Dostum dostum, güzel dostum, Bu ne beter, çizgidir bu, Bu ne çıldırtan denge, Yaprak döker, bir yanımız, Bir yanımız bahar bahçe…
Yaşantımızda yıllar geçse de unutamadığımız bazı dostluklar-arkadaşlıklar vardır aslında… Okul arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, yol(seyahat) arkadaşlığı, tatil arkadaşlığı, kurs-seminer-toplantı arkadaşlığı, iş(çalışma) arkadaşlığı, hastane arkadaşlığı gibi…
Dost deriz “dostum” dersiniz, herkesten onu ayrı bir yere koyar, özel tutarsınız. En özelinizi ona anlatır, sırdaşınız olur, “iyi ki varsın, iyi ki yanımdasın” dediğiniz günler olur. Sen olmasaydın ne yapardım dediğiniz her gecen gün ona tüm benliğinizle bağlanır, seversiniz. Dost arkadaştan öte, arkadaştan öndedir. Öyle olmasaydı dost için mana yüklü şiirler nasıl yazılabilir, kitaplar dolusu yazılar nasıl yazılabilirdi. Herkes arkadaş olabilir, herkesle arkadaşlık kurulabilir ama herkesten dost olmaz, herkesle dostluk kurulamaz.
Bazen bir dostu özlemek, dosttan ayrı kalmak, dünyanın yükünü taşımak kadar zor gelir, ağır gelir insana. Dayanılmaz olur, yüreğine oturur insanın. Dost özlemi bir tebessüm düşürür yüzüne bazen. En kötü gününde yanında olduğunu hatırlarsın, kimsenin yerine koyamazsın, yerine kimseyi asla oturtamazsın. Gözlerini kapatır, bir dosttan, dost yürekten gelen hayır dualardan başka hiçbir şeyi hissetmezsin, hiçbir şey umurunda olmaz, ne dünya telaşı, ne yeni arkadaşlar. Sadece o; çünkü “dostum” demişsindir bir kere.
Çok şey istemeyiz aslında sadece “biraz samimiyet, güven, sıcaklık, ben varım, yanındayım, boş ver” demesini beklersiniz. Gün gelir onun derdini dert edinip, üzülüp ağladığınız olur. Merak edersiniz, endişe duyarsınız; çünkü o sizin en yakın sırdaşınızdır, fedakarlık yapıp, insan üstü gayret sarf ettiğiniz günleriniz olur. Siz üzgünken bile belli etmezsiniz; sırf onun morali bozulmasın, üzülmesin diye.
Ama farkında olmadan ona çok şey yüklediğinizi zaman geçince anlarsınız. Kendinizi yargılarsınız; ben ne istedim ki sadece dostluk, samimiyet, içtenlik, çok şey mi istedim ki dersiniz. Halbuki karşınızdaki insan bunları kaldıracak kapasitede mi ölçmek biçmek aklınıza bile gelmez. Dostum demişsiniz ya bir kere. Hatanızı anlarsınız, oturur içinize, içinizi yer durursunuz. Bir bayramda, seyranda hal hatır sormasını beklersiniz; nasılsın demesini. Hep beklersiniz umarsınız yani. Çünkü siz ona fazlasıyla değer verdiğinizi sanırsınız. Ben nerde hata yapıyorum ki dediğinizde iş işten çoktan geçmiştir, üzülmeler, kırılmalar başlamış, içten içe kalpler kararmaya, kusurlar gözlere batmaya başlamıştır bile. Çünkü herkes dost olamaz, oldum sanır ama olamaz, olamaz.
Yani kısacası dostluklar asla unutulmaz ve bitmez bitmemeli, ama gel görün ki her şey gibi dostluklarda değişmiş günümüzde…
Anasayfa
Yazarlar
Serdar Kara
Yazı Detayı
Bu yazı 156+ kez okundu.
Dost deriz “dostum” dersiniz!...
Dostum dostum, güzel dostum, Bu ne beter, çizgidir bu, Bu ne çıldırtan denge, Yaprak döker, bir yanımız, Bir yanımız bahar bahçe…
Yaşantımızda yıllar geçse de unutamadığımız bazı dostluklar-arkadaşlıklar vardır aslında… Okul arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, yol(seyahat) arkadaşlığı, tatil arkadaşlığı, kurs-seminer-toplantı arkadaşlığı, iş(çalışma) arkadaşlığı, hastane arkadaşlığı gibi…
Dost deriz “dostum” dersiniz, herkesten onu ayrı bir yere koyar, özel tutarsınız. En özelinizi ona anlatır, sırdaşınız olur, “iyi ki varsın, iyi ki yanımdasın” dediğiniz günler olur. Sen olmasaydın ne yapardım dediğiniz her gecen gün ona tüm benliğinizle bağlanır, seversiniz. Dost arkadaştan öte, arkadaştan öndedir. Öyle olmasaydı dost için mana yüklü şiirler nasıl yazılabilir, kitaplar dolusu yazılar nasıl yazılabilirdi. Herkes arkadaş olabilir, herkesle arkadaşlık kurulabilir ama herkesten dost olmaz, herkesle dostluk kurulamaz.
Bazen bir dostu özlemek, dosttan ayrı kalmak, dünyanın yükünü taşımak kadar zor gelir, ağır gelir insana. Dayanılmaz olur, yüreğine oturur insanın. Dost özlemi bir tebessüm düşürür yüzüne bazen. En kötü gününde yanında olduğunu hatırlarsın, kimsenin yerine koyamazsın, yerine kimseyi asla oturtamazsın. Gözlerini kapatır, bir dosttan, dost yürekten gelen hayır dualardan başka hiçbir şeyi hissetmezsin, hiçbir şey umurunda olmaz, ne dünya telaşı, ne yeni arkadaşlar. Sadece o; çünkü “dostum” demişsindir bir kere.
Çok şey istemeyiz aslında sadece “biraz samimiyet, güven, sıcaklık, ben varım, yanındayım, boş ver” demesini beklersiniz. Gün gelir onun derdini dert edinip, üzülüp ağladığınız olur. Merak edersiniz, endişe duyarsınız; çünkü o sizin en yakın sırdaşınızdır, fedakarlık yapıp, insan üstü gayret sarf ettiğiniz günleriniz olur. Siz üzgünken bile belli etmezsiniz; sırf onun morali bozulmasın, üzülmesin diye.
Ama farkında olmadan ona çok şey yüklediğinizi zaman geçince anlarsınız. Kendinizi yargılarsınız; ben ne istedim ki sadece dostluk, samimiyet, içtenlik, çok şey mi istedim ki dersiniz. Halbuki karşınızdaki insan bunları kaldıracak kapasitede mi ölçmek biçmek aklınıza bile gelmez. Dostum demişsiniz ya bir kere. Hatanızı anlarsınız, oturur içinize, içinizi yer durursunuz. Bir bayramda, seyranda hal hatır sormasını beklersiniz; nasılsın demesini. Hep beklersiniz umarsınız yani. Çünkü siz ona fazlasıyla değer verdiğinizi sanırsınız. Ben nerde hata yapıyorum ki dediğinizde iş işten çoktan geçmiştir, üzülmeler, kırılmalar başlamış, içten içe kalpler kararmaya, kusurlar gözlere batmaya başlamıştır bile. Çünkü herkes dost olamaz, oldum sanır ama olamaz, olamaz.
Yani kısacası dostluklar asla unutulmaz ve bitmez bitmemeli, ama gel görün ki her şey gibi dostluklarda değişmiş günümüzde…
Ekleme
Tarihi: 04 Nisan 2023 - Salı
Dost deriz “dostum” dersiniz!...
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.