Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

KARANLIKLAR

Ben yaşarken, Sen yokken her meyvenin bir başka tadı,her suyun kendine özgü içimi vardı. Günler şimdi ki gibi aydınlık olasa da geceler şimdi ki kadar aydınlık değildi. Paslanmış demir direklerinin en ucunda seramik fincanlara bağlı bakır tellerin altında fötr şapkalar gibi muhafazaların içinde fincan büyüklüğünde ampuller yanardı. Sarılığa tutulmuş sarı benizli adamlar gibi. O karanlık sokaklarda kedileri kovalayan sokak köpeklerinin havlamalarını, köpeklerin önünde kaçan kedilerin kalın ağaçların gövdelerine koşup, ağaçlara tırmanlarını hala duyar ve görür gibi oluyorum. O sarı renklerin hakim olduğu alaca karanlıklarda yapraksız dut ağaçlarının çıngıl, çıngıl dalları arasından ayın tepelerden doğuşunu izlerken Ufacık pencerelerin en üst gözlerinden dışarıya atılmış tenekeden incecik borulu kabuk sobalarından çıkan kapkara dumanların kıvrım, kıvrım tepeden yükselen aya doğru koştuğunu seyrederken, ansızın bir baykuşun gecenin tılsımını bozan sesiyle ansızın bir fırtına çıkmasına şahit olurdum. Rüzgar dallara saldırır baykuşun hangi ağaçtan, öttüğünü kestirmeye çalışırken, havada baykuşun öttüğü ağaçlara doğru havada yanan şamdan gibi odunlar uçuşurdu baykuş sesine doğru. İçimizde ki akşam sevinci korkulara, korkular büyür, hüzüne dönerdi. Baykuş öttümü hayıra yorulmaz, Konduğu ağaca yakın evden bir can alıp gideceğine yorulurdu. Günlerce travmalarla, karabasanlarla geceleri sabah edemez, kim ölecek deyip beklerdik sanki. Cehalet işte. Bir kuşun ötmesi bu kadar ürkütücü mü olur. Belki o kuşu hiç görmemiştik. Daha sonraları kitaplarda tanıdık. İlk bakışta bizleri ürkütse de, bir kediye benzetip uçan kediye benzettik. Köpeklerden kaçıp ağaçlara tırmanan kedilere. Fırtınalar geçip gitse de, şimdi o çocukluk korkuları ile yaşar dururuz aydınlık led modern sokak lambalarının altında. Ay yine aynı ay. Hep tepelerden çıkıp gelir. Dut ağaçlarının karmaşık dallarının arasından, siyah tül perdenin ardından farksız seyrine doyum olmaz sarı ayın. Geceler, ay, kediler, sokak köpekleri hep varlar. Yalnız olmayan baykuşlar. Peşlerine atılan ateşlerden ürküp göç edip gitmişler gibi. Cehalet yok eden bir ateş gibi yakar desem mi.....!!! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 10 Ocak 2024 - Çarşamba

KARANLIKLAR

Ben yaşarken, Sen yokken her meyvenin bir başka tadı,her suyun kendine özgü içimi vardı. Günler şimdi ki gibi aydınlık olasa da geceler şimdi ki kadar aydınlık değildi. Paslanmış demir direklerinin en ucunda seramik fincanlara bağlı bakır tellerin altında fötr şapkalar gibi muhafazaların içinde fincan büyüklüğünde ampuller yanardı. Sarılığa tutulmuş sarı benizli adamlar gibi. O karanlık sokaklarda kedileri kovalayan sokak köpeklerinin havlamalarını, köpeklerin önünde kaçan kedilerin kalın ağaçların gövdelerine koşup, ağaçlara tırmanlarını hala duyar ve görür gibi oluyorum. O sarı renklerin hakim olduğu alaca karanlıklarda yapraksız dut ağaçlarının çıngıl, çıngıl dalları arasından ayın tepelerden doğuşunu izlerken Ufacık pencerelerin en üst gözlerinden dışarıya atılmış tenekeden incecik borulu kabuk sobalarından çıkan kapkara dumanların kıvrım, kıvrım tepeden yükselen aya doğru koştuğunu seyrederken, ansızın bir baykuşun gecenin tılsımını bozan sesiyle ansızın bir fırtına çıkmasına şahit olurdum. Rüzgar dallara saldırır baykuşun hangi ağaçtan, öttüğünü kestirmeye çalışırken, havada baykuşun öttüğü ağaçlara doğru havada yanan şamdan gibi odunlar uçuşurdu baykuş sesine doğru. İçimizde ki akşam sevinci korkulara, korkular büyür, hüzüne dönerdi. Baykuş öttümü hayıra yorulmaz, Konduğu ağaca yakın evden bir can alıp gideceğine yorulurdu. Günlerce travmalarla, karabasanlarla geceleri sabah edemez, kim ölecek deyip beklerdik sanki. Cehalet işte. Bir kuşun ötmesi bu kadar ürkütücü mü olur. Belki o kuşu hiç görmemiştik. Daha sonraları kitaplarda tanıdık. İlk bakışta bizleri ürkütse de, bir kediye benzetip uçan kediye benzettik. Köpeklerden kaçıp ağaçlara tırmanan kedilere. Fırtınalar geçip gitse de, şimdi o çocukluk korkuları ile yaşar dururuz aydınlık led modern sokak lambalarının altında. Ay yine aynı ay. Hep tepelerden çıkıp gelir. Dut ağaçlarının karmaşık dallarının arasından, siyah tül perdenin ardından farksız seyrine doyum olmaz sarı ayın. Geceler, ay, kediler, sokak köpekleri hep varlar. Yalnız olmayan baykuşlar. Peşlerine atılan ateşlerden ürküp göç edip gitmişler gibi. Cehalet yok eden bir ateş gibi yakar desem mi.....!!! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş