Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

GEL DE YANMA

''Acı düştüğü yeri yakar.'' derler de bu acı her yüreği dağladı. Vücudumun bir yanı kopmuş gitmiş gibi. Aklım başımdan uçup gitmiş gibi. İştahım yok. Yaşama sevincim bitmiş. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi çığlık çığlığa ağlıyorum. Yüreğimi yerinden koparıp alan deprem. Tonlarca molozların altında yüz binlerce insanın iniltilerini duyuyorum, kilometrelerce uzaktan. Gözlerimi yummak, yummaktan da öte dağlamak, kör etmek istiyor, kulaklarıma kurşun döküp duymamak istiyorum. Bunca yıldır çilenin elinde ufalanıp giden yaşamlarımızdan sanki intikam alıyor bilinmeyen bir yaratık. Kimliği belirsiz eller boğazlamış gibi bizi. Ne kadar çabuk unutuyoruz çektiklerimizi. İki yıl kovit denen bir illetle savaştık. Nefeslerimize prangalar vurduk. Evlerimize hapsedildik. Birbirimize yaklaşmadık. Bayramlarımızı yaşamadık. Kucaklaşmadık, öpüşmedik Birbirimizden kaçtık tokalaşmadık. Çayı kağıt bardaklarda içtik. hayatlarımıza mesafeler koyduk. Her gün bir kasaba insanı toprağa verdik. Birden umut doğdu. ölmeyenlere bu illetten kurtulanlara yeniden eski dünyaları bağışlandı. Nefeslere vurulan prangalar kalktı. Bir birimize sarıldık, ölümler azaldı derken, Acılar hiç bitmedi. her gün bir şeyler yaşadı dünyamız. Başımızda ki azmış gibi savaşlar başladı. Açlık pahalılık hortladı. Mazot, benzin, Ekmek, yağ, yumurta, et, tüp, patates, soğan derken, Ülkemin yarısını, deprem denen afetle yitirmenin acısı çöktü yüreklerimize bu kez. Yıkıldık, Yaralandık, öldük, Dayanılmaz acıların içinden, dayanılmaz acılar olan yolculuğumuz tekrar başladı. Binlerce insan ölürken, enkazların altından kurtardığımız bir canla sevinir olduk. Yaşamak zor iş be arkadaş. Yaşamak zor iş. Bu acıyı duymadan, hayattan hala kazanımlar kapmaya çalışanlara bir çift söz söylemiş atalarımız.''Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar.'' Yine de umut, umut deyip her acıyan yüreğe umut saçtım. Varsın bitmesin. Bir yürek var, benim bildiğim O yürekte umut filizlendi. O yürekte deniz olur umutlarım. Dünya'ya yeter güvenin dostlarım. Umutsuz yaşanmaz. Umut yaşamasa hayatlar susar...!!! M. Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2023 - Çarşamba

GEL DE YANMA

''Acı düştüğü yeri yakar.'' derler de bu acı her yüreği dağladı. Vücudumun bir yanı kopmuş gitmiş gibi. Aklım başımdan uçup gitmiş gibi. İştahım yok. Yaşama sevincim bitmiş. Elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi çığlık çığlığa ağlıyorum. Yüreğimi yerinden koparıp alan deprem. Tonlarca molozların altında yüz binlerce insanın iniltilerini duyuyorum, kilometrelerce uzaktan. Gözlerimi yummak, yummaktan da öte dağlamak, kör etmek istiyor, kulaklarıma kurşun döküp duymamak istiyorum. Bunca yıldır çilenin elinde ufalanıp giden yaşamlarımızdan sanki intikam alıyor bilinmeyen bir yaratık. Kimliği belirsiz eller boğazlamış gibi bizi. Ne kadar çabuk unutuyoruz çektiklerimizi. İki yıl kovit denen bir illetle savaştık. Nefeslerimize prangalar vurduk. Evlerimize hapsedildik. Birbirimize yaklaşmadık. Bayramlarımızı yaşamadık. Kucaklaşmadık, öpüşmedik
Birbirimizden kaçtık tokalaşmadık. Çayı kağıt bardaklarda içtik. hayatlarımıza mesafeler koyduk. Her gün bir kasaba insanı toprağa verdik. Birden umut doğdu. ölmeyenlere bu illetten kurtulanlara yeniden eski dünyaları bağışlandı. Nefeslere vurulan prangalar kalktı. Bir birimize sarıldık, ölümler azaldı derken, Acılar hiç bitmedi. her gün bir şeyler yaşadı dünyamız. Başımızda ki azmış gibi savaşlar başladı. Açlık pahalılık hortladı. Mazot, benzin, Ekmek, yağ, yumurta, et, tüp, patates, soğan derken, Ülkemin yarısını, deprem denen afetle yitirmenin acısı çöktü yüreklerimize bu kez. Yıkıldık, Yaralandık, öldük, Dayanılmaz acıların içinden, dayanılmaz acılar olan yolculuğumuz tekrar başladı. Binlerce insan ölürken, enkazların altından kurtardığımız bir canla sevinir olduk. Yaşamak zor iş be arkadaş. Yaşamak zor iş. Bu acıyı duymadan, hayattan hala kazanımlar kapmaya çalışanlara bir çift söz söylemiş atalarımız.''Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar.'' Yine de umut, umut deyip her acıyan yüreğe umut saçtım. Varsın bitmesin. Bir yürek var, benim bildiğim O yürekte umut filizlendi. O yürekte deniz olur umutlarım. Dünya'ya yeter güvenin dostlarım. Umutsuz yaşanmaz. Umut yaşamasa hayatlar susar...!!! M. Yayla-Görele
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş