O güzel eski günleri yaşamak artık olanaksız olsa da, hatırlamak, hatıralarda yaşamak hayatı tazeler,özlemlerimi giderir. Annemi hatırlamak. Onunla bu akşam yaşamak için onu mezarından çıkarıp çocukluğuma götürmekten daha güzel ne olabilir. Hem o benim için ölmüş bir can değil ki. Her an gözlerimin önünde beliren görüntüsü, bana sanki yaşıyormuş gibi bakışı. Hele o anda bana sarılıp öpmeleri kokusunu aldığımda
-Anne, anne diye bir bebek çığlığı gibi ona sarılıp ağlamalarım çınlar kulaklarımda. O hala unutamadığım ses tonu ile, beni yatıştırıcı cümlelerini duyunca, Bana masal anlattığı gecelerde ki, masalın sonuna doğru öyle tatlı bir uyku ile göz kapaklarımın kapanıp, dudaklarımın kilitlendiği gecelere giderim. Annem gencecik. Ben üç beş yaşında bir çocuk. Annem mezarda değil, sanki ben ihtiyarlığa adım attı atacak değil. Nasıl sevmem ben mazilerde yaşamayı . Nasıl istemem mazide geçmişi yaşamayı. Maziyi hatıralarda yaşamaktan güzel ne ola bilir ki. Çocuk olmak içindeki çocuğu öldürmeden ihtiyarlığı yaşamaktan güzel ne olabilir. Bir sabah uyandım. Penceremize doğru uzanan hanımeli tarifi olanaksız bir koku ile koklarken, ufacık evimizin bahçesinde ,dış kapımızın hemen dibinde on metreden uzun, dalları salkım saçak simsiyah buğulu buğulu Amasya eriği ağacının meyvelerini görür gibiyim. Sanki kadife bir kumaşla sarmışlardı her bir eriği. Annem o eriklerden bir reçel yapardı. Yemeye doyamazdık. çividiyle yutardık. Köy ateşinde öyle bir pişirirdi ki erikleri, o kadifeye sarılmış erikler büzüşür, büzüşür ipek böceklerine dönüşürdü şekerin içinde. Hemen bahçede bulunan ufacık incirlerden toplar incir reçeli yapardı. soğumasını beklemeden ekmeklerimize sürmesini isterdik. Sıcak yenmez dese de inat ederdik ve yerdik. Kocaman küplere turşu koyardı. küpler boyumuz kadar olurdu. Şimdi nerede o güzel eylüller. Eylül geldi gidiyor. Ne hanımeli kokuyor, ne Amasya eriği var kurumuş, incirler yok, Annem yitip gitmiş. Ufacık evimiz harabe gibi ne cam ne çerçevesi var. Ya benim çocukluğum nerede....
Annem belirdi yine göz bebeklerimde. Masal anlatmaya başladı bana. Uykum geldi. Unutmam lazım. Uykular bazen yenilenmek için en güzel duraktır...!!! M.Yayla-Görele