''Acı düştüğü yeri yakar.'' derler de bu acı her yüreği dağladı. Vücudumun bir yanı kopmuş gitmiş gibi. Aklım başımdan uçup gitmiş gibi. İştahım yok. Yaşama sevincim bitmiş. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi çığlık çığlığa ağlıyorum. Yüreğimi yerinden koparıp alan deprem. Tonlarca molozların altında yüz binlerce insanın iniltilerini duyuyorum, kilometrelerce uzaktan. Gözlerimi yummak, yummaktan da öte dağlamak, kör etmek istiyor, kulaklarıma kurşun döküp duymamak istiyorum. Bunca yıldır çilenin elinde ufalanıp giden yaşamlarımızdan sanki intikam alıyor bilinmeyen bir yaratık. Kimliği belirsiz eller boğazlamış gibi bizi. Ne kadar çabuk unutuyoruz çektiklerimizi. İki yıl kovit denen bir illetle savaştık. Nefeslerimize prangalar vurduk. Evlerimize hapsedildik. Birbirimize yaklaşmadık. Bayramlarımızı yaşamadık. Kucaklaşmadık, öpüşmedik
Birbirimizden kaçtık tokalaşmadık. Çayı kağıt bardaklarda içtik. hayatlarımıza mesafeler koyduk. Her gün bir kasaba insanı toprağa verdik. Birden umut doğdu. ölmeyenlere bu illetten kurtulanlara yeniden eski dünyaları bağışlandı. Nefeslere vurulan prangalar kalktı. Bir birimize sarıldık, ölümler azaldı derken, Acılar hiç bitmedi. her gün bir şeyler yaşadı dünyamız. Başımızda ki azmış gibi savaşlar başladı. Açlık pahalılık hortladı. Mazot, benzin, Ekmek, yağ, yumurta, et, tüp, patates, soğan derken, Ülkemin yarısını, deprem denen afetle yitirmenin acısı çöktü yüreklerimize bu kez. Yıkıldık, Yaralandık, öldük, Dayanılmaz acıların içinden, dayanılmaz acılar olan yolculuğumuz tekrar başladı. Binlerce insan ölürken, enkazların altından kurtardığımız bir canla sevinir olduk. Yaşamak zor iş be arkadaş. Yaşamak zor iş. Bu acıyı duymadan, hayattan hala kazanımlar kapmaya çalışanlara bir çift söz söylemiş atalarımız.''Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar.'' Yine de umut, umut deyip her acıyan yüreğe umut saçtım. Varsın bitmesin. Bir yürek var, benim bildiğim O yürekte umut filizlendi. O yürekte deniz olur umutlarım. Dünya'ya yeter güvenin dostlarım. Umutsuz yaşanmaz. Umut yaşamasa hayatlar susar...!!! M. Yayla-Görele