Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

YANIK İZİ

Yıllar geçe dursun. Rüzgarlar ese dursun. Ne günler biter, ne de geceler. Biten tek bir şey vardır ve gerçektir eriyip biten ömürler. İlk saymaya başlayan çocuklar gibi saymaya kalksam, belki bir günde sayarım geldiğim yaşı. Su gibi aksa da, hiç bir şey hissettirmese de sinsi sinsi ilerledi. Bu günlere geldi. Nasıl geldi buralara bir sorsanız, bir güne gelmedi. ama neler yaşadım neler. İşte bu yüzden ben hep çocuk kalmak istedim. hep çocukluğumdan bir şeyler karaladım sayfama. Çocukça yaşamak daha kolay geldi. Belli bir yaştan sonra yaşadıklarını yazmak insana ağırlık verir. Bir de gerçekleri yaşadıklarını yazmaktan utanmıyorsan, Taklacı olup gerçeklerin dışına taşıp kendini olduğundan büyük göstermeye çalışıyorsan, acı verir yazdıklarım. Bu nedenledir ki çocukluğumu yazmaktan haz alıyor, çocuklar gibi çocukluğumla oynayıp duruyorum. Çok eski bir arkadaş gibi. Yitip gitse de, Sisler içinde yitip,yitip bana göz kırpsa da, ben onu tanıyor, ansızın yanına sokulup onunla oynamaya başlıyor, bazen de o söylüyor ben yazıyorum. Geçmişim de geleceğimi yaşıyorum. Çok eskilerden bir akşam hiç unutmam ufacık evimizin ufacık odasında oynarken gaz ışığının gölgeli ışığında, yaramazlık bu ya ayağım takıldı. Yanan kuzinenin kızgın saçına yapıştım. Ufacık odayı bir çığlık doldurdu. Çığlıklar kulaklarımda çınlarken, Evhamlı annem sanki sinir krizleri geçirircesine saldırdı bana. Beni tuttuğu gibi kaldırdı kuzinenin elinden. Göbeğimin altına bir ateş düşmüştü. Alevler sanki kuzinede değilde etimde yanıyordu. Annem heme üstümü sıyırdı. Bir yandan da çığrıyordu. Yanık ortaya çıkıp hava ile temas edince daha da yanıyor dayanılmaz acılar yaşatıyordu bana. Işık yetersizdi. Annem çatmada yanan ışığı tuttu yarama. yıkıldı kaldı. -Çok yanmış ne olacak şimdi derken ben ateşe düşmüş gibi ağlıyordum. Ufacık odanın ufacık komşunun evine bakan sürgüsünü kaldırdı -Havaaa neneeeeee, Hava neneeeeeeee Sanki sesi bekliyormuşcasına hava nene -Ne var gız hayır mı -Mustafa sobaya düştü yandı -Nişasta pişir de sür ben geliyom dedi bilge hava nene Ben bilmiyorum ağlamaktan acıdan ferim kaçmış uyumuşum. Sabaha yakın uyandığımda, herkes başımda sanki nefes alıp verişimi izliyordu. Hava neneyi gördüm ilk önce başımı okşadı -Acıyor mu Başımı sallamakla yetindim. Bir kaç gün acısı geçse de o yanan yerim aylarca geçmedi. Annem bezden simit yapıp belime bağladı mintanım, kazağım yapışmasın diye. Günden güne, merhemler deneye deneye o yanık yarası geçti. Geçmesine hala izi durur göbeğimin hemen altında el içi gibi. Her gördüğümde yeniden düşsem de o ateşe, Annemi Hava nene mi ve kardeşlerimin o gece ki çığlıkları uyarır beni elli beş yıllık uykumdan. Bir rüya olur yaşadıklarım gözümde. Ufacık oda ufacık pencere saray oluverir düşlerimde. Ateşlerin feri biter bir gün, Yaralar geçer, Ama bir tek izi kalır hatıralarda. Birde derinse o yaralar, bakınca görüyorsan damga gibi, Yaşamak ne kadar zor dedirtir insana. Yanık hala bende damga gibi. Bu kez başka bir yerde yanıyor. Sanki tüm vücudumu dolaşıyor. Geçmişin yangını, Merhemi de yok. Üstünü külleyecek kül de yok. Dayan dayana bilirsen geçmişin yangınlarında...!!!!! M:Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 30 Aralık 2023 - Cumartesi

YANIK İZİ

Yıllar geçe dursun. Rüzgarlar ese dursun. Ne günler biter, ne de geceler. Biten tek bir şey vardır ve gerçektir eriyip biten ömürler. İlk saymaya başlayan çocuklar gibi saymaya kalksam, belki bir günde sayarım geldiğim yaşı. Su gibi aksa da, hiç bir şey hissettirmese de sinsi sinsi ilerledi. Bu günlere geldi. Nasıl geldi buralara bir sorsanız, bir güne gelmedi. ama neler yaşadım neler. İşte bu yüzden ben hep çocuk kalmak istedim. hep çocukluğumdan bir şeyler karaladım sayfama. Çocukça yaşamak daha kolay geldi. Belli bir yaştan sonra yaşadıklarını yazmak insana ağırlık verir. Bir de gerçekleri yaşadıklarını yazmaktan utanmıyorsan, Taklacı olup gerçeklerin dışına taşıp kendini olduğundan büyük göstermeye çalışıyorsan, acı verir yazdıklarım. Bu nedenledir ki çocukluğumu yazmaktan haz alıyor, çocuklar gibi çocukluğumla oynayıp duruyorum. Çok eski bir arkadaş gibi. Yitip gitse de, Sisler içinde yitip,yitip bana göz kırpsa da, ben onu tanıyor, ansızın yanına sokulup onunla oynamaya başlıyor, bazen de o söylüyor ben yazıyorum. Geçmişim de geleceğimi yaşıyorum. Çok eskilerden bir akşam hiç unutmam ufacık evimizin ufacık odasında oynarken gaz ışığının gölgeli ışığında, yaramazlık bu ya ayağım takıldı. Yanan kuzinenin kızgın saçına yapıştım. Ufacık odayı bir çığlık doldurdu. Çığlıklar kulaklarımda çınlarken, Evhamlı annem sanki sinir krizleri geçirircesine saldırdı bana. Beni tuttuğu gibi kaldırdı kuzinenin elinden. Göbeğimin altına bir ateş düşmüştü. Alevler sanki kuzinede değilde etimde yanıyordu. Annem heme üstümü sıyırdı. Bir yandan da çığrıyordu. Yanık ortaya çıkıp hava ile temas edince daha da yanıyor dayanılmaz acılar yaşatıyordu bana. Işık yetersizdi. Annem çatmada yanan ışığı tuttu yarama. yıkıldı kaldı.
-Çok yanmış ne olacak şimdi derken ben ateşe düşmüş gibi ağlıyordum. Ufacık odanın ufacık komşunun evine bakan sürgüsünü kaldırdı
-Havaaa neneeeeee, Hava neneeeeeeee
Sanki sesi bekliyormuşcasına hava nene
-Ne var gız hayır mı
-Mustafa sobaya düştü yandı
-Nişasta pişir de sür ben geliyom dedi bilge hava nene
Ben bilmiyorum ağlamaktan acıdan ferim kaçmış uyumuşum. Sabaha yakın uyandığımda, herkes başımda sanki nefes alıp verişimi izliyordu. Hava neneyi gördüm ilk önce başımı okşadı
-Acıyor mu
Başımı sallamakla yetindim.
Bir kaç gün acısı geçse de o yanan yerim aylarca geçmedi. Annem bezden simit yapıp belime bağladı mintanım, kazağım yapışmasın diye. Günden güne, merhemler deneye deneye o yanık yarası geçti. Geçmesine hala izi durur göbeğimin hemen altında el içi gibi. Her gördüğümde yeniden düşsem de o ateşe, Annemi Hava nene mi ve kardeşlerimin o gece ki çığlıkları uyarır beni elli beş yıllık uykumdan. Bir rüya olur yaşadıklarım gözümde. Ufacık oda ufacık pencere saray oluverir düşlerimde. Ateşlerin feri biter bir gün, Yaralar geçer, Ama bir tek izi kalır hatıralarda. Birde derinse o yaralar, bakınca görüyorsan damga gibi, Yaşamak ne kadar zor dedirtir insana. Yanık hala bende damga gibi. Bu kez başka bir yerde yanıyor. Sanki tüm vücudumu dolaşıyor. Geçmişin yangını, Merhemi de yok. Üstünü külleyecek kül de yok. Dayan dayana bilirsen geçmişin yangınlarında...!!!!! M:Yayla-Görele
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş