Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

PAZAR YERİ

Kasabada günlerden salı olunca bir telaş alır meydanını. Köylerden derledikleri her ürünü kasabaya taşır hamarat köy kadınları. Şimdilerde köy de yok. Her yer şehir tadında. Her evde su musluktan akıyor, ocak başı ateşleri yanmıyor. Her kapıya araba gidiyor. Bugün pazar yeri güzün dallardan düşen eğri büğrü meyveler, patlamış narlar, Sarı portakala benzeyen hurmalar,Yeşilin sarı ile kardeş olduğu mandalina sergileri, Bu sergilerin başında umutlarını yitirmiş yüzleri gözleri sanki kapalı kadınlar. Para dilinden bilmeyen istesen elinde ki ürünü göz nurunu çok çok ucuza verecek kadar saf kadınlar vardı. Yine bu kadınlara inat cin gibi bir parça ürünü elinden binlerce para saysan da ucuz daha ver diyecek kadar paraya sevdalı kadınlarda vardı. Bu iki kadın tipini bir teraziye koyup tartsanız emekleri yönünden eşit gelirlerdi. Hepsi emeklerinin ,alın terlerinin bedelini hak ediyordu. bu kadınlardan biri dikkatimi çekti. Sergisine yaklaştım. civcivleri korumaya çalışan bir tavuk gibiydi. Üç beş parça kasabaya satmaya getirdiği ürününden gözlerini ayırmıyor. Ara sıra tavuk gibi giysilerini çekiştirip giysisine sarılıyordu.Kanı canı çekilmişti adeta.Yüzü pazarda gördüğüm yamuk yumuk ayva renginde olsa da aldırmadan bir an önce satıp da gitsem der gibi bir hali vardı. İri yarı bir adam salına salına geldi. Kadınla dalga geçercesine yan gözlerle baktı emeklerine. Ağzını buruşturup uzaktı. Kadıncağız oltasına takılmamış balıklara baka kalan balık avlayan adamlar gibi baktı kendini beğenmiş adamın peşinden. Emekle alay eden bir adamın bu hakareti karşında arkadan bir başka adam kadının önündeki tüm ürünleri aldı. Yaklaştım adamın eline baktım. Kadına sordu -Ne vereceğim.? Kadın utanarak -Hepsini mi aldın -Evet Kadın biraz düşündü -Yüz lira yeter, Adam bir kadına bir aldıklarına baktı.Cebinden çıkarıp iki tane 50 lira verdi. Kadının sevinci ışıdı pazarda. Avucunda sıktı sıktı parayı. Adam aldıklarıyla pazarın doğusuna doğru giderken, kadın batısına yöneldi. Kadına yaklaştım usuldan -Hayırlı olsun teyze hepsini sattın dedim -Gözlerimin ta içine baktı -Sattım .Akşama kalmaktan korkuyordum. Bebeğimi komşuya bıraktım. Patladı birden gözleri fal taşı gibi çıktı. Bana saldıracak sandım. -Ben o sattıkları mı dört ayda büyüttüm. Yüz liraya sattım. İki kilo ince hamsi almıyor. Ama olsun erken sattım. dedi ırayıp gitti. Bende pazarda uzaklaşırken jöleli jöleli saçlarını taramış bir grup siyasi sokakları arşınlayıp yandaş ediniyorlardı. Otuz iki dişlerinin otuz ikisini de pazarlamaya gelmişlerdi sanki. Hele giyim kuşamları yürümeleri seyre değerdi. Ufacık kasabadan pazar manzaraları. Yazım burada bitti. gerisini kurup bitirmek size düştü. Son cümlesini siz yazın olur mu...? M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2022 - Salı

PAZAR YERİ

Kasabada günlerden salı olunca bir telaş alır meydanını. Köylerden derledikleri her ürünü kasabaya taşır hamarat köy kadınları. Şimdilerde köy de yok. Her yer şehir tadında. Her evde su musluktan akıyor, ocak başı ateşleri yanmıyor. Her kapıya araba gidiyor. Bugün pazar yeri güzün dallardan düşen eğri büğrü meyveler, patlamış narlar, Sarı portakala benzeyen hurmalar,Yeşilin sarı ile kardeş olduğu mandalina sergileri, Bu sergilerin başında umutlarını yitirmiş yüzleri gözleri sanki kapalı kadınlar. Para dilinden bilmeyen istesen elinde ki ürünü göz nurunu çok çok ucuza verecek kadar saf kadınlar vardı. Yine bu kadınlara inat cin gibi bir parça ürünü elinden binlerce para saysan da ucuz daha ver diyecek kadar paraya sevdalı kadınlarda vardı. Bu iki kadın tipini bir teraziye koyup tartsanız emekleri yönünden eşit gelirlerdi. Hepsi emeklerinin ,alın terlerinin bedelini hak ediyordu. bu kadınlardan biri dikkatimi çekti. Sergisine yaklaştım. civcivleri korumaya çalışan bir tavuk gibiydi. Üç beş parça kasabaya satmaya getirdiği ürününden gözlerini ayırmıyor. Ara sıra tavuk gibi giysilerini çekiştirip giysisine sarılıyordu.Kanı canı çekilmişti adeta.Yüzü pazarda gördüğüm yamuk yumuk ayva renginde olsa da aldırmadan bir an önce satıp da gitsem der gibi bir hali vardı. İri yarı bir adam salına salına geldi. Kadınla dalga geçercesine yan gözlerle baktı emeklerine. Ağzını buruşturup uzaktı. Kadıncağız oltasına takılmamış balıklara baka kalan balık avlayan adamlar gibi baktı kendini beğenmiş adamın peşinden. Emekle alay eden bir adamın bu hakareti karşında arkadan bir başka adam kadının önündeki tüm ürünleri aldı. Yaklaştım adamın eline baktım. Kadına sordu

-Ne vereceğim.?

Kadın utanarak

-Hepsini mi aldın

-Evet

Kadın biraz düşündü

-Yüz lira yeter,

Adam bir kadına bir aldıklarına baktı.Cebinden çıkarıp iki tane 50 lira verdi. Kadının sevinci ışıdı pazarda. Avucunda sıktı sıktı parayı.

Adam aldıklarıyla pazarın doğusuna doğru giderken, kadın batısına yöneldi. Kadına yaklaştım usuldan

-Hayırlı olsun teyze hepsini sattın dedim

-Gözlerimin ta içine baktı

-Sattım .Akşama kalmaktan korkuyordum. Bebeğimi komşuya bıraktım.

Patladı birden gözleri fal taşı gibi çıktı. Bana saldıracak sandım.

-Ben o sattıkları mı dört ayda büyüttüm. Yüz liraya sattım. İki kilo ince hamsi almıyor. Ama olsun erken sattım. dedi ırayıp gitti. Bende pazarda uzaklaşırken jöleli jöleli saçlarını taramış bir grup siyasi sokakları arşınlayıp yandaş ediniyorlardı. Otuz iki dişlerinin otuz ikisini de pazarlamaya gelmişlerdi sanki. Hele giyim kuşamları yürümeleri seyre değerdi. Ufacık kasabadan pazar manzaraları. Yazım burada bitti. gerisini kurup bitirmek size düştü. Son cümlesini siz yazın olur mu...? M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş