Osman Ağa'nın ölüm yıldönümü 2 Nisan… Rahmet ve saygıyla anıyorum.
Asında bu konuyu yıllar önce yine yazmıştım. Ancak gördüm ki hiçbir gelişme olmamış. Öyleyse bir kere daha yazmalı, umut kârdandır.
Ankara'da Anıtkabir'de Kurtuluş Savaşı Müzesi var. Gezenler bilirler, Atatürk'le ilgili kitaptan çakmağına kadar her şey o müzede sergilenir. Tablolar, sesle zenginleştirilmiş görsel malzemeler falan!
O bölümde uzun bir koridor var. O koridorda Kurtuluş Savaşına katılmış komutanların ve halk kahramanlarının büstleri var.
İsimlerini yazmama gerek yok ama önce orgenerallerin sonra da korgenerallerin büstleri sıralanmış. İsimlerini not ettim ancak konumuz onlar değil.
Askeri şahsiyetlerden sonra halk kahramanlarının büstleriyle karşılaşıyor ziyaretçiler.
Kimler var burada derseniz, hepsini bire bir not aldım. Bunları yazmak durumundayım.
Hasan Tahsin Bey, Köprülü Hamdi Bey, Yörük Ali Efe, Yahya Kaptan, Kara Fatma (Fatma Seher Erden), Halide Edip Adıvar, Sütçü İmam ve Şahin Bey.
Bu koridorda, Kurtuluş Savaşında yararlılık gösteren halk kahramanlarının arasında Osman Ağa yok. Daha önce de yoktu, bugün de yok.
Soru bu: Neden Osman Ağa'nın büstü yok Anıtkabir'deki bu koridorda?
Yukarıda adlarını verdiğim halk kahramanlarından daha az mı yararlılık gösterdi Osman Ağa? Hak etmiyor mu yoksa? Kurtuluş Savaşının sıradan bir neferi miydi yoksa?
Atatürk'ün muhafızlığını yapacak kadar kutsal bir göreve layık görülürken bugün görmemezlikten gelinmesinin nedeni ne olabilir ki?
Hadi onları anladım, kendilerince bir nedeni olabilir!
Bu nedenin doğru bir mesnete dayanmadığını anlatma yönünde biz Giresunluların ne gibi bir çabası olmuştur, doğrusu merak ediyorum
Sanırım bunun nedeni Ali Şükrü olayı olabilir. Ki bugün bile bu olayın neden ve sonuçları tartışılıyor. O günün yargısı kararını verse de tarih henüz son sözünü söylemedi.
Hal böyle iken Osman Ağa'nın üstünü çizmek bu kadar kolay olmamalı.
Kurtuluş Savaşında gösterdiği yararlılıkları görmemezlikten gelmek büyük bir haksızlıktır. Her şeyi yargı kararlarıyla açıklayamazsınız.
Yargı kararıyla idam edilmiş Adnan Menderes'in yıllar sonra itibarı iade edilerek bir anıt mezara nakledildiğini biliyoruz. Demek ki her şey yargı kararıyla açıklanamıyormuş.
12 Eylül yargısının vatandaşlıktan çıkardığı yüzlerce kişi daha sonra yapılan bir düzenlemeyle tekrar vatandaşlığa alındı. Kimse yargı kararının ardına sığınmasın.
Siz bir girişimde bulunun da size bunun neden yapılamadığını açıklasınlar!
Var mı bu konuda herhangi bir kurum ya da kişinin bir girişimi?
Giresun sivil toplum kuruluşları, dernekler ve Ankara'da parlamentoda geçmişten bugüne görev yapan milletvekillerimizin bu anlamda bir girişimi olmuş mudur?
Bugün görev yapan vekillerimizi bu anlamda bir çalışma yapmaya davet ediyorum.
CHP Milletvekili Necati Tığlı' nın Milli Savunma Bakanına bire bir bu konuyu kapsamasa da az çok içine alan bir soru önergesi verdiğini biliyorum. Başka da bir ses yok.
Evet, 2 Nisan'da Osman Ağa'yı anma etkinlikleri yapıyoruz. Bal mumu heykelini önemsiyoruz ancak Eğribel' deki heykelini Giresun meydanına dikemiyoruz.Anıtkabir'deki o koridora büstünü koyduramıyoruz.
Ve bu yönde hiçbir çalışma da yapmıyoruz.
İtibarının iadesi yönünde yerimizden bile doğrulamıyoruz.
Siz önergenizi verin de gündeme almayan almasın.
Ölüm yıldönümü dolayısıyla Osman Ağa'yı anacağımız 2 Nisan öncesinde TRT'nin yaptığı densizliği de yeri gelmişken kınadığımızı ifade etmek istiyoruz.
Yeri geldiğinde Osman Ağa'nın torunu olanlar bu manada parmaklarını bile oynatmıyorlar. Her Ankara'ya gidişimde o koridora özellikle bakacağım ve Osman Ağa'nın büstü oraya konulana kadar da yazmaya devam edeceğim.