Bölgede bu yol Çömlekçi yolu olarak biliniyor. 1960 lı yıllarda o günün şartlarına göre yapılmış bir yol Çömlekçi yolu. Dere boyu gidiyor ve sağlı sollu kurulmuş 20 den fazla köyün yolları bu yola bağlanıyor. İki de belde vardı geçmişte, şimdi kapandı.             Yapımından bugüne 60 yıl geçmesine rağmen yapıldığı gibi duruyor.             Artan araç sayısına ve artan tonaja rağmen o günkü özelliklerini muhafaza ediyor.             Çok da haksızlık yapmayalım, 2010 yılına kadar Özel İdareye bağlı bir grup yoluyken o yıl karayolları ağına alındı.             Doğankent’e bağlanan yolun resmi adı da Görele- Aydınlar- Çatak- Doğankent Karayolu olarak geçiyor artık.             Karayolları ağına alınınca yolun standartları hiç değiştirilmedi. Daha önce çakılanmış, stabilize bir yolken karayolları ağına alınınca asfalt (Sathi kaplama) yapıldı.             Trafik levhaları dikildi. Kenarları çizildi. O kadar dar bir yol ki orta çizgi çizilemedi.             İnanmayacaksınız ama iki aracın yan yana geçişemeyeceği köprüler var.             Yol asfalt olunca araçlar süratli gidip gelmeye başladı.             Yüksek tonajı araçlar, hatta TIR’lar bile girmeye başladı Çömlekçi yoluna.             Ne de olsa karayolları ağına alınmış bir yoldu.             Yolun darlığı ve virajlarının keskin oluşu hep şikâyet konusu oldu.             Karayolları 2018 yılında bu yolda bir proje çalışması yaptı. Proje bitti, onaylandı ve rafa kaldırıldı. Bir daha kapağını açan olmadı. Aradan geçen 6 yıla rağmen bir türlü yapım ihalesi yapılmadı. Ne zaman yapılacağını da kimse bilmiyor. Sağ olsunlar, Görele’nin siyasetçileri de bu konuyu hiç üzerlerine almıyorlar. Onlara sorarsanız böyle bir yolun varlığı da darlığı da hiç onların işi değil. Ya güçleri yetmiyor ya da onların da ajandalarında böyle bir proje yok. Açıklanan kamuda tasarruf tedbirlerine bakılırsa daha uzun yıllar bu yolun yapımı gündeme gelmeyecek gibi görünüyor. Ancak bu arada yolla ilgili sorunlar gün geçtikçe daha da artıyor. Bunların başında da özellikle dere tarafında toprak kaymaları meydana geliyor. Özellikle köylere ağır yük taşıyan kamyonlar gidiş istikametlerine göre dere tarafını kullanıyorlar. Bu da o şeritte oturmalara ve devamında toprak kaymalarına neden oluyor. Dar olan yol iyice daralıyor. Hatta dere tarafını kullanan araçların dereye uçmalarına zemin hazırlıyor. Sürücüler elleri yüreklerinde araç kullanıyorlar. Özellikle geçişmelerde korkulu dakikalar yaşanıyor. Karayolları ürken bu noktalara sadece işaret levhaları çakmakla yetiniyor. Alttan duvar kaldırıp o şeridi kurtarmak yerine; “Buraya yaklaşmayın, dereye yuvarlanırsınız” anlamına gelen işaretler çakıyorlar. Bugün, özellikle bu kesimlere oto korkuluk çakılması isteniyor. Aslında bu yolun dere tarafına boydan boya oto korkuluk çakılması gerekiyor. Biz biliyoruz ki bunu yapmayacaklar; bari yolun ürken yerlerine, dere tarafında derin uçurumlar olan kesimlerine, emniyetli araç geçişlerinin sağlanamadığı bölgelerine oto korkuluk yapın diyor sürücüler. Yaz mevsiminde Çömlekçi yolunun trafik yoğunluğu çok daha fazla oluyor. İlçe dışından çok sayıda araç geliyor. Özellikle yolun acemisi olan sürücüler hem zorluk yaşıyorlar hem de zorluk yaşatıyorlar. Yol boyunca bugüne kadar çakılmış bir karış oto korkuluk göremezsiniz. Karayolları ağına alındığından bugüne 14 yıl geçmiş. Bu yoldan hiç mi bir yetkili geçmez, hiç mi bir yetkili bu yolun halini görmez Allah aşkına. Geçmediyseniz geçin artık. Görmediyseniz görün artık. Görün de yukarılara bir haber uçurun. Biz yazınca kaale alınmıyoruz.