Çocuk demek büyümek demektir. Toprağa düşmüş bir tohum tanesinin filizlenip topraktan baş kaldırması gibidir karanlıklara. Çocuklar hep ağlayarak doğar. Her tohum yeşil çimlenir. Çocuk anneye, filizin toprağa ihtiyacı vardır. Çocuk anne sütüne, tohum suya muhtaçtır. Çocuğun büyümesi yıllar alır. Tohum bir yıl içinde aslına döner ve göçer. Ne var ki bazı tohumlarda vardır ki ağaç olurlar. Yüzyıllarca yaşarlar dal budak sararlar. Her yıl çiçek açarlar, meyveye dururlar. İnsanın hası hoş bir seda bırakır. Tohumun hası bereket saçar. Bu iki misalin yolu da sevgi yolundan geçer deyip, hayal penceremden mazinin baharlarını seyretmeye ne dersiniz. Alın gözlerim ,duygularım sizin olsun. Eski baharları benim gözümden seyredin. Kusura bakmayın dostlar hayal penceremin perdesini aralayamadım. Gözlerim kör olmuş gibi. Kapkaranlık her yer. Sanki sis çökmüş geçmişe. Kusura kalmayın silinmiş hayaller bu gün. Zorlamayalım. Geçmiş ne kadar geçmiş olsa da onda da eser fırtınalar. Beklemek lazım. Geçmişe yalan katmamak lazım. Yazımı silmeye gerek yok. Geçmişten sisler dağılsın. Eskiden derlerdi ki bu aylar ot yaprak havasıdır. bir yanar, bir döner. Bekleyelim. Çocuklar büyüsün, Tohum yeşersin. İnsan büyüdükçe, tohum yeşerdikçe mazi bitmez. Yarın kalkar perdeler. Gözlerim sizde kalsın, Gören olursa maziyi penceremden mavisinden çiçekler vereceğim söz ona, müjdeli bir haber versin..!!!
M.Yayla-Görele