Adına ne derseniz deyin üniversite öğrencilerimizin bir barınma sorunu var.
Siz böyle bir sorun yoktur deyince o sorun yok anlamına gelmiyor. Yok demekle yok olmuyor. Sonuçta bu yıl üniversite öğrencileri kalacak yurt bulmakta sorun yaşıyorlar.
Hani şu Osmanlı Maarif Nazırı'nın “ Okullar ve öğrenciler olmasa her şeyi çok iyi idare edeceğim” dediği gibi; geçen yıl salgın nedeniyle üniversitelerin kapalı olması, sorunun bu yıl patlak vermesine neden oldu.
Üniversiteler olunca yurt sorunu da oluyor!
Nedenleri elbette tartışılabilir ama inkâr edilemez. Yok diyemezsiniz.
Çocukları üniversite kazanarak çeşitli illere giden ailelerden bu sorunu yaşadıklarını duyarsınız. Çocuklarını bir devlet yurduna yerleştiremediklerinden yakınıyorlar.
Geçen yıl salgın nedeniyle sektörlerinde durgunluk yaşayanlar bu yıl normale geçişle beraber geçen yılın maddi kaybını da bu yıl çıkarmaya yönelik olarak fiyatları kat kat artırdılar. Bugün piyasada yaşanan fahiş fiyat artışlarının gerçek nedeni budur.
Geçen yıl öğrenciye ev kiralayamayan konut sahipleri bu yıl kiraları iki katına çıkardılar. Geçen yıl kapalı olan özel yurtlar da fiyatlarını katlayarak sezonu açtılar.
Kiralık evlerde ve özel yurtlarda barınan öğrenciler bu pahallılık karşısında devlet yurtlarına yöneldiler. Bu yığılma bu ülkede bir yurt sorunu olduğunu ortaya çıkardı.
Haberler ve eylemler belki bir miktar abartılı olsa da ülkemizde bir yurt sorunu var.
Yönetim her şeye kendi penceresinden baktığı için bu sorunu göremiyor.
O pencereden bakılınca görünmez bu sorun, bu pencereden bakınca göreceksiniz.
Yönetime kalsa, iktidarları süresince en fazla yurdu onlar yaptırmışlar.
Sayısal ve oransal anlamda doğru olabilir.
Evet, ama yetmez! Ya da yetmez ama evet!
O kadar çok üniversite, fakülte ve yüksek okul açıldı ki yapılan yurt sayısı talebi karşılamıyor. Ev kiraları ve özel yurt fiyatları bu kadar ürkütücü olmasa, buna bağlı olarak devlet yurtlarına talep olmasa neyse; piyasa yangın yerine dönmüşse bu talep karşılanamaz olacaktır. Bu yığılma bir soruna dönüşecektir.
Kaldı ki her fakülte olan ilçede, her yüksek okul olan beldede devlet yurdu yok ki! Mesela Görele'ye yüksek okul hangi yıl, fakülte hangi yapıldı ve devlet yurdu hangi yıl yapıldı? O ilçede yaşayanlara sorun bunu. Onlarca örnek var bunun gibi.
Bu yönetimin kendine has bir politikası var. Sağlıkta özel sektöre, eğitimde özel sektöre yönlendirici uygulamaları var. Devlet hastanesi var ama randevu alamıyorsunuz. Devlet okulları var ama sınıflar 40 öğrencilik.
Ne yapıyor aileler; özel okullara yöneliyor. Ne yapıyor hastalar, özel hastanelere yöneliyor. Bunun bir politika olduğunu düşünüyorum. Yapılan sağlık ve eğitim reformlarının sonunda bu gerçek kendini gösterdi.
Yurt konusunda da aynı politikanın uygulandığını düşünüyorum.
Özel yurt işletmeciliği bir sektör olacak. Kaldı ki özel yurt gibi işletilen ve vakıf adıyla faaliyet gösteren onlarca yurt var. Devlet yurdunda yer bulamayanlar bu yurtlara yöneliyor.
Devletin bugünden yarına yurt yapacak hali yok, isterse kiralama yoluyla yeni yurtlar açabilir. Ya da fahiş kira artışlarına el atabilir. En azından bu konut sahiplerinin kira gelirlerinden vergi verip vermediklerini denetleyebilir.
Daha da olmazsa, öğrencilere kira desteği vererek yurtlar dışında sağlıklı konutlarda kalmalarını sağlayabilir.
Ancak görünen o ki bunların hiç birisini yapmayacak. Böyle bir sorunun varlığını kabul etmeyen bir yönetim bir çözüm arayışına girer mi? Onlara göre her şey güllük gülistanlık. Öğrencilerin bir eli yağda bir eli balda!
Bu sorunun nedenini doğru tespit edemedikleri için çözüm de üretemiyorlar.