Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

KARA DUT

Haziran yaklaşıp, Dallarda kirazlar kırmızı, dutlar beyaz, beyaz olgunlaşmaya, ballanmaya başladığında, bir koşuşturmaca başlardı biz çocuklarda. Kocaman dut ağaçlarının çok uzağında, karşı mahallede, bodur, dalları yere kadar eğilmiş bir kara dut ağacı vardı. Kocaman yapraklarının arasından, Bazen kırmızı, bazen siyah, bazen de kadife gibi gözlerimizin ta içine bakarlardı. Denizin enginlerinden esen poyraz rüzgarında, Kocaman koyu yeşil yapraklar uçuşurken, mahalle çocukları saldırırdık kara dut ağacına. Ekşi, ekşi löp, löp çiğnemeden yutarken, Mahalle arkadaşımız kızlar denizin mavisine inat yanaklarını boyarlardı kara dutla. Palyaço gibi bıyık yaparlar, Elmacık kemiklerinin üstüne kocaman birer elma kondururlardı, kara dutun kırmızaya bakanlarından. Kulaklarına kıpkırmızı kirazdan küpe yaparlardı. Papatyalardan taç yaparlardı saçlarına, Bambaşka bir kimlikle gelirlerdi evlerine. Biz erkek çocuklar dillerimiz simsiyah kesmiş bir şekilde günlerce dilimizin kırmızısını arardık ağzımızda. Ben hep yanlarında onları seyrederdim. Hele ufacık yanağında elma taşıyan arkadaşlarıma gıpta ile bakar, Kulaklarında ki kirazdan küpeye elmastan yontulmuş bir hazineymiş gibi bakardım. Rüzgar eserken sert, sert denizden, üşürdük bile. Kirazı denize fırlatırcasına, çok uzaklara savururduk. Kim bilir belki de, denizin, dudağına kirazı, yanağına mahalle kızlarının, elmacık kemikleri üzerine boyamış oldukları kıpkırmızı karaduttan elmaları sunardık. Çocukluk işte. O yaşlarda onları ben düşlesem de, Mahalle arkadaşlarım da düşler miydi.? Kim bilir.! Ama bugün bu hikayeyi bana denizin kenarın da, deniz anlattı....!!!! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 20 Mayıs 2024 - Pazartesi

KARA DUT

Haziran yaklaşıp, Dallarda kirazlar kırmızı, dutlar beyaz, beyaz olgunlaşmaya, ballanmaya başladığında, bir koşuşturmaca başlardı biz çocuklarda. Kocaman dut ağaçlarının çok uzağında, karşı mahallede, bodur, dalları yere kadar eğilmiş bir kara dut ağacı vardı. Kocaman yapraklarının arasından, Bazen kırmızı, bazen siyah, bazen de kadife gibi gözlerimizin ta içine bakarlardı. Denizin enginlerinden esen poyraz rüzgarında, Kocaman koyu yeşil yapraklar uçuşurken, mahalle çocukları saldırırdık kara dut ağacına. Ekşi, ekşi löp, löp çiğnemeden yutarken, Mahalle arkadaşımız kızlar denizin mavisine inat yanaklarını boyarlardı kara dutla. Palyaço gibi bıyık yaparlar, Elmacık kemiklerinin üstüne kocaman birer elma kondururlardı, kara dutun kırmızaya bakanlarından. Kulaklarına kıpkırmızı kirazdan küpe yaparlardı. Papatyalardan taç yaparlardı saçlarına, Bambaşka bir kimlikle gelirlerdi evlerine. Biz erkek çocuklar dillerimiz simsiyah kesmiş bir şekilde günlerce dilimizin kırmızısını arardık ağzımızda. Ben hep yanlarında onları seyrederdim. Hele ufacık yanağında elma taşıyan arkadaşlarıma gıpta ile bakar, Kulaklarında ki kirazdan küpeye elmastan yontulmuş bir hazineymiş gibi bakardım. Rüzgar eserken sert, sert denizden, üşürdük bile. Kirazı denize fırlatırcasına, çok uzaklara savururduk. Kim bilir belki de, denizin, dudağına kirazı, yanağına mahalle kızlarının, elmacık kemikleri üzerine boyamış oldukları kıpkırmızı karaduttan elmaları sunardık. Çocukluk işte. O yaşlarda onları ben düşlesem de, Mahalle arkadaşlarım da düşler miydi.? Kim bilir.! Ama bugün bu hikayeyi bana denizin kenarın da, deniz anlattı....!!!!
M.Yayla-Görele
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş