Eskiler, komşunun tavuğu komşuya kaz görünür deseler de bizimkisi öyle değil. Bizim komşuların ki gerçekten kaz. Öyle tavuğa falan kaz demiyoruz.
Özellikle doğu ve batımızda bulunan illerde gerçekleşen projeler ve yapılan yatırımlar görülmeyecek kadar küçük işler değil. Hiçbirisini kıskanmıyoruz, bizim yoksa onların da olmasın düşüncesinde değiliz. Yine atalarımız; “Komşuda pişer, bize de düşer” demişler.
Bir bildikleri vardır elbette.
Komşunun tavuğunu kaz görenler için de bir felsefe geliştirmiş atalarımız. İş bilmiyorsanız komşunuzun yaptığını yapın diye öğüt vermişler. Örnek almamız anlamında komşularımızın ne kadar kazı varsa bizim için de o kadar iyidir.
Komşu illerde yaşanan gelişmelerden biz de yararlanırız.
Ancak bunları biz niye yapamıyoruz diye de sorgulamadan geçemiyoruz.
Bizim başımız kel mi? Bizim ne kusurumuz var?
Giresun olarak biz neden beceremiyoruz? Nerede hata yapıyoruz?
Doğu ve batı komşularımızın ikisi de “ Büyük Şehir” statüsü aldılar.
Şimdi bunun için tavuğa kaz mı diyeceğiz. Bal gibi kaz işte!
Kaza kaz diyeceksin.
Komşumuz Ordu transit geçişler için şehir içi trafiğini çevre yoluna aktaralı yıllar oldu. Bir bölümü açıldı bir bölümü için de çalışmalar devam ediyor. Doğu komşumuz Trabzon ise cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen önce çevre yolunun temelini atarak yapım çalışmalarına başladı.
Bizde bir gelişme yok maalesef. Olacak gibi de görünmüyor.
Çevre yolunun bir şehir için ne anlama geldiğini Ordu sahilini gezerek görebilirsiniz. Denizle şehir arasına kayalar doldurarak yapay bir engel oluşturmamışlar. O bölüm tam anlamıyla bir yaşam alanı olmuş şehir için… Bu kazı görmeyecek miyiz?
Çevreyolu demişken bir başka projeyi de hatırlatmadan geçmeyelim. Karadeniz bölgesini Akdeniz bölgesine bağlayacak karayolunun başlangıç noktası olarak Ordu'nun seçilmesi basit bir gelişme değildir. Bu projenin detaylarına girmiyoruz.
Karadeniz bölgesini Güneydoğu bölgesine bağlayan karayolunun çıkış noktası da Trabzon'dur. Bu projenin de detaylarına girmiyoruz.
Söylemesi ayıp olmazsa; biz yıllardır Giresun- Dereli arası karayolunu yapamadık.
Diğer tünellerin yanında parmak kadar kalan Eğribel tünelini yapmış olmayı başarı sayıyoruz. Görün bakın başarı nasıl oluyormuş!
Yine seçim öncesi deyince aklımıza geldi. Komşumuz Ordu'da seçim öncesi şehrin ticari ve ekonomik hayatını canlandıracak bir “ Serbest Bölge” kuruldu.
Trabzon'a ne zaman kuruldu derseniz, 1992 yılında kuruldu deriz. Komşularımızın ikisinde de serbest bölge var, adamlar yapmışlar; şimdi buna tavuğu kaz görüyoruz mu diyelim? O kadar da bakar kör olamayız herhalde.
Doğu ve batı komşularımızla kıyasla yaptığımızda onların Giresun'a göre elde ettikleri kazanımları sıralamaya devam edersek yoruma yer kalmayacaktır.
Anlayan anlamıştır!
Şimdi yeni bir dönem başlıyor. Vekillerimizi yeniledik. Umutlarımız tazelendi.
Artık Giresun için küçük işlerin büyük başarılarmış gibi sunulduğu bir dönemin sonuna geldik. Yeni vekillerimiz ilin beklentilerini karşılayacak çalışmalar yaparlar artık.
Komşuda olup da biz de olmayan kazların bizde de olması için ne yapılacaksa yaparlar artık. Bizim de dev projelerimiz olsun ve projede kalmayıp hayata geçirilsin. Havaalanın adı Ordu-Giresun Havaalanı ama Giresunlu taksiciler havaalanından yolcu alamıyorlar. Bu da komşunun kazı çünkü. Kümes onların yerindeymiş!
Yeni dönemler her zaman yeni umutlarla başlar. Bu dönem de öyle başlamıştır.
Başarabilir misiniz bilmiyoruz ama Giresun adına yapacağınız çok işiniz var.