Her yerde işini yoluna koyar
Fırsatı bulunca gizlice soyar
Adamına göre yüzünü boyar
Her kalıba girer devrin adamı
Gölgesinden korkar yaprak sallansa
İlgisiz görünür memleket yansa
Pişkinliğe verir biraz utansa
Her çağda yükselir devrin adamı
Değerli ozan, hukukçu Ali Haydar Karahacıoğlu; yetiştiği ortamı hiç unutmayan, alçakgönüllü, kimseyi dışlamayan kişiliğiyle yurt havasını, bizim insanımızı, insanımızın içli, derin duygularını kendi duygularına katarak dizelerle sonsuzlaştırır. Yer yer ayrılığın buruk acısı da düşer yapraklara:
Yapraklar dökülmüş toprak sararmış
Sılanın halini görmez olaydım
Anılar eskimiş ufuk kararmış
Göç etmiş dostlarım sormaz olaydım
Kimilerde yürekten bir "merhaba"yı özler gibidir:
Yılların içinde anılar saklı
Bir hatır soruver gelmesen bile
Duygular insanı çıkarmaz haklı
Arkamdan konuşma sormasan bile Bu tür dizelerde alttan alta geçmişe özlemin renkleri duyulur:
Muhabbet çeşmesinden yıllarca ayrı kalsam
Bir damla su gönderip anar mısın kimbilir
Çaresiz sevgilim diye bir haber salsam
Kollarını boynuma sarar mısın kimbilir
1970'in başlarında Görele Lisesi öğrencisiydim Ali Haydar Karahacıoğlu adını duyduğumda. Onun Göreleli olduğunu, yargıç olduğunu da bilmiyordum. Ya bir dergide ya da bir gazete yer almıştı şiiri:
YAZIKLAR OLSUN
Yaşamayı,
Dünyayı,
Kadını sevdim.
Sevmedi beni sevdiklerim.
Paramı,
Gönlümü,
Hayatımı verdim.
Bir selam bile vermedi, verdiklerim.
Güzellerin,
dostların,
Ağlayanların hatırını sordum.
Sormadı beni sorduklarım.
Geceyi,
Ayı,
Yıldızları,
Güzelleri gördüm.
Görmedi beni gördüklerim.
Yazıklar olsun sizlere;
Sevdiklerim,
Verdiklerim,
Sorduklarım,
Gördüklerim,