Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

LİSEDEN YADİGAR FOTOĞRAF

Bugün bundan kırk yedi yıl önce çekilmiş bir fotoğrafımı gördüm. Lise yıllarından esip gelen yaprak gibi . Siyah beyaz olsa da rengi sararmış. Ama saçlarım simsiyah gür ormanlar gibi canlı, başımda esen efil, efil gençlik rüzgarıyla yanaklarımda on yedi yaşın verdiği canlılık, dudaklarımın kenarından taşmış gülücükler beni benden alıp götürdü o yıllara. Köyümüzden terzi Ahmet amcanın diktiği Sümerbank kumaşından klapası geniş ceketim, İspanyol paça pantolonum. Annemin ördüğü balıkçı yaka kazağım, o yıllarda gençlik anılarımı paylaştığım okul arkadaşlarımla bir kez daha buluşmaktan duyulması zor haz duydum. Ne kadar çabuk geçiyormuş zaman. İnsan evrile evrile yitip gidiyormuş da zaman içinde, farkına eski bir fotoğrafa baktığında anlıyor nereden gelip nereye gittiğinin. Her şeyin değiştiğini anlıyor. Kıyafetlerin, hatıraların, yaşanmışlıkların farklılığında yitip gidiyor. O yıllar da yaşanan hiçbir şey yok şimdilerde. Hepsi ölüp gitmiş. Dudaklarımda ki gülücükler, simsiyah saçlar, O yıllarda giyindiğim tozlardan,yağan yağmurdan esirgediğim ceket, İspanyol paçalı pantolon, Annemin ördüğü kahve rengi kazak mezarsız ölüler gibi yitip gitmişler. Hele o güzel delikanlılık. Bizi uçuran umutlar, Kapılıp gitmişler mazinin hatırlanmayan unutulan çukurlarına. Yaşamak işte. Tasvir etmesi zor değişimler,hırslar, sonra da yok oluş serüveni. Bu serüven hiç durmadan devam etse de, Bizim dünya treninde ki yolculuğumuz da son düzlüğe doğru evrilmiş. O resimde ki yıllardan görünmeyen köyün ışıkları, yapraksız,çiçeksiz ağaçları görünmeye başlamış gibi. Makinst'e seslensek de, Yavaş yavaş desek de tren raylardan kayıp gidiyor. Dünya denen gezegenin gürültüsünden duyulmaz oluyor sesimiz. Sanki ne var bu kadar hırsa, hep ben demeye, Başkalarına da yaşama hakkı vermek varken. Ne zamanı durdura bilirsin. Ne güneşi tutabilirsin. Siyah beyaz yaşanmışlıkları asla geri de getiremezsin. Demeyin sakın karamsar diye. Karamsar olmaktan başka yaşama hakkı vermiyor ki dünya. Hele bazı yaşanmışlıklar varken...! M.Yayla-Görele      
Ekleme Tarihi: 29 Nisan 2023 - Cumartesi

LİSEDEN YADİGAR FOTOĞRAF

Bugün bundan kırk yedi yıl önce çekilmiş bir fotoğrafımı gördüm. Lise yıllarından esip gelen yaprak gibi . Siyah beyaz olsa da rengi sararmış. Ama saçlarım simsiyah gür ormanlar gibi canlı, başımda esen efil, efil gençlik rüzgarıyla yanaklarımda on yedi yaşın verdiği canlılık, dudaklarımın kenarından taşmış gülücükler beni benden alıp götürdü o yıllara. Köyümüzden terzi Ahmet amcanın diktiği Sümerbank kumaşından klapası geniş ceketim, İspanyol paça pantolonum. Annemin ördüğü balıkçı yaka kazağım, o yıllarda gençlik anılarımı paylaştığım okul arkadaşlarımla bir kez daha buluşmaktan duyulması zor haz duydum. Ne kadar çabuk geçiyormuş zaman. İnsan evrile evrile yitip gidiyormuş da zaman içinde, farkına eski bir fotoğrafa baktığında anlıyor nereden gelip nereye gittiğinin. Her şeyin değiştiğini anlıyor. Kıyafetlerin, hatıraların, yaşanmışlıkların farklılığında yitip gidiyor. O yıllar da yaşanan hiçbir şey yok şimdilerde. Hepsi ölüp gitmiş. Dudaklarımda ki gülücükler, simsiyah saçlar, O yıllarda giyindiğim tozlardan,yağan yağmurdan esirgediğim ceket, İspanyol paçalı pantolon, Annemin ördüğü kahve rengi kazak mezarsız ölüler gibi yitip gitmişler. Hele o güzel delikanlılık. Bizi uçuran umutlar, Kapılıp gitmişler mazinin hatırlanmayan unutulan çukurlarına. Yaşamak işte. Tasvir etmesi zor değişimler,hırslar, sonra da yok oluş serüveni. Bu serüven hiç durmadan devam etse de, Bizim dünya treninde ki yolculuğumuz da son düzlüğe doğru evrilmiş. O resimde ki yıllardan görünmeyen köyün ışıkları, yapraksız,çiçeksiz ağaçları görünmeye başlamış gibi. Makinst'e seslensek de, Yavaş yavaş desek de tren raylardan kayıp gidiyor. Dünya denen gezegenin gürültüsünden duyulmaz oluyor sesimiz. Sanki ne var bu kadar hırsa, hep ben demeye, Başkalarına da yaşama hakkı vermek varken. Ne zamanı durdura bilirsin. Ne güneşi tutabilirsin. Siyah beyaz yaşanmışlıkları asla geri de getiremezsin. Demeyin sakın karamsar diye. Karamsar olmaktan başka yaşama hakkı vermiyor ki dünya. Hele bazı yaşanmışlıklar varken...! M.Yayla-Görele
 
 
 
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş