bana bakıp, “Hocam” diyor:
-5 lira daha!
-Zam mı geldi?
-Aynen öyle Hocam!
Zamlara alışkınız ya…Fazla yadırgamayıp eline 5 TL daha sıkıştırıp, sevgili Özer’i uğurluyorum.
***
Ardından gelen Nisan’ı da sorunsuz uğurladıktan sonra, geliyoruz Mayıs’a:
-Alo Haydar!
-Buyur Müdürüm!
-Tüp…
-Tamam abi!
…………….
20 Dakika sonra tüp işi şipşak!
Önceden hazırladığım 126.50 TL’yi Özer’e uzatıyorum.
Sevgili Özer bir paraya, bir bana bakıp, “Hocam” diyor:
-3.5 TL daha. Eğer yoksa, önemli değil kalsın.
Bu kadar mini mini minnacık zammın lafı mı olur? Cevap veriyorum:
-Olur mu Özer, acuk bekle.
Hemen bozuk para cüzdanımdan 3.5 TL bulup uğurluyorum.
***
Arada Haziran’ı da sorunsuz atlattıktan sonra, gelip dayanıyoruz Temmuz’a…
-Alo Haydar…………
-Buyur Hocam!
-Tüp….
-…………………
10 dakka sonra tüpüm takılıyor, önceden hazırladığım 130 lirayı Özer’e uzatıyorum:
-Hocam, 15 lira daha!
-Hoppalaa…La, 3-5 lirayı anladık da, bu 15 TL de nereden çıktı?
-Orasını bilemeyeceğim Hocam!
Naçar, 15 TL daha uzatıp, Özer’i uğurluyorum.
***
Ardından gelen Ağustos’u da zamsız, gamsız aradan sıyırdık, geldik Eylül’e…
-Aloo…Haydar!
-Buyur abiii!..
-Tüp…
-Hemen abi!
…………………………
20 dakika sonra, Özer gelip, tüpü takıyor…
Önceden hazırladığım 145 lirayı kendisine uzatıyorum.
-Hocam, 6.5 daha…
-La havle, vela…
-Havlu mu, dedin Hocam?
-Ne havlusu Özer, la havle çektim! Al, bu da 6.5 liran. Tövbe, tövbe…
-……….
***
Ekim:
-Alooo…Haydar!
-Buyur abiii!..
-Tüp……
-Hemen Müdürüm!
10 dakka sonra tüpüm takılıyor, önceden hazırladığım 151.50 TL’yi Özer’e uzatıyorum.
Özer, bir uzattığım paraya, bir de mahcup şekilde bana bakıp, “Hocam” diyor:
-Maalesef 19 lira daha…
-N’oldu la, yine mi zam? Hadi 3-5’e, hatta 15’e alıştık da…Bu 19 lira da nereden çıktı?
-Hocam, haberleri izlemedin mi, tüpgaza yine zam geldi!
-Hay haberlerinin de, tüpgazının da…sin kaf…sin kaf…
***
Ekim de böyle geçti, geldik Kasım’a…
Evet, bugün 15 Kasım 2021 Pazartesi saat 09.00 ve:
-Alooo…Haydar!
-Buyur abiii!..
-Tüpgaz…
-Hemen müdürüm!
20 dakika sonra Özer her zamanki çabukluğuyla Hızır gibi yetişip, tüpümüzü taktı.
Önceden hazırladığım 170 lirayı zat-ı alilerine takdim ettim! Özer, bir elindeki paraya bir de her zamanki mahcubiyetiyle bana baktıktan sonra, “Hocam” dedi:
-15 lira daha…
-Haydaaa…
-Haydar’ın kabahati yok Hocam!
-Haydar değil, haydaaa dedim Özer!
- Anladım Hocam. Malum, dolar 10 liraya çıkınca, tüpe de otomatikman zam geldi, böylece tüp 185 oldu!
“Peki” dedim:
-Bu işin sonu nereye varacak?
-Valla Hocam, onu da Reyiz’e soracaksınız, biz bilemeyiz!
E, Özer haklı. Öyle ya, Fatmagül’ün, pardon, Haydar’ın ve Özer’in suçu ne?
Reyiz ne diyusa, o!
İtiraz etmek ne haddimize?
Dua edelim de yılbaşına kadar yeni doğalgaz yatakları bulmasın.
Yoksa halimiz iyice harap!