Ülke olarak Lozan Antlaşması'nın gizli maddelerine yoğunlaşınca Malazgirt Antlaşması'nın gizli maddelerini hiç gündeme getirmedik. Asıl ülkemizi ilgilendiren gizli maddeler Malazgirt Antlaşması'ndaymış.
Ama ilginç bir durum var; nasıl ki Lozan'ın gizli maddeleri anlaşmanın 100. yılında açıklanma şartına bağlıysa Malazgirt'in gizli maddeleri de antlaşmanın 1000. yılında açıklanacakmış. Öyle kayıt düşmüşler Malazgirt Antlaşması'na.
Lozan'ın gizli maddeleri antlaşmanın 100. yılı olan 2023 de açıklanacak ya,
Malazgirt Antlaşması'nın gizli maddeleri de 1071 in 1000. yılı olan 2071 de açıklanacakmış. Öyle imzalanmış antlaşma.
Öyle gizli denildiğine bakmayın, nasıl Lozan'ın gizli maddeleri kamuoyuna sızdıysa Malazgirt'in gizli maddeleri de kulaktan kulağa yayılmış.
Bu gizli maddelere göre Türkiye Anadolu'da bulunan altın gibi kıymetli madenleri 2071 yılından sonra çıkarmaya başlayabilecekmiş.
Bakır çinko kurşun gibi basit madenleri her zaman çıkarabilirmiş.
O yıllarda petrol henüz bulunmadığı için açık açık yazılmamış ama bazı gizli maddelerin yorumu petrolü de kapsıyormuş.
Türkiye bu gizli maddelere göre kendi kamuoyunu meşgul etmek için petrol arıyormuş, petrol bulmuş gibi yapabilirmiş.
Adamlar 952 yıl önce bunu düşünmüşler. Diplomasi böyle bir şey işte!
Malazgirt Meydan Muharebesi'ni bilmeyenimiz yoktur.
Türkler bu zaferden sonra Anadolu'nun kapılarını resmen açmış oldular.
Anadolu bu zaferle Türk yurduna dönüştü.
Selçuklu komutanı Alparslan' la Bizans komutanı Romen Diyojen 26 Ağustos 1071 tarihinde Muş'un Malazgirt ilçesinde karşı karşıya gelirler. Çetin bir meydan savaşı olur.
Savaşı Alparslan kazanır. Romen Diyojen esir düşer. Alparslan'ın huzuruna getirilir.
Bunlar herkesin bildiği, ilkokuldan itibaren öğrendiği açık bilgilerdir.
Gizli bilgilerde ise ilginç notlar vardır. Her savaşta olduğu gibi sonuçta taraflar bir antlaşma imzalarlar. Bu antlaşmalar genelde galip gelen tarafın istediği gibi yapılır.
Alparslan'la Romen Diyojen arasında yapılan antlaşma da Türklerin istediği doğrultuda kaleme alınır. Anadolu'nun kapıları açılır. Türkler akın akın Anadolu'ya geçerler.
Anadolu'daki Bizans varlığı İstanbul'la sınırlanacak kadar küçülür.
Türkler Anadolu'nun yabancısı olduğu için altın ve diğer maden yataklarının yerini bilmemektedirler. Bunu öğrenmek için Alparslan Romen Diyojen'i çok sıkıştırır.
Romen Diyojen'de antlaşmanın 1000. yılında açıklanmak kaydıyla bunların yerlerini söyler. Bunlar çok büyük yataklardır. Bulunduğunda Türkiye dünya lideri olabilecek kadar zenginleşecektir. Kalkınma zirve yapacaktır.
Ülkenin başında bulunan komutan da Kanuni Sultan Süleyman'ın çizdiği sınırları bile aşacak kadar güçlü olacaktır. Dünyaya yeni bir nizam getirecektir.
Kaynaklar bu kadar zengindir.
Alparslan Anadolu'nun kapılarını açınca bu maddeye çok da takılmaz. Anadolu bizim olunca nasıl olsa buları buluruz diye antlaşmayı imzalar. Gizli maddeler de böylece kayda geçmiş olur. Yani Malazgirt Antlaşması'nın 1000. yılı olan 2071 de Romen Diyojen'in söylediği altın ve maden yataklarını elimizle koymuş gibi bulacağız.
Bunları bulunca da zengin bir ülke olarak dünya lideri olacağız.
Bugün bizi kıskansalar da henüz lider değiliz biliyorsunuz!
Yazının sonunda bir konuyu itiraf edeyim; nasıl ki ülkeyi yönetenler Lozan'ın gizli maddeleri var, 100. yılında bu maddeler kalkacak ve madenlerimizi işleterek zengin olacağız, refah seviyemiz artacak diye bir efsane uydurdularsa bunu da ben uydurdum.
Yıllardır ona inandınız ya bu yazıyı bitirene kadar da buna inansanız ne kaybedersiniz?