Geçtiğimiz günlerde başlayan yağmur ve bugün başlayan kar yağışı ilkbaharı çağrıştıran gün ışığında bir günde dört mevsimi yaşar olsak da bizlere “Mart kapıdan baktırır, kazma, kürek yaktırır” sözünü hatırlattı…
Mart ayı şiddetli soğukların olduğu bir aydır. Zaman zaman güneş görünse ve havalar ısınıyor gibi olsa da İlkbahar çiğdemleri çiçek açsa da, leylekler gelse de soğuklar şiddetini azaltmaz.
Çoğunlukla bugünlerde yakacak tükenir, insanlar zor durumda kalırlar, evde bulunan son kışlık yakacak ne varsa yakmak zorunda kalınırdı. Bir bakarsın ilk bahar geldi zanneder, herkes köyüne, kasabasına akın eder, birden yağmur, arkasından kar fırtınasına bile tutulduğumuz olur. Sobaların başlarına toplanırız, sarmaş dolaş.
"Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır", der atalarımız. Evinde odunu, kömürü alacak parası olmayan bir yığın fakir fukara, garip kuraba insanlarımız çevremizde dolanırda haberimiz olmaz bir şekilde… Bu yerli olur, yabancı olur fark etmez… Allah yar ve yardımcıları olsun… Ağaçlar yeşerir, meyveler çiçek açar, topraktan yeni çıkmış boyunu nu gösteren sebzeler , bir sabah gelirsiniz ki yerle bir olmuş sim siyah yanıvermiş. Ne oldu dersiniz? " Soğuk vurdu"... Cemreler havaya, suya ve karaya düştü. Güzel günler bizleri bekliyor, Allah sağlık versin, elem keder vermesin. Onun için hoş geldin ilkbahar hoş geldin Mart diyorum... Merhaba ilkbahar! Diyelim inşallah... Bir kısım insanlar kuraklıktan bahsediyorlar, doğrudur yağmurlar az yağdı, karımız da az yağdı, önümüzdeki günler ve aylar içinde beklediğimiz yağışlar bol bol yağarda göletlerimiz, barajlarımız dolar, içme sularımız bolarır. Mart ayı dert ayı olmaz, bolluk ve bereketimizin çoğalmasına sebep olur. Havasıyla, suyuyla, patır patır çeşmelerin lülelerinden bereketli sularımız akar akar, yeterki insan oğlu Allah'ın verdiği nimetlerin kadrini bilsin Vesselam...