Bu yönetimin devleti ne kadar zarara uğrattığını yeni yeni anlıyoruz. Fiyatları düşük tutarak, fiyatlar üzerinden belli bir oranda alınan vergilerin de düşük toplanmasıyla hazinenin uğratıldığı zararı şimdi görüyoruz.
Ülkemizin yaşadığı ekonomik krizin nedeni de bu, fiyatları düşük tutmak!
Fiyatlar düşük tutulduğunda oransal olarak uygulanan vergiler de düşük kalıyor. Vergiler düşük kalınca devletin hazinesine giren kaynak azalıyor.
Devletin kaynakları azalınca da halkına hizmet edemiyor.
Diğer taraftan baktığımızda ise, yani fiyatların yüksek olduğu durumlarda dolaylı vergiler yoluyla toplanan ve devletin kasasına giren para artıyor. Devletin parası arttıkça da vatandaşına daha kaliteli hizmet verebiliyor.
Düşünsenize; bu ülkede 6.5- 7 liraya yıllarca akaryakıt satıldı.
Ve diğer tüm ürün ve hizmetler de yok pahasına satıldı.
O dönem akaryakıtta KDV yüzde 18 di. Devlet litre başı akaryakıttan 1.26 lira vergi alıyordu. Bugün akaryakıt fiyatları 40 lirayı aştığına ve KDV oranı yüzde 20 ye çıktığına göre devletin kasasına sadece Katma Değer Vergisiyle litrede 8 lira giriyor.
Nerden nereye? Yıllarca ucuz akaryakıt satarak az bir miktar vergi alan bu yönetim devleti zarara uğratmış olmuyor mu?
Bunun ÖTV sine hiç girmiyoruz.
Başka hizmet ve ürünleri hiç saymıyoruz.
Kolay anlaşılsın diye sadece akaryakıt üzerinden basit bir hesap yaptık.
Devletin uğratıldığı zararın büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?
Bir devlet vergi toplamadan ayakta kalabilir mi? Ülkeyi 25 yıldır yöneten bu yönetim bunu fark ettiğinde çok geç kalmıştı. Allah’tan ekonomik kriz oldu da uyandılar. Yoksa 7 liradan akaryakıt satmaya devam edeceklerdi.
Bugün 40 lirayı geçti akaryakıt fiyatları; bir sıkıntı var mı? Yok!. Yollar son model arabalarla dolu. En son çıkan arabalar bile yere değmeden satılıyor.
O halde akaryakıt fiyatlarını artırmaya devam edilmeli. Edilmeli ki devletin yıllardır uğratıldığı zarar kapatılmalı.
Ya da devleti zarara uğratanlardan hesap sorulmalı. Mümkünse bu zarar onlara ödetilmeli. Zimmet çıkartılmalı!
Bir de döviz meselesi var ki o da bir başka konu!
Yıllarca döviz fiyatları düşük tutularak ihracat yapanların kazançları törpülendi. Bu ülkede 7 liraya yıllarca dolar alınıp satıldı. Kur bilerek baskılandı.
Bugün 30 liraya dayandı dolar, ülkenin TL bazında ihraç gelirleri arttı.
Asıl maksat ülkenin ihracat gelirlerini artırmak değimliydi? Düşük kurla bu gelirin artması mümkün mü? İhracatçı mal satıyor, dolar alıyor ama dolar 7 lira!
Şimdi de ihracatçı mal satıyor, dolar alıyor; dolar 30 lira.
Zenginlik bu azizim!
Şimdi enflasyonu düşüreceğiz, fiyatları aşağı çekeceğiz diyorlar ya; sakın ha yapmasınlar. Yüksek enflasyon para akış ve döngüsünü hızlandırıyor.
Yüksek fiyat ise devletin dolaylı vergilerden aldığı parayı yükseltiyor. Hazinenin geliri artıyor. Devlet güçleniyor. Güçlü devlet vatandaşına daha iyi bakıyor.
Bu düşük fiyat politikası yıllarca ülkenin başına dert oldu. Bu kadar basit bir işleyişi göremediler, biliyor musunuz? Bu süreçte Avrupa bizi kıskanıyor diyorlar ya aslında hem kıskanıyorlar hem de gülüyorlarmış.
Ah bu Türkler diyorlarmış.
Yeni ekonomik sistemin temel felsefesi bu olmalı. Bu pahallılık bazen yönetimleri seçim kaybetme korkusuna kaptırır; korkmayın, bu doğru olsaydı bu seçimi kazanamazdınız.
Dermişim!
Anasayfa
Yazarlar
Nihat Öztürk
Yazı Detayı
Bu yazı 296+ kez okundu.
DEVLETİ ZARARA UĞRATMAK
Bu yönetimin devleti ne kadar zarara uğrattığını yeni yeni anlıyoruz. Fiyatları düşük tutarak, fiyatlar üzerinden belli bir oranda alınan vergilerin de düşük toplanmasıyla hazinenin uğratıldığı zararı şimdi görüyoruz.
Ülkemizin yaşadığı ekonomik krizin nedeni de bu, fiyatları düşük tutmak!
Fiyatlar düşük tutulduğunda oransal olarak uygulanan vergiler de düşük kalıyor. Vergiler düşük kalınca devletin hazinesine giren kaynak azalıyor.
Devletin kaynakları azalınca da halkına hizmet edemiyor.
Diğer taraftan baktığımızda ise, yani fiyatların yüksek olduğu durumlarda dolaylı vergiler yoluyla toplanan ve devletin kasasına giren para artıyor. Devletin parası arttıkça da vatandaşına daha kaliteli hizmet verebiliyor.
Düşünsenize; bu ülkede 6.5- 7 liraya yıllarca akaryakıt satıldı.
Ve diğer tüm ürün ve hizmetler de yok pahasına satıldı.
O dönem akaryakıtta KDV yüzde 18 di. Devlet litre başı akaryakıttan 1.26 lira vergi alıyordu. Bugün akaryakıt fiyatları 40 lirayı aştığına ve KDV oranı yüzde 20 ye çıktığına göre devletin kasasına sadece Katma Değer Vergisiyle litrede 8 lira giriyor.
Nerden nereye? Yıllarca ucuz akaryakıt satarak az bir miktar vergi alan bu yönetim devleti zarara uğratmış olmuyor mu?
Bunun ÖTV sine hiç girmiyoruz.
Başka hizmet ve ürünleri hiç saymıyoruz.
Kolay anlaşılsın diye sadece akaryakıt üzerinden basit bir hesap yaptık.
Devletin uğratıldığı zararın büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz?
Bir devlet vergi toplamadan ayakta kalabilir mi? Ülkeyi 25 yıldır yöneten bu yönetim bunu fark ettiğinde çok geç kalmıştı. Allah’tan ekonomik kriz oldu da uyandılar. Yoksa 7 liradan akaryakıt satmaya devam edeceklerdi.
Bugün 40 lirayı geçti akaryakıt fiyatları; bir sıkıntı var mı? Yok!. Yollar son model arabalarla dolu. En son çıkan arabalar bile yere değmeden satılıyor.
O halde akaryakıt fiyatlarını artırmaya devam edilmeli. Edilmeli ki devletin yıllardır uğratıldığı zarar kapatılmalı.
Ya da devleti zarara uğratanlardan hesap sorulmalı. Mümkünse bu zarar onlara ödetilmeli. Zimmet çıkartılmalı!
Bir de döviz meselesi var ki o da bir başka konu!
Yıllarca döviz fiyatları düşük tutularak ihracat yapanların kazançları törpülendi. Bu ülkede 7 liraya yıllarca dolar alınıp satıldı. Kur bilerek baskılandı.
Bugün 30 liraya dayandı dolar, ülkenin TL bazında ihraç gelirleri arttı.
Asıl maksat ülkenin ihracat gelirlerini artırmak değimliydi? Düşük kurla bu gelirin artması mümkün mü? İhracatçı mal satıyor, dolar alıyor ama dolar 7 lira!
Şimdi de ihracatçı mal satıyor, dolar alıyor; dolar 30 lira.
Zenginlik bu azizim!
Şimdi enflasyonu düşüreceğiz, fiyatları aşağı çekeceğiz diyorlar ya; sakın ha yapmasınlar. Yüksek enflasyon para akış ve döngüsünü hızlandırıyor.
Yüksek fiyat ise devletin dolaylı vergilerden aldığı parayı yükseltiyor. Hazinenin geliri artıyor. Devlet güçleniyor. Güçlü devlet vatandaşına daha iyi bakıyor.
Bu düşük fiyat politikası yıllarca ülkenin başına dert oldu. Bu kadar basit bir işleyişi göremediler, biliyor musunuz? Bu süreçte Avrupa bizi kıskanıyor diyorlar ya aslında hem kıskanıyorlar hem de gülüyorlarmış.
Ah bu Türkler diyorlarmış.
Yeni ekonomik sistemin temel felsefesi bu olmalı. Bu pahallılık bazen yönetimleri seçim kaybetme korkusuna kaptırır; korkmayın, bu doğru olsaydı bu seçimi kazanamazdınız.
Dermişim!
Ekleme
Tarihi: 19 Eylül 2023 - Salı
DEVLETİ ZARARA UĞRATMAK
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.