Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

KÖY ARKADAŞIM YAŞAR'A

Onunla ne yollar yürüdüm. Ne sohbetler ettim. Zehir gibi çalışırdı kafası. Okumayı çok sever, harçlığını hep kitaba yatırırdı. Çantasının kenarında her zaman bir roman , bir öykü kitabı olurdu. Hele sinema tutkusu dillere destandı. Açık yürekli lafını esirgemeyen kişiliğin altında kimselerin çözemediği, anlayamadığı düşünceler vardi. Kaba değirmeninin yokuşlarını onunla çıkarken isyanları, Bir haksızlık gördüğünde döğünmelerini görseniz, ne kadar üzülürdünüz. Ben ondan çok şey öğrendim. Benden küçüktü bir iki yaş ama sanki akrandık. Birbirimize adımızla çağırırdık. Bir gün yaz tatilinde o köye giderken ben çarşıya iniyordum. Bana nereye gittiğimi sordu. -Nereye olacak senin geldiğin yere -Ne yapacaksın -Kütüphaneye gideceğim. -Gel bize gidelim ben yeni bitirdim sana vereyim de oku Merakla takıldım peşine, Kitabın ismini eve gidene kadar söylemedi. bende sormadım. Onların evi bizim evin çok uzağındaydı. Köy mezarlığının biraz ötesinde avuç içi gibi bir düzdeydi. ona sordum -Yaşar hiç korkmuyor musun bu mezarlıktan gelip geçerken -Yook dedi Ama ben mezarlığın o kocaman ağaçlarını, Kavak ağaçlarının yapraklarının şıkırtısından etkilenmiş, Kendi kendime ne kadar şanslıyım bizim evimiz iyi ki buralar da değil demiştim. Evlerine geldiğinde annesi karşıladı bizi. Bana -Sen buraları biliyor muydun Nazmiye'nin Mıstafa dedi. bende boynumu büktüm sadece. Yaşar içeri girdi iki kalın kitapla dışarı çıktı. Heyecandan içim kıpır kıpırdı. Sevincimden sesim yükseldi birden -İnce Memet Teşekkür ettim kendi başıma birinci cildin kapağını açtım. okuya okuya eve geldim. Annem bir tuhaf baktı -Yine bulmuşsun kitapları -Yaşar'dan aldım dedim Günlerce o kitapla başbaşa yaşadım. Sanki ince Memet olmuştum ineğimizi bahçelerde yayarken. Benden o kitapları hiç istemedi yaşar. bir gün bana -Senin olsun dedi. Hiç bozuntuya vermedim. bende başka birine vermiştim. Ama ben kime verdim hatırlamıyorum. Benim deliliklerim işte.! Yaşar büyüdükçe anlaşamadı dünya ile Kendi başına attı kendini dünyanın gamına. Kendi dünyasında kendi seçtiği hayatı yaşadı, Bu dünya bana göre değil derdi. Çok çileler çekti. Ve bugün Yaşar'ı, Köyümüzün can Yaşar'ını yitirdik. Sevemediği dünyadan alıp başını gitti. Onu unutmak imkansız. Hele bana verdiği kitapla bütünleşti O. Ben yaşadığım sürece bir mıh gibi bedenimde bende yaşayacak. Allah rahmet eylesin Yaşar'ım. Mekanın cennet olsun. Yaşar'lar ölmez. Çünkü ismin Yaşar Senin..! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 24 November 2022 - Thursday

KÖY ARKADAŞIM YAŞAR'A

Onunla ne yollar yürüdüm. Ne sohbetler ettim. Zehir gibi çalışırdı kafası. Okumayı çok sever, harçlığını hep kitaba yatırırdı. Çantasının kenarında her zaman bir roman , bir öykü kitabı olurdu. Hele sinema tutkusu dillere destandı. Açık yürekli lafını esirgemeyen kişiliğin altında kimselerin çözemediği, anlayamadığı düşünceler vardi. Kaba değirmeninin yokuşlarını onunla çıkarken isyanları, Bir haksızlık gördüğünde döğünmelerini görseniz, ne kadar üzülürdünüz. Ben ondan çok şey öğrendim. Benden küçüktü bir iki yaş ama sanki akrandık. Birbirimize adımızla çağırırdık. Bir gün yaz tatilinde o köye giderken ben çarşıya iniyordum. Bana nereye gittiğimi sordu.

-Nereye olacak senin geldiğin yere

-Ne yapacaksın

-Kütüphaneye gideceğim.

-Gel bize gidelim ben yeni bitirdim sana vereyim de oku

Merakla takıldım peşine, Kitabın ismini eve gidene kadar söylemedi. bende sormadım. Onların evi bizim evin çok uzağındaydı. Köy mezarlığının biraz ötesinde avuç içi gibi bir düzdeydi. ona sordum

-Yaşar hiç korkmuyor musun bu mezarlıktan gelip geçerken

-Yook dedi

Ama ben mezarlığın o kocaman ağaçlarını, Kavak ağaçlarının yapraklarının şıkırtısından etkilenmiş, Kendi kendime ne kadar şanslıyım bizim evimiz iyi ki buralar da değil demiştim. Evlerine geldiğinde annesi karşıladı bizi. Bana

-Sen buraları biliyor muydun Nazmiye'nin Mıstafa dedi. bende boynumu büktüm sadece. Yaşar içeri girdi iki kalın kitapla dışarı çıktı. Heyecandan içim kıpır kıpırdı.

Sevincimden sesim yükseldi birden

-İnce Memet

Teşekkür ettim kendi başıma birinci cildin kapağını açtım. okuya okuya eve geldim. Annem bir tuhaf baktı

-Yine bulmuşsun kitapları

-Yaşar'dan aldım dedim

Günlerce o kitapla başbaşa yaşadım. Sanki ince Memet olmuştum ineğimizi bahçelerde yayarken. Benden o kitapları hiç istemedi yaşar. bir gün bana

-Senin olsun dedi.

Hiç bozuntuya vermedim. bende başka birine vermiştim. Ama ben kime verdim hatırlamıyorum. Benim deliliklerim işte.!

Yaşar büyüdükçe anlaşamadı dünya ile Kendi başına attı kendini dünyanın gamına. Kendi dünyasında kendi seçtiği hayatı yaşadı, Bu dünya bana göre değil derdi. Çok çileler çekti. Ve bugün Yaşar'ı, Köyümüzün can Yaşar'ını yitirdik. Sevemediği dünyadan alıp başını gitti. Onu unutmak imkansız. Hele bana verdiği kitapla bütünleşti O. Ben yaşadığım sürece bir mıh gibi bedenimde bende yaşayacak. Allah rahmet eylesin Yaşar'ım. Mekanın cennet olsun. Yaşar'lar ölmez. Çünkü ismin Yaşar Senin..! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.