Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Seyfullah Çiçek
Köşe Yazarı
Seyfullah Çiçek
 

“13 MAYIS TÜRK DİL BAYRAMI” KUTLU OLSUN!

Sizlere Karadeniz’den iki şiirden birer bölüm sunacağım. İlki, Hamamizade İhsan’ın 5 Nisan 1928 tarihinde kaleme aldığı upuzun “Hamsi Kasidesi”nden: “Bir subh-ı safa nema-yı hamsi Eylerdi gönül rica-yı hamsi. Kaildi hemen uzaktan olsun Bir tuhfe-i merhaba-yı hamsi Göstermedi mevsiminde zira Didarını Dilruba-ya hamsi (…) Feyza ver-i mülk ve millet olsun, Ta ruz-ı beka, beka-yı hamsi” *** Diğeri ise Oflu bir köylü kadından. Hamsi dolu kayıkların yanına yaklaşıp… Parası çıkışmadığı için doğaçlama olarak yüz mısradan fazla türkü söyleyerek sepetini para ödemeden dolduran bu saf Karadeniz anası bakınız neler söylüyor: “Hamsiler kurban size Eviniz var denize Yakarlar çıraları Düşerler peşinize Atarlar size ağı Çekerler sizi yüze Doldururlar kayığa Satarlar sonra bize Keseriz başınızı Sereriz sizi köze Yedikçe gani gani Dua ederiz size.” *** Bu iki örnek, aşağı yukarı aynı tarihlere ait. Hangisini anladınız? Tabi ki ikincisini! Hani birileri “Osmanlı Osmanlı” diye yeri göğü inletiyor ya… Osmanlı önce, “Etrak-ı bi idrak” yani “idraksiz, akılsız, aptal Türk” diyerek Türk Milleti’ni aşağıladı. Sonra da, Arapça ve Farsça’nın istilasına uğratarak, anamızın ak sütü gibi güzel Türkçemiz’i mahvetti. Eğer Atatürk olmasaydı, birinci şiirdeki gibi ne olduğu anlaşılmaz sözcükleri gevelemeye devam edecektik. Bu girizgahı niçin yaptım? Bugün “13 Mayıs Türk Dil Bayramı” Yani… Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Güzel Türkçemiz’in devlet dili olarak kabul edilmesinin 747’inci yıl dönümü. Ne demişti Mehmet Bey, o ünlü fermanında: “Bugünden sonra divanda, dergâhta, çargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe 'den başka dil kullanılmayacaktır.” 747 yıl önce güzel Türkçemize sahip çıkan Karamanoğlu Mehmet Bey ile 650 yıl sonra dilimizi Arapça ve Farsça istilasından kurtaran Ulu Önderimiz Atatürk’e ne kadar şükran duysak azdır. Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2024 - Pazartesi

“13 MAYIS TÜRK DİL BAYRAMI” KUTLU OLSUN!

Sizlere Karadeniz’den iki şiirden birer bölüm sunacağım.
İlki, Hamamizade İhsan’ın 5 Nisan 1928 tarihinde kaleme aldığı upuzun “Hamsi Kasidesi”nden:
“Bir subh-ı safa nema-yı hamsi
Eylerdi gönül rica-yı hamsi.
Kaildi hemen uzaktan olsun
Bir tuhfe-i merhaba-yı hamsi
Göstermedi mevsiminde zira
Didarını Dilruba-ya hamsi
(…)
Feyza ver-i mülk ve millet olsun,
Ta ruz-ı beka, beka-yı hamsi”
***
Diğeri ise Oflu bir köylü kadından.
Hamsi dolu kayıkların yanına yaklaşıp…
Parası çıkışmadığı için doğaçlama olarak yüz mısradan fazla türkü söyleyerek sepetini para ödemeden dolduran bu saf Karadeniz anası bakınız neler söylüyor:
“Hamsiler kurban size
Eviniz var denize
Yakarlar çıraları
Düşerler peşinize
Atarlar size ağı
Çekerler sizi yüze
Doldururlar kayığa
Satarlar sonra bize
Keseriz başınızı
Sereriz sizi köze
Yedikçe gani gani
Dua ederiz size.”
***
Bu iki örnek, aşağı yukarı aynı tarihlere ait.
Hangisini anladınız?
Tabi ki ikincisini!
Hani birileri “Osmanlı Osmanlı” diye yeri göğü inletiyor ya…
Osmanlı önce, “Etrak-ı bi idrak” yani “idraksiz, akılsız, aptal Türk” diyerek Türk Milleti’ni aşağıladı.
Sonra da, Arapça ve Farsça’nın istilasına uğratarak, anamızın ak sütü gibi güzel Türkçemiz’i mahvetti.
Eğer Atatürk olmasaydı, birinci şiirdeki gibi ne olduğu anlaşılmaz sözcükleri gevelemeye devam edecektik.
Bu girizgahı niçin yaptım?
Bugün “13 Mayıs Türk Dil Bayramı”
Yani…
Karamanoğlu Mehmet Bey tarafından Güzel Türkçemiz’in devlet dili olarak kabul edilmesinin 747’inci yıl dönümü.
Ne demişti Mehmet Bey, o ünlü fermanında:
Bugünden sonra divanda, dergâhta, çargâhta, mecliste ve meydanda Türkçe 'den başka dil kullanılmayacaktır.”
747 yıl önce güzel Türkçemize sahip çıkan Karamanoğlu Mehmet Bey ile 650 yıl sonra dilimizi Arapça ve Farsça istilasından kurtaran Ulu Önderimiz Atatürk’e ne kadar şükran duysak azdır.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş