Bazen; hayat yorar insanı...
Şarkılar yorar
Beklemek yorar
Özlemek yorar
Affetmek yorar
Hoş görmek yorar
Boş vermek bile yorar
Ve insan susar
Her şeye, herkese rağmen...
Elinden gelen tek şeyi yapar;
Bağıra bağıra susar...
Ne güzel anlatmış değil mi Göreleli hemşerimiz merhum şair Can Yücel susmayı…
Yanlış anlaşılmasın diye susarsınız … Sonra suskunluğunuz da yanlış anlaşılır… Konuşmak kadar susmak da cesaret ister susarsın!...
Yazmak, aynı zamanda susmak, söylememek, sesini kesmek demektir, gürültüsüz haykırmaktır. Yazmak güzel şey; hem kendine, hem bir kalabalığa konuşmak gibi iki zevki birleştiriyor.
Susmak ne güzel bir eylemdir. Belki de devrimdir! Ne çok şey barındırır içinde, ne çok kırgınlıklar, kızgınlıklar, hatta sevgi…Sevgiden de susar insan ama bana sorarsanız bolca samimiyetsizlik barındırır içinde bu tarz bir susuş, dilinin ucuna kadar gelir ama susturur bir şey seni, belki kalbinin derinliklerinden gelen bir his, belki bir yorgunluk susturur işte, bilemezsin, eylemsiz eştirirsin zira öncesinde dolu dolu kurduğun cümlelerin içi boşaltıldıysa, artık cümle kurmaya hacet görmez insan, uzun uzun susar. Ve ben en çok sustuğumda seviyorum kendimi, Ne güzel sustum diyorum, uzun uzun sustum. Söylemek istediği onca şey varken…İnsanın büyüdükçe mi artıyor dertleri de susuyor,yoksa sustukça mı dertleri büyüyor içinde? İnsanoğlu ne çok şeye susar ,hiç düşündünüz mü enine boyuna? Susmak; ne çok şey anlatır,konuşarak anlatamadıklarımıza. En güzel cevaptır,kırmadan dökmeden. En ağır sözden bile etkilidir bazen. Her suskunluğun mutlaka bir nedeni vardır.Suskunluğumuz; bazen kendimizin ya da karşımızdaki kişinin ,ortak değerleri yeniden gözden geçirmesi,fark etmesi,doğru algılaması ve ön yargılardan arınıp,hümanist ilişkilerin kurulması için tanınan bir süredir,fırsattır..DEĞERLENDİREBİLENE!.. Dil sustuğu zaman kifayetsiz kalır kelimeler. Susmak; bazen bir iletişimin başlangıcı,bazen de bittiği noktadır. Her konuşan alim değildir,her susan da cahil . Susmak; düşüncelerin terazisidir. Bazen bir bekleyiştir ,susmak. Bazen de sözün bittiği yerdir. Kimi zaman suskunluk kabul edilmiş bir hata ya da suçtur. İnsanın susmaları bitmez bir türlü… İnsanoğlu;Sevgilerini ,özlemlerini ,acılarını,üzüntülerini,gözyaşlarını suskunluğunda saklar. Dua ederken susar. Kaderine razı gelirken susar. Keşkelerine pişman olur susar. Kırmamak,kırılmamak için susar. Hiddet ve şiddet içeren tartışmalarda sen haklısın der;susar. Konuşmanın zamanı gelmemiş ise ya da geçmiş ise susar. Korktuğu şeyin başına geleceğini bilir; susar. Kafasında kırk tilki dolaşıyordur; susar. Konuşmanın karşısındaki için hiç bir şey değiştirmeyeceğini düşünür;susar. Bazı zamanlarda elinden hiç bir şey gelmez;susar. Bazen acı çeker ;susar. Bazısı öfkelenince tepki olarak;susar. Bazısı çok konuşmaktan yorulur;susar. Bazısı da iki lafı bir araya getiremediğinden susar.Ya da bir konu hakkında bilgisi yoktur,veya konuşulan konuyu boş,basit ve anlamsız buluyordur,susar. Kimi çok sever susar. Kimi korktuğu ve çekindiği için susar. Kimileri de düşleri öldüğünde ,umutsuz kaldığında susar. Kimisi de çok yorgundur benim gibi,içinden konuşmak gelmez; susar. SUSMAK;Sabırdır,hünerdir,asalettir,zarafettir,sanattır,en büyük erdemdir yerine göre. İnsan bazen sadece ”susmak” ister. İç huzura ermek için,sükunetin derinliğindeki güzelliklere sığınarak… Söyleyecek hiç bir söz kalmamış gibi… Hem var,hem yok gibi… Kendime yeni bir ben lazım dersin. Kim bilir belki de doğru olan herkese kendisinden bir parça sunmaktır, anlamamaktır karşındakini. Kimisi sevmez bu davranışı, sevmediği kendisidir aslında, umursamazsın. Kendiyle barışık olanlar çok sever. Kocaman kucak açarlar sana, sen de sarılırsın onlara… Sarılmak ne güzeldir; kokusunu içine çekerek sarılmak, anne kokusu, baba kokusu, evlat kokusu, hepsini sarılırken duyup öğrenmişsinizdir ve tabii ki yarin kokusu Sarılın sevdiklerinize, belki her defasında sanki son kez görüyormuşsunuz gibi sarılın. Hayatın anlamı bu olmalı: Sarılmak… Sevmek, ne zor bulunuyor artık, meğer ne zormuş kimileri için; karşılıksız, çıkarsız, yüreğinle sevmek, sadece kötü gününde değil, iyi gününde sevmek. İnsanın başına kötü bir şey gelince, zor bir süreçteyken herkes ilgileniyormuş gibi, sana koşarmış gibi yapar, derler ya yedi kat el bile aradı diye, arar, bu kolaydır, zor olan başına harika şeyler geldiğinde senin için sevinmeleridir, işte o insanların kıymetini bilin hayatınızda, onları çok özel ve ayrı bir yere koyun. Diğerleri mi? Onlara susun sadece… Zamanla anlayacaklardır susmalarınızı ve vazgeçip gideceklerdir. Bırakınız gitsinler, bırakınız bitsinler, kısa bir yas süresi yeterli onları yolcu ederken. Hadi artık önünüze bakınız. Çünkü; Dün dünde kaldı... Bugün yeni şeyler söylemek lazım... Değerli şair ,yazar Özdemir Asaf’ın Susmak şiirinde de dediği gibi;’’Söylenemiyor çok şey susmadan…’’ SUSUYORUM İŞTE BEN DE ;ÖYLECE