Özal da memura, emekliye, işçiye zam yapmayı pek sevmezdi. Gazeteciler sormuşlardı o günlerde Özal'a; Bu kadar düşük maaşla bir memur nasıl geçinebilir diye.
Özal da o tarihe geçen cümleyle cevap vermişti: “Benim memurum işini bilir”
İşini bilen memurlar zaman içinde emekli oldular.
En son kalanlar da EYT' den emekli oldur.
Yerlerine işini bilmeyenler geldi ki bu yönetim memurlara iyi bir zam verdi.
Hepsine seyyanen 8 bin TL zam verildi. En düşün memur maaşı 22 bin TL olacak denildi. Enflasyon farkı ve refah payı falan derken beklemedikleri bir rakama ulaştılar.
Allah güle güle harcamak nasip etsin.
Tam da bu nokta da emekliler de umutlanmışlardı ki sonuçta hayal kırıklığı yaşadılar.
Onlar da memurlara yapılan artış kadar maaş zammı bekliyorlardı. Öyle olmadı. Emeklilere seyyanen artış yapılmadı.
Bir de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının açıklamalarına inandılar ve bu da boş çıktı. Genel başkan bir konuşmasında memurlara verilen zam kadar emekliye de verilmeli dedi ama meclise gelen böyle bir önergeye partisi ret oyu verdi.
Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan Yaşar'a döndü.
Yönetimin bir bildiği olmalı ki emeklileri es geçti.
Muhtemelen TÜİK' e emekli harcamalarıyla ilgili bir hesap yaptırıp zam oranını ona göre belirlemişlerdir.
Yani, emekliye “yetecek” kadar para veriyorlar.
Emekliye ne kadar para lazım ki!
Et yemek yasak, bal yemek yasak. Kolesterol ve şeker sorunu var hepsinin.
Seyahat etmek yasak, o kadar yolculuğa can mı dayanır? Uçağa binemezler, kalp sorunları var. İçki içemezler, bünyeleri kaldırmaz.
Çay kahve asla olmaz, çarpıntı yapar. Gazete kitap okuyamazlar, gözleri yorulur.
Şans oyunları oynayamazlar, teknoloji bilmeleri gerekir.
Karıya kıza yediremezler bu yaştan sonra!
Ev alamazlar, araba almayı düşünemezler.
Eskiden olsa kefen parası biriktireceğiz derlerdi; şimdi ona da ihtiyaç kalmadı, belediyeler kefen işini de hallediyorlar.
Nereye para lazım o zaman? Hiçbir yere!
Üstüne başına mı bir şeyler alacaksın, ayağına ayakkabı mı alacaksın baloya gider gibi. Yoksa sinemaya tiyatroya mı gideceksin bu yaşlı halinle? Havasız kalırlar!
Çocuk mu okutacak bundan sonra; oğlan mı evlendirecek, kız mı kocaya verecek?
Ununu elemiş eleğini asmış!
Büyük evde oturup da ne yapacaksınız? Bunun temizliği var, aidatı var, ısınma giderleri var. İki göz bir ev kiraladın mı her şeyi kökten hallediyorsun.
Koca devleti yönetenler bunu bilmiyor mu?
Adam bir de ekonomist! Bunları milim milim hesaplamıştır.
Git parkta otur sevgili emekli kardeşim. Güneş de bedava gölge de.
Onun için kendini memurla kıyaslama. Sonun da hayal kırıklığı yaşamamak için hayallerine biraz çeki düzen ver.
Şimdi gönlünü almak için yılbaşında düzenleme yapacağız diyorlar ya sakın ona da inanma. Elbette enflasyon oranında bir düzenleme yapacaklar. O da TÜİK' in açıkladığı enflasyon kadar. Gerçek fiyat artışlarından çok uzak bir düzenleme olacak.
Siz hep olgunluğa veriyorsunuz ve hep bu yönetimi destekliyorsunuz.
Böyle sızlandığınıza bakmayın, yarın seçim olsa yine oyunuzu bu yönetime verirsiniz.
Oysa siz emekliler olarak sizi böyle görenlerin kulağını çekmesini bilirsiniz de hep büyüklük bizde kalsın diyorsunuz. Ellerinizden öperiz. Siz bilirsiniz. Büyüğümüzsünüz!
Anasayfa
Yazarlar
Nihat Öztürk
Yazı Detayı
Bu yazı 99+ kez okundu.
MEMURLAR VE EMEKLİLER
Özal da memura, emekliye, işçiye zam yapmayı pek sevmezdi. Gazeteciler sormuşlardı o günlerde Özal'a; Bu kadar düşük maaşla bir memur nasıl geçinebilir diye.
Özal da o tarihe geçen cümleyle cevap vermişti: “Benim memurum işini bilir”
İşini bilen memurlar zaman içinde emekli oldular.
En son kalanlar da EYT' den emekli oldur.
Yerlerine işini bilmeyenler geldi ki bu yönetim memurlara iyi bir zam verdi.
Hepsine seyyanen 8 bin TL zam verildi. En düşün memur maaşı 22 bin TL olacak denildi. Enflasyon farkı ve refah payı falan derken beklemedikleri bir rakama ulaştılar.
Allah güle güle harcamak nasip etsin.
Tam da bu nokta da emekliler de umutlanmışlardı ki sonuçta hayal kırıklığı yaşadılar.
Onlar da memurlara yapılan artış kadar maaş zammı bekliyorlardı. Öyle olmadı. Emeklilere seyyanen artış yapılmadı.
Bir de Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanının açıklamalarına inandılar ve bu da boş çıktı. Genel başkan bir konuşmasında memurlara verilen zam kadar emekliye de verilmeli dedi ama meclise gelen böyle bir önergeye partisi ret oyu verdi.
Karakolda doğru söyleyip mahkemede şaşan Yaşar'a döndü.
Yönetimin bir bildiği olmalı ki emeklileri es geçti.
Muhtemelen TÜİK' e emekli harcamalarıyla ilgili bir hesap yaptırıp zam oranını ona göre belirlemişlerdir.
Yani, emekliye “yetecek” kadar para veriyorlar.
Emekliye ne kadar para lazım ki!
Et yemek yasak, bal yemek yasak. Kolesterol ve şeker sorunu var hepsinin.
Seyahat etmek yasak, o kadar yolculuğa can mı dayanır? Uçağa binemezler, kalp sorunları var. İçki içemezler, bünyeleri kaldırmaz.
Çay kahve asla olmaz, çarpıntı yapar. Gazete kitap okuyamazlar, gözleri yorulur.
Şans oyunları oynayamazlar, teknoloji bilmeleri gerekir.
Karıya kıza yediremezler bu yaştan sonra!
Ev alamazlar, araba almayı düşünemezler.
Eskiden olsa kefen parası biriktireceğiz derlerdi; şimdi ona da ihtiyaç kalmadı, belediyeler kefen işini de hallediyorlar.
Nereye para lazım o zaman? Hiçbir yere!
Üstüne başına mı bir şeyler alacaksın, ayağına ayakkabı mı alacaksın baloya gider gibi. Yoksa sinemaya tiyatroya mı gideceksin bu yaşlı halinle? Havasız kalırlar!
Çocuk mu okutacak bundan sonra; oğlan mı evlendirecek, kız mı kocaya verecek?
Ununu elemiş eleğini asmış!
Büyük evde oturup da ne yapacaksınız? Bunun temizliği var, aidatı var, ısınma giderleri var. İki göz bir ev kiraladın mı her şeyi kökten hallediyorsun.
Koca devleti yönetenler bunu bilmiyor mu?
Adam bir de ekonomist! Bunları milim milim hesaplamıştır.
Git parkta otur sevgili emekli kardeşim. Güneş de bedava gölge de.
Onun için kendini memurla kıyaslama. Sonun da hayal kırıklığı yaşamamak için hayallerine biraz çeki düzen ver.
Şimdi gönlünü almak için yılbaşında düzenleme yapacağız diyorlar ya sakın ona da inanma. Elbette enflasyon oranında bir düzenleme yapacaklar. O da TÜİK' in açıkladığı enflasyon kadar. Gerçek fiyat artışlarından çok uzak bir düzenleme olacak.
Siz hep olgunluğa veriyorsunuz ve hep bu yönetimi destekliyorsunuz.
Böyle sızlandığınıza bakmayın, yarın seçim olsa yine oyunuzu bu yönetime verirsiniz.
Oysa siz emekliler olarak sizi böyle görenlerin kulağını çekmesini bilirsiniz de hep büyüklük bizde kalsın diyorsunuz. Ellerinizden öperiz. Siz bilirsiniz. Büyüğümüzsünüz!
Ekleme
Tarihi: 25 Ağustos 2023 - Cuma
MEMURLAR VE EMEKLİLER
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.