Bir ülkede tarımın bittiğini nasıl anlarsınız? Ya da hayvancılığın bittiğini nasıl anlarsınız? Tarımsal ve hayvansal ürünlerin fiyatlarına bakarak diyebilirsiniz.
Bir ülkede hayvansal ürünlerin fiyatı ne kadar yüksekse, tarımsal ürünlerin fiyatları ne kadar uçuksa o ülkede tarım ve hayvancılık bitmiş demektir.
Siz bakmayın o ülkeyi yönetenlerin market rafları dolu, hiçbir ürünün yokluğu yaşanmıyor; nereden çıkartıyorsunuz tarımın ve hayvancılığın bittiğini deyişlerine.
Tarımsal ve hayvansal ürünlerin varlığı ve bolluğu o ülkede tarım ve hayvancılığın hâlâ sürdürüldüğü anlamına gelmiyor. Siz ürünlerin fiyatlarına bakın!
Ticaretin temel bir kuralı vardır. Buna arz ve talep ilişkisi diyorlar. Piyasaya arz edilen mal fazlaysa, bir ürün piyasada bolca bulunuyorsa talep artışı ve buna bağlı olarak fiyatların yükselmesi söz konusu olmayacaktır.
Talep karşılanıyorsa fiyatlar yükselmez.
Ama bizim ülkemizde talep karşılandığı halde fiyatlar yükseliyor.
Bunu nasıl açıklayacaksınız?
Çok kolay, o malın o ülkede üretimi yapılmıyordur. O sektör o ülkede bitmiştir. Üretim durma noktasındadır ya da tamamen durmuştur.
İhtiyaçlar başka ülkelerden satın alınan ürünlerle karşılandığı için fiyatlar döviz kuruna bağlı olarak sürekli yükseliş göstermektedir. İthalatla o ürünler piyasaya verilerek ürüne olan ihtiyaç karşılanmaktadır.
Tam da ülkemizde olduğu gibi!
Market raflarında tarımsal ve hayvansal ürünler bolca bulunmaktadır ama fiyatları oldukça yüksektir. Çünkü o ürünler o ülkede üretilmemektedir. O sektör o ülkede bitmiştir.
Tarım ve hayvancılık konusu neden bu kadar önemli derseniz;
Önemli, çünkü hayati önem taşımaktadır. Gıdanın yaşamsal bir önemi vardır.
Ülke olarak toprağınız yoksa, olan toprağınız verimsizse, ne yapsanız verim alamıyorsanız elbette yaşamınızı sürdürmek için tarımsal ve hayvansal ürünleri başka ülkelerden satın almak zorundasınız.
Ama böyle değilse neden tarımda ve hayvancılıkta ithalat yolunu seçiyorsunuz?
İlk akla gelen, bu dış alımı yapan ticari kurumların kazançlarını artırmak için bu yolu seçtiğiniz olabilir. Ülkenizde her şey yetişiyorken dışarıdan satın almanın ne anlamı var!
Ülkeyi yönetenler bu kadar da insafsız olamazlar diyelim. O zaman ülkede tarımı ve hayvancılığı bitiren politik hatalar yapıyorsunuz demektir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan insanlarınızı küstürmüşsünüz demektir.
Sektör girdilerini temin etmelerinde gerekli devlet desteğini vermiyorsunuz demektir.
Bir de en tehlikelisi; ülkede her şeyin bolluğu yaşanırken bu sektörlerin bittiğini göremeyişinizdir. Market rafları ve kasap reyonları ağzına kadar doluyken tarımın ve hayvancılığın bittiğini göremeyecek kadar kafanızı kuma sokmanızdır.
Bugün ülkemiz de tam da bu yaşanıyor.
Ülkede üretim yapılmıyor, üretim yapılmadığı için de fiyatlar her gün yükseliyor.
Bu döngü böyle devam ederek ülkede üretimi artıracak bir girişim de görünmüyor.
Görünmüyor, çünkü fiyatlar almış başını gidiyor.
Tarım politikasında köklü değişiklikler yapılmıyor.
Yaşlı Anadolu insanı tarımsal üretimde verimli olamazken genç nüfus bu sektöre geleceklerini bağlayacak kadar güvence duyamıyor. Ülkeyi yönetenler iç tarımsal ve hayvansal üretimi artıracak bir girişimde bulunmuyorlar.
Korkulan o dur ki vahametin de farkında değiller. Sadece raflara bakarak ürün varlığıyla her şeyin yolunda gittiğini düşünecek kadar da her şeyden bihaberler!
Yine görünen o ki yaşamsal önemi olan tarımsal ve hayvansal ürünleri çok pahallıya almaya devam edeceğiz; bu tarım ve hayvancılık politikası devam ettiği sürece!