Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

İNSAN VE MEVSİM

İnsanında mevsimleri var. Yılların mevsimi tamamı yaşansa da insanın mevsimi Ne zaman başlar, nerede biter bilinmez. Ama benim ömrümden üç mevsim geçti .Çocukluğum, Delikanlılığım, Şimdi de ihtiyarlıkla, delikanlılık arasında bir yerdeyim. Delikanlılığa uzak, ihtiyarlığa yakın bir köyün eteğinde debeleniyorum. Yeşil otları yara yara kara kuru bir çocuk oturuyor kucağıma o bana ben ona bakıyorum.Sanki bir ayna oluyor gözlerimde yansıyan Bu çocuğu ben bir yerlerden tanıyorum. Soruyorum -Kimin oğlusun Utanıyor ,kesik kesik Heceleyerek -Temel'in oğlu Mustafa.Anlamadığımı sanıp pekiştirmeye çalışıyor -Tamirci Temel'in oğlu Bir mil gibi ruhumun derinlerine işliyor. -Sen o musun diyorum. Ufacık başını sallıyor. Elimden tutup beni fırıncının ekmeği yaparken nasıl unu mıncıklıyor, öyle mıncıklıyor ki beni kendimi yitiriyorum ellerinde çocuğa dönüşüyorum.Pişmemiş ekmek gibi Yüreğini yüreğimde, aklını aklımda Topraktan aynı kökten fışkırmış bir çiçek oluyoruz. Tırtıllar konuyor yapraklarımıza.Acıtmadan kemire,kemire bitiriyor yapraklarımızı. Tırtıldan bir kelebek doğuyor,Rengarenk kanatlı. Solmakta olan çiçeğimize konuyor. Tırtıldan kelebek oluyoruz. İki kanat,Burgular çizerek havada rüzgara karışarak göklere doğru uçuyoruz. Velhasıl çocukluğumla ben bulutlara karışıyor yağmuru bekliyorum. Yer yüzüne yeniden ulaşmak için. Çocukluğumun kucağında ve bir yağmur damlasında...! M.Yayla-Görele  
Ekleme Tarihi: 27 July 2022 - Wednesday

İNSAN VE MEVSİM

İnsanında mevsimleri var. Yılların mevsimi tamamı yaşansa da insanın mevsimi Ne zaman başlar, nerede biter bilinmez. Ama benim ömrümden üç mevsim geçti .Çocukluğum, Delikanlılığım, Şimdi de ihtiyarlıkla, delikanlılık arasında bir yerdeyim. Delikanlılığa uzak, ihtiyarlığa yakın bir köyün eteğinde debeleniyorum. Yeşil otları yara yara kara kuru bir çocuk oturuyor kucağıma o bana ben ona bakıyorum.Sanki bir ayna oluyor gözlerimde yansıyan Bu çocuğu ben bir yerlerden tanıyorum. Soruyorum

-Kimin oğlusun

Utanıyor ,kesik kesik Heceleyerek

-Temel'in oğlu Mustafa.Anlamadığımı sanıp pekiştirmeye çalışıyor

-Tamirci Temel'in oğlu

Bir mil gibi ruhumun derinlerine işliyor.

-Sen o musun diyorum. Ufacık başını sallıyor. Elimden tutup beni fırıncının ekmeği yaparken nasıl unu mıncıklıyor, öyle mıncıklıyor ki beni kendimi yitiriyorum ellerinde çocuğa dönüşüyorum.Pişmemiş ekmek gibi Yüreğini yüreğimde, aklını aklımda Topraktan aynı kökten fışkırmış bir çiçek oluyoruz. Tırtıllar konuyor yapraklarımıza.Acıtmadan kemire,kemire bitiriyor yapraklarımızı. Tırtıldan bir kelebek doğuyor,Rengarenk kanatlı. Solmakta olan çiçeğimize konuyor. Tırtıldan kelebek oluyoruz. İki kanat,Burgular çizerek havada rüzgara karışarak göklere doğru uçuyoruz. Velhasıl çocukluğumla ben bulutlara karışıyor yağmuru bekliyorum. Yer yüzüne yeniden ulaşmak için. Çocukluğumun kucağında ve bir yağmur damlasında...! M.Yayla-Görele

 

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.