Yazmak bazen o kadar zor geliyor ki. Bir cümle kurmakta zorlanıyorsun. Hani derler ya, ''Sözün bittiği yerdeyim.'' Evet sözün bittiği yerdeyim. İnat keçiler gibi inat ediyor ilham perisi. Fısıldamıyor kulağınıza. Yazmakta tiryakilik olduysa gel de kalk altından. ''Aza koy almıyor, çoğa koy dolmuyor.'' Yaz bozlar gibi karalayıp, karalayıp sil. Peki neden böyle oluyor insan. Kilitleniyor. Dil dönmüyor, dudakları aralanmıyor. Sanki anahtarı yitip gitmiş bir kilit gibi oluyor. Kilit ve anahtar insanoğlunun bulduğu icatların belki de en mükemmellerinden. O iki ayrı metal birbirlerini tanıyor. yanlış anahtar, yanlış kilidi açmıyor. Her şey bir mizana uyarlanmış. Zaman akıp giderken, yavaş yavaş değişimler başlasa da kabullenmiyor, Zamana meydan okurcasına savaşıyoruz. Bazen hayal kırıklıklarıyla, bazen mutluluklarla çelişerek yaşamaya çalışıyoruz. Sınava girecek öğrencilerin kaygılarını yaşıyoruz. Kaybolan kilidin anahtarını ararken, Çocukların sınav kaygılarında boğulup gidiyorum. Yaşamak denen şey bu kadar zor mu olmalı diyorum. Yaşamanın bir şans olduğunu biliyor, biri yaşarken milyonların yarın kaygısında boğuluşunu görmekten utanç duyuyorum. Aylardan haziran. Günler uzun geceler kısa. Geceler belki hiç ışımayacak ateş böcekleri yanmasa. Haziranda geceler derinleşmez. Tam derinleşeceği zamanda şafak söker. O karanlığın ışığa evrildiği yerde uyanırsanız kuşların senfonisini dinlersiniz. Şu günlerde gecenin iki otuz sularında şafak söküyor. Günler uzun olsun ki ekinler büyüsün. Meyveler olgunlaşsın. Karanlıklar büyütmez. karanlıklar boğar atar. Aydınlanmak lazım. Haziranlar gibi. Karanlıklara direnmek lazım. Gecenin iki buçuğun da kalkıp kuşlara, kurbağalara, ırmakların sesine karışmak lazım. Uyku afyondur. Ne kadar az uyursak bereketlenir dünyamız. Kaybolan kilidin anahtarını bulur, Çocuklarımızı sınav kaygılarından kurtarırız. Yaşamak ne güzel. Hayatın en güzel çağlarında onlarında hakkı yaşamak. Umutsuzluk yok çocuklar. Çok okuyun. Okumak ilaçtır bilgeliğe. Kur'an, ilk emri OKU ile başlar. Okuyun, dinle
Anasayfa
Yazarlar
Mustafa YAYLA
Yazı Detayı
Bu yazı 179+ kez okundu.
SIR
Yazmak bazen o kadar zor geliyor ki. Bir cümle kurmakta zorlanıyorsun. Hani derler ya, ''Sözün bittiği yerdeyim.'' Evet sözün bittiği yerdeyim. İnat keçiler gibi inat ediyor ilham perisi. Fısıldamıyor kulağınıza. Yazmakta tiryakilik olduysa gel de kalk altından. ''Aza koy almıyor, çoğa koy dolmuyor.'' Yaz bozlar gibi karalayıp, karalayıp sil. Peki neden böyle oluyor insan. Kilitleniyor. Dil dönmüyor, dudakları aralanmıyor. Sanki anahtarı yitip gitmiş bir kilit gibi oluyor. Kilit ve anahtar insanoğlunun bulduğu icatların belki de en mükemmellerinden. O iki ayrı metal birbirlerini tanıyor. yanlış anahtar, yanlış kilidi açmıyor. Her şey bir mizana uyarlanmış. Zaman akıp giderken, yavaş yavaş değişimler başlasa da kabullenmiyor, Zamana meydan okurcasına savaşıyoruz. Bazen hayal kırıklıklarıyla, bazen mutluluklarla çelişerek yaşamaya çalışıyoruz. Sınava girecek öğrencilerin kaygılarını yaşıyoruz. Kaybolan kilidin anahtarını ararken, Çocukların sınav kaygılarında boğulup gidiyorum. Yaşamak denen şey bu kadar zor mu olmalı diyorum. Yaşamanın bir şans olduğunu biliyor, biri yaşarken milyonların yarın kaygısında boğuluşunu görmekten utanç duyuyorum. Aylardan haziran. Günler uzun geceler kısa. Geceler belki hiç ışımayacak ateş böcekleri yanmasa. Haziranda geceler derinleşmez. Tam derinleşeceği zamanda şafak söker. O karanlığın ışığa evrildiği yerde uyanırsanız kuşların senfonisini dinlersiniz. Şu günlerde gecenin iki otuz sularında şafak söküyor. Günler uzun olsun ki ekinler büyüsün. Meyveler olgunlaşsın. Karanlıklar büyütmez. karanlıklar boğar atar. Aydınlanmak lazım. Haziranlar gibi. Karanlıklara direnmek lazım. Gecenin iki buçuğun da kalkıp kuşlara, kurbağalara, ırmakların sesine karışmak lazım. Uyku afyondur. Ne kadar az uyursak bereketlenir dünyamız. Kaybolan kilidin anahtarını bulur, Çocuklarımızı sınav kaygılarından kurtarırız. Yaşamak ne güzel. Hayatın en güzel çağlarında onlarında hakkı yaşamak. Umutsuzluk yok çocuklar. Çok okuyun. Okumak ilaçtır bilgeliğe. Kur'an, ilk emri OKU ile başlar. Okuyun, dinle
Ekleme
Tarihi: 04 Haziran 2023 - Pazar
SIR
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.