Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

SEBİLCİ

Ufacık kasaba, gittikçe ufalırken, sokakları terk edilmiş viraneleri andırırken, neden ölü toprağı serpilmiş gibi bu sokaklar demekten alamıyorum kendimi. Her adım başı çay ocağı, başı boş sokak köpekleri. Sahilde şöyle oturup denize bakacak bir bank bile yok. Ufacık kasabada banklar bile yitip gitmiş sanki. Bir gün önce oturduğum çınarın altında ki bank bu gün yok olmuş. Bir o kalmıştı onuda alıp gitmişler. Ufacık kasabayı güzelleştirmek, yaşanacak kılmak bu kadar mı zor. İnsan az dışarı çıkar. Yaşadığı mekana bakar eksiklerini görür. Ufacık kasaba yok olmaya, şirinliğini yitire dursun, bugün benim aklıma çok eski yıllardan kasaba kocaman ve şirinken caddelerinde su ile ayran satan sebilci amca geldi. İnce uzun boyu,elinde iki ibrik plastik kabıyla kasabayı fır döner, sulu olsa da ayranı bin bir övgüler düzerek satar, evinin rızkını kazanırdı. Daha bir kaç yıla kadar hiç değişmeden, her hafta salı günleri indi kasabaya. Belki inanmayacaksınız ama elbisesi bile o benim çocukken tanıdığım zaman ki elbisesiydi. Kimine göre belki bir su satan adamdı. O adam ki kasabaya mührünü vurmuş, Kasaba da bir anıtı olmasa da gönüllerde yerini bulmuştu. İşte bazı insanlar büyük adamların yanında ezilse de, büyük adamların unutulup gittiği yerde hep yaşarlar. Ufacık kasabanın sebilcisi, Remzi amcası hiç değişmeden hala kasaba sokaklarında, ölse de sulu ayranını satacak. Allah rahmet eylesin. mekanı cennet olsun. Remzi Amca'lar gibi unutulmamak umuduyla..!!! M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 10 September 2023 - Sunday

SEBİLCİ

Ufacık kasaba, gittikçe ufalırken, sokakları terk edilmiş viraneleri andırırken, neden ölü toprağı serpilmiş gibi bu sokaklar demekten alamıyorum kendimi. Her adım başı çay ocağı, başı boş sokak köpekleri. Sahilde şöyle oturup denize bakacak bir bank bile yok. Ufacık kasabada banklar bile yitip gitmiş sanki. Bir gün önce oturduğum çınarın altında ki bank bu gün yok olmuş. Bir o kalmıştı onuda alıp gitmişler. Ufacık kasabayı güzelleştirmek, yaşanacak kılmak bu kadar mı zor. İnsan az dışarı çıkar. Yaşadığı mekana bakar eksiklerini görür. Ufacık kasaba yok olmaya, şirinliğini yitire dursun, bugün benim aklıma çok eski yıllardan kasaba kocaman ve şirinken caddelerinde su ile ayran satan sebilci amca geldi. İnce uzun boyu,elinde iki ibrik plastik kabıyla kasabayı fır döner, sulu olsa da ayranı bin bir övgüler düzerek satar, evinin rızkını kazanırdı. Daha bir kaç yıla kadar hiç değişmeden, her hafta salı günleri indi kasabaya. Belki inanmayacaksınız ama elbisesi bile o benim çocukken tanıdığım zaman ki elbisesiydi. Kimine göre belki bir su satan adamdı. O adam ki kasabaya mührünü vurmuş, Kasaba da bir anıtı olmasa da gönüllerde yerini bulmuştu. İşte bazı insanlar büyük adamların yanında ezilse de, büyük adamların unutulup gittiği yerde hep yaşarlar. Ufacık kasabanın sebilcisi, Remzi amcası hiç değişmeden hala kasaba sokaklarında, ölse de sulu ayranını satacak. Allah rahmet eylesin. mekanı cennet olsun. Remzi Amca'lar gibi unutulmamak umuduyla..!!! M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.