Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

Gönül ne kahve ister, ne kahvehane...

İnsan, yapmayı düşündüğü şeyler için önemsiz de olsa bir sebep bulur. Sonra bu sebepleri öne sürerek istediğini yapmaya çalışır. Sevdiği kişileri görmek, onlarla muhabbet etmek için de basit sebepler bulup, görüşmeyi gerçekleştirir. Hani bir ata sözü vardı ya “Gönül ne kahve ister, ne kahvehane; gönül sohbet ister, kahve bahane” diye… Kimi zaman hüzündür, kimi zaman neşedir ama kahve içmek başlı başına bir keyiftir. Kahve insani kendine getirir, günün yorgunluğunu alır; dinlendirir. Dostluklar pekişir, güzel, samimi sıcak sohbetler edilir. Kahveyi içtiğiniz kişi özeldir. Aslında hatır kahvede değil; vefalı dosttadır. Bir fincan kahve insanları tatlı sohbetlere sürükleyen ve aralarında dostluk bağları sağlayan en ayrıcalıklı içecektir. Kahveyi özenle seçtiğiniz insanlarla içmek isteyerek adeta ruhunuzu ısıtmak istersiniz. Herkesle içilmez! Beraber içtiğiniz insanın artık sizde 40 yıl hatırı olur. Şimdilerde öyle mi? Beraber yiyip içtiğimiz bize sırtını dönüyor. Hatır, vefa, dostluk kahvenin bile kurtaramadığı meziyetler oldu artık. O yüzden kahveyi içeceğiniz insanı iyi seçmelisiniz, öyle her önünüze gelenle içmemelisiniz; ki değerini bilmeyenlerle ziyan olmasın kahveniz. Peki bu kırk yıllık hatırın hikayesi nerden çıkmış? İstanbul´un yemiş iskelesinde kahve yapan ve satan Üsküdarlı bilge bir zat varmış. Her telden insan kahvecinin sohbetini dinlemeye, iki çift nasihatini almaya, derdini paylaşmaya gelirmiş. Günlerden bir gün bu kahvehaneye bir yeniçeri gelmiş. Kahveciye herkese kendinden kahve ikram etmesini fakat içeride yalnız başına oturan Rum gemi kaptanına vermemesini söylemiş. Kahveci de herkese yeniçerinin kahvesini ikram ettikten sonra 2 kahve yapıp Rum kaptanın yanına oturmuş. Yeniçeri hiddetle “Ona vermeyeceksin demedim mi?” Demiş. Kahveci de “bu senin değil benim ikramım” diyerek cevap vermiş. Rum kaptana dönen kahveci, kaptanla hem sohbet etmiş hem de kahve içmiş. Aradan 40 yıl kadar geçmiş. Sisam Adası`nda büyükçe bir isyan çıkmış. Rumlar isyan etmiş. Bizim kahvehaneci de bir şekilde Rumların eline geçmiş. O zamanlarda Rumlar eline geçirdikleri esirleri pazarda satıyorlarmış. Kahveciyi de yaşlı bir adam satın almış ve ıssız bir yere götürmüş. Adamın kendini öldüreceğini sanan kahveci korkuyla yaşlı adama bakarken adam ona kendisinin 40 yıl önce bir kahve ikram ettiğini ve o kahvenin hatırını unutmadığını söyleyerek kahveciyi serbest bırakmış. İşte anlatılana göre bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır sözü buradan gelmektedir. Aslında bu yazıdan da anlaşılacağı gibi “Bir; Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır. İki ; Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane” Tıpkı Ferdi Tayfur’nda şarkısında dediği gibi; Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane Çile çekmeyemi geldim cihane Ah garibim garibim garibim ben Ah Garibim garibim garibim ben Kimse tutmaz elimden Kimse bilmez derdimden Kimse tutmaz elimde Bu dünyada herkes bana yabancı Riyakar selam veren hepsi yalancı Ne olursun allahım sen bana acı Ne olur yarabbim sen bana acı Ah garibim garibim garibim ben Ah garibim garibim garibim ben Kimse tutmaz elimden Kimse bilmez derdimden Kimse tutmaz elimden 
Ekleme Tarihi: 05 Ekim 2022 - Çarşamba

Gönül ne kahve ister, ne kahvehane...

İnsan, yapmayı düşündüğü şeyler için önemsiz de olsa bir sebep bulur. Sonra bu sebepleri öne sürerek istediğini yapmaya çalışır. Sevdiği kişileri görmek, onlarla muhabbet etmek için de basit sebepler bulup, görüşmeyi gerçekleştirir.
Hani bir ata sözü vardı ya “Gönül ne kahve ister, ne kahvehane; gönül sohbet ister, kahve bahane” diye… Kimi zaman hüzündür, kimi zaman neşedir ama kahve içmek başlı başına bir keyiftir. Kahve insani kendine getirir, günün yorgunluğunu alır; dinlendirir. Dostluklar pekişir, güzel, samimi sıcak sohbetler edilir. Kahveyi içtiğiniz kişi özeldir. Aslında hatır kahvede değil; vefalı dosttadır. Bir fincan kahve insanları tatlı sohbetlere sürükleyen ve aralarında dostluk bağları sağlayan en ayrıcalıklı içecektir. Kahveyi özenle seçtiğiniz insanlarla içmek isteyerek adeta ruhunuzu ısıtmak istersiniz. Herkesle içilmez! Beraber içtiğiniz insanın artık sizde 40 yıl hatırı olur. Şimdilerde öyle mi? Beraber yiyip içtiğimiz bize sırtını dönüyor. Hatır, vefa, dostluk kahvenin bile kurtaramadığı meziyetler oldu artık. O yüzden kahveyi içeceğiniz insanı iyi seçmelisiniz, öyle her önünüze gelenle içmemelisiniz; ki değerini bilmeyenlerle ziyan olmasın kahveniz.
Peki bu kırk yıllık hatırın hikayesi nerden çıkmış? İstanbul´un yemiş iskelesinde kahve yapan ve satan Üsküdarlı bilge bir zat varmış. Her telden insan kahvecinin sohbetini dinlemeye, iki çift nasihatini almaya, derdini paylaşmaya gelirmiş. Günlerden bir gün bu kahvehaneye bir yeniçeri gelmiş. Kahveciye herkese kendinden kahve ikram etmesini fakat içeride yalnız başına oturan Rum gemi kaptanına vermemesini söylemiş. Kahveci de herkese yeniçerinin kahvesini ikram ettikten sonra 2 kahve yapıp Rum kaptanın yanına oturmuş. Yeniçeri hiddetle “Ona vermeyeceksin demedim mi?” Demiş. Kahveci de “bu senin değil benim ikramım” diyerek cevap vermiş. Rum kaptana dönen kahveci, kaptanla hem sohbet etmiş hem de kahve içmiş. Aradan 40 yıl kadar geçmiş. Sisam Adası`nda büyükçe bir isyan çıkmış. Rumlar isyan etmiş. Bizim kahvehaneci de bir şekilde Rumların eline geçmiş. O zamanlarda Rumlar eline geçirdikleri esirleri pazarda satıyorlarmış. Kahveciyi de yaşlı bir adam satın almış ve ıssız bir yere götürmüş. Adamın kendini öldüreceğini sanan kahveci korkuyla yaşlı adama bakarken adam ona kendisinin 40 yıl önce bir kahve ikram ettiğini ve o kahvenin hatırını unutmadığını söyleyerek kahveciyi serbest bırakmış. İşte anlatılana göre bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır sözü buradan gelmektedir. Aslında bu yazıdan da anlaşılacağı gibi “Bir; Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır. İki ; Gönül ne kahve ister ne kahvehane Gönül bir dost ister kahve bahane”
Tıpkı Ferdi Tayfur’nda şarkısında dediği gibi;
Gönül ne kahve ister ne kahvehane
Gönül bir dost ister kahve bahane
Çile çekmeyemi geldim cihane

Ah garibim garibim garibim ben
Ah Garibim garibim garibim ben
Kimse tutmaz elimden
Kimse bilmez derdimden
Kimse tutmaz elimde

Bu dünyada herkes bana yabancı
Riyakar selam veren hepsi yalancı
Ne olursun allahım sen bana acı
Ne olur yarabbim sen bana acı

Ah garibim garibim garibim ben
Ah garibim garibim garibim ben
Kimse tutmaz elimden
Kimse bilmez derdimden
Kimse tutmaz elimden 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş