Kısır döngü dedikleri bu olmalı; enflasyon yükseliyor, hizmet ve ürünlerin fiyatı artıyor, maaş ve ücretler yetersiz kalınca yönetim de bunlara bir düzenleme getiriyor.
Bu döngü böyle devam edip gidiyor.
Oysa yönetim enflasyon ve fiyat artışlarını önleyebilse maaş ve ücret artımı gündeme gelmeyecek. Yapılması gereken enflasyonu ve fiyat artışlarını önlemek olmalı!
Kökten çözüm budur. Enflasyon ve fiyat artışlarını önleyemediğiniz sürece maaş ve ücret artırımı döngüsünden kurtulamazsınız.
Yönetimin en önemli söylemi “maaş ve ücretlileri enflasyona ezdirmeyeceğiz” sözüdür. Enerjinizi buna harcayana kadar enflasyonu ortadan kaldırmaya ağırlık verseniz zaten enflasyon kimseyi ezemeyecek. Ortada enflasyon diye bir kavram kalmayacak. Enflasyon yükseliyor, fiyatlar artıyor; fiyatlar artınca maaşlara ve ücretlere artış beklentisi ortaya çıkıyor ve o da artıyor.
Peki, bu nereye kadar böyle devam edecek?
Bu döngü ne zaman kırılacak? Bu mücadele ne kadar sürecek?
İki durumla karşı karşıyayız. Ya yönetim enflasyonu düşürecek, fiyat artışlarını öneyecek ekonomik politikalar geliştirmekte ve uygulamakta zorlanıyor;
Ya da bilinçli olarak yüksek enflasyon politikası uyguluyor. Bir bildikleri vardır herhalde. Birbirini sürükleyen iki kavramın ardına takıldık gidiyoruz. Yılımızın çoğu zamanı maaş artışlarını ve ücret yükseltmeleri tartışmakla geçiyor.
Ülkemizde birisi yılbaşında diğeri de Temmuz ayı başında olmak üzere iki defa memur maaşları, emekli ödemeleri ve asgari ücret değerlendirmeleri yapılır. Herkesin gözü kulağı bu artışlardadır. Piyasalar bunu bekler.
Burada da oran resmi olarak açıklanan enflasyon değerleridir. Bir de bunun resmi olmayan rakamları var, onlara hiç girmiyoruz.
Yönetimin de verilmiş sözü var; çalışanları, memurları ve emeklileri enflasyonu ezdirmeyecekler. Önce enflasyon rakamlarının doğruluğu yanlışlığı tartışılır. Sonra da devletin vereceği ücret ve maaş artışları tartışılmaya başlar ki haftalar sürer.
Bu ülke bunları tartışana kadar enflasyon ve fiyat artışlarının nedenlerini, toplumsal ve sosyal etkilerini, ülkenin ekonomik gerçeklerini tartışsa daha verimli olacaktır.
Biri çıksın ve açıklasın neden enflasyon bu kadar yüksek bu ülkede?
Bu yükselişi nasıl önleyebiliriz?
Bunların tartışıldığını hiç görmedik. Ortada bir sebep-sonuç ilişkisi var.
Enflasyon dediğiniz her neyse durduk yere yükselmiyor ki!
Sebepleri ortadan kaldırınca enflasyon da yükselmeyecektir. Dolayısıyla ücret ve maaş artışı da tartışılmayacaktır. Ülkeyi yönetenlerin bu denklemi çözemeyişlerini anlayamıyoruz.
Ben ekonomistim diyenlerin bunu açıklamasını beklemek en doğal hakkımızdır.
Hadi sizin dediğiniz gibi; faiz sebep enflasyon sonuç olsun.
O zaman önce faizi düşürerek işe başlayalım. Nasıl düşürecekseniz!
Ekonomist olan sizlersiniz. Halk sonuçlarını yaşamakla mükellef görüldüğü gibi… Bu kısır döngüyü kıramazsanız bu halk çok sıkıntı çeker. Yükselteceğiniz asgari ücret, memur ve emekli maaşları gerçekte halkın ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.
Bunu sokakta da duyarsınız; fiyatlar yükselmesin maaşlar da artmasın diyor bu ülkenin insanları. Ne kadar da basite indirgemişler değil mi? Hatta onların ekonomist olmak gibi bir iddiaları da yok. Sadece gerçeği görüyorlar ve dile getiriyorlar.
Bir de bu döngü ülkemizi bol sıfırlı eski Türkiye günlerine götürecektir.
Önü alınmaz bu yükseliş hiç de hayra alamet olmayacaktır.
Önerimiz kökten çözüm; enflasyonu önleyin maaşları da artırmayın.
Bu kısır döngüye de bir son verin. Daha fazla yormadan insanları!