Güzel havalarda severdi dışarıda gezmeyi,çocuklar gibi oynamayı. Ufacık bahçesinde gezinirken, ufacık evini dışarıdan seyrederken gözleri takılırdı, derin bir vadinin aralığından bulutla birleşen denize.
Martı çığlıklarını duyardı. Martı çığlıkları vadilerde yankılanırdı. Ufacık bir sandal olurdu bazen atı verirdi kendini mavi sulara. sandalına bir de sevdalısını alırdı. O kürek olur sevdalısı yeke de yol tarif ederdi. Giderlerdi enginlerine doğru denizin. Hava bozmaya başlardı birden. Deniz köpürür sandal sallanmaya başlardı hafiften. Martılar yüksekten uçarken acele ederlerdi . Fırtınaya yakalamadan sahile inmek için ikisi birden küreklere asılırken, martılar sanki onlara ip atmış da çeker gibi yardım ederdi. Korkularla bata çıka kıyıya geldiklerinde onları bir iskele beklerdi.Tahta iskele onları gördüğünde onlara doğru koşar, ipinizi atın size güç kuvvet olayım diye kucak açardı. Bu kadar güzellikler içinde iskeleye yaklaşırlar, sandallarını emniyete alıp, biri bir yana. diğeri bir başka yana ırayıp giderlerdi. Ne sandalı gören olurdu ne kürekleri, Bir tılsımlı bu sevda idi onlar için. Sanki bilinmez diyarlarda anlatılan bir masalın adıydı. Sonra yine ufacık evi, ufacık bahçesinde coşardı umutlar. Umutlar oynaşırdı dallarda. Baharı bekleyen tomurcuklar gibi. Tomurcuklar büyürken içinde ki umutlarda büyürdü. Sandalcı beklerdi umudu. Ah derdi Umut bir doğsun. Ne balıklar avlayacağız, deyip yaşarken umut doğardı yapraklarla. Umut öyle bir çocuktu ki. Masmavi gözleri. Martı gibi beyaz teni vardı. Umuda kavuştuklarında Gök kuşağına boyadılar sandallarını, Çözdüler tahta iskeleden. Az gittiler uz gittiler dere tepe düz gittiler. Ufacık bir adada ölmezlik suyundan içtiler. Ve umut, sandalcı, umudun annesi kıyamete kadar yaşadılar. Ne yediler ne içtiler kimseler bilmedi. Onları kimselerde zaten tanımazdı. Bir tek martılar tanırdı onları. O martılarda yeminliydi bu sevdayı kimselere anlatmadı. Bir gün bir martı gagasından bir çekirdek düşürdü. Çekirdek denize düştü. Çimlendi büyüdü, büyüdü. Bir bereket düştü her yere. Sanki bir büyü gibi sardı evreni. Umut varsa yaşamak vardır dostlar. Umut varsa yaşamak vardır dostlar.....M.Yayla-Görele