Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

Mevsimler Bahar Olunca!...

BAHAR VE BİZ  Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden   Rabbim ne güzel çıldırır.   Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;   Sevincinden titreyerek.   Yılda bir kere kendini verir toprak   Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan   Rabbim ne güzel yarılır.   Biz de bir kere sevinebilseydik.   Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.   Kim bilir belki bir gün sulh olunca   Biz de deliler gibi seviniriz,   Ağaçları ve baharı taklit ederiz   Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri   Renkli ampuller asarız pencerelerden   Kim bilir belki bir gün sulh olunca   Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden   Ağaçlar gibi. BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU Baharda tabiat bir başka güzel. Tabiatın canlanma, uyanma mevsimi… Bizde dört gözle baharı bekler olduk. Hem de baharı bekleyen kumrular gibi… Bahar çoğumuz için yenilenme, yeni umutlar, daha güzel günlerin başlangıcı olarak beklenen bir aydır… Kuşkusuz, neyi beklediğiniz, neler umduğunuzla ilgili de olsa, nisan ayı bir arınma, yeniden doğuş ve aynı zamanda mücadele bilincinin de yenilendiği bir ay olarak; bir anlamda sevgiyi, barışı, dostluğu anımsatır. Yeni bir döneme giren her insan, geçmişi sorgular, geleceğini planlar. Kendisiyle yüzleşmeyen, geçmişiyle hesaplaşmayan kişi ve toplumlar bir kısır döngü içerisinde geçmişin hataları, pişmanlıkları ve ihanetlerinin yarattığı travmadan kurtulamaz, en soğuk kışın bile yapamadığı kadar üşüyen ruhlarını ısıtamazlar. Geçmişte yaşanan kavgalar, nefret ve düşmanlıkları Nisan yağmurları alır götürür, bahar güneşi yüreğimizi ısıtır, akşam vakti yüzümüzü yalayıp geçen Nisan esintisi bizi yeni ve saf duygulara götürür. Yani Nisan, aşktır, mutluluktur, barıştır, özgürlüktür. Yani baharla birlikte gelen sevinç, huzur; yaşamasını bilene umuttur, sevgidir, gelecek güzel günlerin habercisi, müjdecisidir. Eskiden dört mevsim dışımızla birlikte içimizde de yaşanırdı bu memlekette. Şimdi takvim önümüzün bahar olduğunu müjdelese de içimiz aynı şeyi söyleyemiyor. İçimiz uzun zamandır kara kış, içimiz uzun zamandır baharı bekleyen kumrular gibi… Gelmek bilmeyen bir baharı… Cemresinin insanların ruhlarına, kalplerine, vicdanlarına, bilinçlerine düşmesi gereken baharı… Evet yakında güneş tüm sıcaklığıyla yeniden gülümseyecek bize, ağaçlar çiçeklenecek, üstümüz başımız hafifleyecek. Peki kalbimiz gülümseyecek mi, ruhumuzda çiçekler açacak mı? İnatla kış uykusundan uyanmayanların yerine utanmaktan, acı çekmekten, delirmekten giderek ağırlaşan benliğimiz hafifleyebilecek mi? Dışarıda mevsim değişecek evet, peki içimizdeki üşüme hissi sona erecek mi? Güneşten sonra alarmla zor bela uyandığımız, çarçabuk giyindiğimiz, selamsız sabahsız, elimizde bir poğaçayla otobüse bindiğimiz zamanlardayız. Gökyüzünü görmemizi engelleyen tavanlar, toprağa temasımıza izin vermeyen tabanlar var. Takvimlerden öğreniyoruz mevsimleri, marketlerde görüyoruz sümbülleri, parfüm şişelerinde kokluyoruz baharı… “Bir ilkbahar sabahı”nda güneşle uyanmanın, “mevsim bahar olunca” nağmelerini mırıldanmanın, eve nergislerle dönmenin coşkusunu da yaşayamıyoruz.
Ekleme Tarihi: 25 Mayıs 2024 - Cumartesi

Mevsimler Bahar Olunca!...

BAHAR VE BİZ

 Yılda bir kere çıldırır ağaçlar sevincinden

 

Rabbim ne güzel çıldırır.

 

Yılda bir kere uzatır avuçlarını yaprak;

 

Sevincinden titreyerek.

 

Yılda bir kere kendini verir toprak

 

Yılda bir kere yarılır bahçeler hazdan

 

Rabbim ne güzel yarılır.

 

Biz de bir kere sevinebilseydik.

 

Çiçek açmış ağaçlar gibi çıldırasıya.

 

Kim bilir belki bir gün sulh olunca

 

Biz de deliler gibi seviniriz,

 

Ağaçları ve baharı taklit ederiz

 

Renkli bez parçalarıyla donatırız şehri

 

Renkli ampuller asarız pencerelerden

 

Kim bilir belki bir gün sulh olunca

 

Biz de çatır çatır çatlarız binbir yerimizden

 

Ağaçlar gibi. BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

Baharda tabiat bir başka güzel. Tabiatın canlanma, uyanma mevsimi… Bizde dört gözle baharı bekler olduk. Hem de baharı bekleyen kumrular gibi…
Bahar çoğumuz için yenilenme, yeni umutlar, daha güzel günlerin başlangıcı olarak beklenen bir aydır… Kuşkusuz, neyi beklediğiniz, neler umduğunuzla ilgili de olsa, nisan ayı bir arınma, yeniden doğuş ve aynı zamanda mücadele bilincinin de yenilendiği bir ay olarak; bir anlamda sevgiyi, barışı, dostluğu anımsatır. Yeni bir döneme giren her insan, geçmişi sorgular, geleceğini planlar. Kendisiyle yüzleşmeyen, geçmişiyle hesaplaşmayan kişi ve toplumlar bir kısır döngü içerisinde geçmişin hataları, pişmanlıkları ve ihanetlerinin yarattığı travmadan kurtulamaz, en soğuk kışın bile yapamadığı kadar üşüyen ruhlarını ısıtamazlar. Geçmişte yaşanan kavgalar, nefret ve düşmanlıkları Nisan yağmurları alır götürür, bahar güneşi yüreğimizi ısıtır, akşam vakti yüzümüzü yalayıp geçen Nisan esintisi bizi yeni ve saf duygulara götürür. Yani Nisan, aşktır, mutluluktur, barıştır, özgürlüktür. Yani baharla birlikte gelen sevinç, huzur; yaşamasını bilene umuttur, sevgidir, gelecek güzel günlerin habercisi, müjdecisidir.
Eskiden dört mevsim dışımızla birlikte içimizde de yaşanırdı bu memlekette. Şimdi takvim önümüzün bahar olduğunu müjdelese de içimiz aynı şeyi söyleyemiyor. İçimiz uzun zamandır kara kış, içimiz uzun zamandır baharı bekleyen kumrular gibi… Gelmek bilmeyen bir baharı… Cemresinin insanların ruhlarına, kalplerine, vicdanlarına, bilinçlerine düşmesi gereken baharı… Evet yakında güneş tüm sıcaklığıyla yeniden gülümseyecek bize, ağaçlar çiçeklenecek, üstümüz başımız hafifleyecek. Peki kalbimiz gülümseyecek mi, ruhumuzda çiçekler açacak mı? İnatla kış uykusundan uyanmayanların yerine utanmaktan, acı çekmekten, delirmekten giderek ağırlaşan benliğimiz hafifleyebilecek mi? Dışarıda mevsim değişecek evet, peki içimizdeki üşüme hissi sona erecek mi?
Güneşten sonra alarmla zor bela uyandığımız, çarçabuk giyindiğimiz, selamsız sabahsız, elimizde bir poğaçayla otobüse bindiğimiz zamanlardayız. Gökyüzünü görmemizi engelleyen tavanlar, toprağa temasımıza izin vermeyen tabanlar var. Takvimlerden öğreniyoruz mevsimleri, marketlerde görüyoruz sümbülleri, parfüm şişelerinde kokluyoruz baharı… “Bir ilkbahar sabahı”nda güneşle uyanmanın, “mevsim bahar olunca” nağmelerini mırıldanmanın, eve nergislerle dönmenin coşkusunu da yaşayamıyoruz.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş