Bugün Görele ve Çavuşlu türkülerini ve söylüyorsa Ömer Akpınar’ın gayretleri sonunda olmuştur.
Görele ve Çavuşlu türküleri bölge farkı olmaksızın dilden dile dolaşıyorsa bunu Ömer Akpınar sağlamıştır. Bu türkülerin derlenmesi ve TRT repertuarına kazandırılması, radyolarda televizyonlarda okunması, sahnelerde şenliklerde söylenmesi Ömer Akpınar’ın eseridir.
Bölge ezgilerinin gün yüzüne çıkarılması, kayıt altına alınması, notalarının yazılması ve ölümsüzleştirilmesi Ömer Akpınar’la gerçekleştirilmiştir.
Biz türküleri dinleriz, severiz, türkülerle oynarız, bazen kahırlanırız ancak o türkünün bize ulaşıncaya kadar kat ettiği evreleri ve kimlerin bu evrelerde neler yaptığını hiç merak etmeyiz. Hatta her türkünün bir hikâyesi olduğunu ve bu hikâyede neler anlatıldığını hiç araştırmayız.
Bu türkülerin hangi olay üzerine yakıldığına hiç kafa yormayız.
Her türkünün bir gerçeği var.
Yöremiz tam bir türkü zengini. Bildiğimiz bilmediğimiz o kadar çok türkümüz var ki. Sahip çıktığımız çıkmadığımız o kadar çok kültür değerimiz var ki!
Yöre türkülerimizin yakanı belli değildir. Bu, türkülerin genel özelliğidir. Halka mal olmuştur. Teknik olarak buna anonim diyorlar.
Elbette bu türkülerin sözlerini birileri yazmıştır veya sözlü olarak dile getirmiştir.
Elbette bu türkülerin ezgilerini yapan birileri olmuştur. Ancak bunlar zaman içinde unutulmuş ama türküler hep canlı kalmıştır. Yazanlarını ve ezgi yapısını kuranlarını bildiğimiz ezgiler de vardır ancak henüz türkü olamamıştır.
Peki, Ömer Akpınar yöre ezgilerinin yurtta ve dünyada sevilme ve söylenme sürecinin neresindedir? Bu sürece nasıl bir katkı sağlamıştır?
Ömer Akpınar Görele ve Çavuşlu’ da halk arasında düğünlerde, bayramlarda, imecelerde söylenen türkülerin derlenmesini sağlamıştır. Unutulup gitmekten kurtulmasını sağlamıştır. Dahası ülkenin en bilinen türküsü olmasını sağlamıştır.
O çok bildiğimiz Asiye türküsünü biz ilkokul öğrencisi iken 1960 lı yılların sonunda okulda söylerdik. Baban seni verecek fındığa veresiye şeklinde söylerdik.
Ömer Akpınar bu türküyü derleyerek, kayıt altına alarak ve notasını yazdırarak kültürümüze kazandırmıştır. Bunun gibi onlarca örnek verilebilir.
Şu anda TRT Repertuarında bulunan Görele ve Çavuşlu yöresine ait15 türkünün ya derleyenidir ya da kaynak kişisidir. Bu ezgilerin notalarını ise dönemin ünlü sanatçıları yazmıştır. Bunlar artık yöresel anlamda tescillenmiş türkülerdir.
Bu yazıyı hazırlarken çeşitli kaynakları taradık ve en fazla da Seyfullah Çiçek’in 2023 yılında çıkan Göreleli Müzik Sanatçıları isimli kitabından yaralandık.
Ömer Akpınar’ın TRT’de saz sanatçısı olarak ve değişik yönetim kademelerinde görev almış olması bu ezgilerin derlenmesinde çok önemli rol oynamıştır.
Çavuşlu’da 1935 yılında doğdu Ömer Akpınar. Babası gümrük muhafaza memuru olduğu için bölgemizin değişik ilçelerinde büyümüş, babasının İstanbul’a tayiniyle yaşamına bu şehirde devam etmiş. Kısa sürede saz çalmayı öğrenerek daha 17 yaşında bir gazinoda sahneye, 1960 yılında sınavı kazanarak İstanbul Radyosu’nda saz sanatçısı olarak çalışmaya başlamıştır. 27 Mayıs ihtilalıyla askere alınmış, askerlik dönüşü sahne, plak ve film müzikleri alanında serbest çalışmalar yapmıştır.
TRT İstanbul Radyosu’na 1967 yılında tekrar dönmüş ve 2002 yılında emekli olana kadar değişik pozisyonlarda görev yapmıştır. Görele ve Çavuşlu türkülerini de bu süreçte derlemiş ve radyolarda çalınmasını sağlamıştır. 2003 yılında hayata veda eden Ömer Akpınar ardında; Çavuşlu diye diye, Oy Asiye Asiye, Yaylanın soğuk suyu, Püsküllüdür püsküllü, Biz hepimiz üç gardaş gibi dillerden düşmeyen türküler bırakmıştır.