Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Serdar Kara
Köşe Yazarı
Serdar Kara
 

Gözlerimde Yaş Unutmadım Seni!...

Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni Unutamadım unutamadım ne olur anla beni *** *** Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni Unutamadım unutamadım ne olur anla beni *** *** Yıllar ikimizden de çok şeyler götürmüş Sen yeni yuva kurarken beni paramparça bölmüş Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni Unutamadım unutamadım ne olur anla beni *** *** Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni Unutamadım unutamadım ne olur anla beni Evet bugün tarihlerden 1 Şubat, bundan 22 yıl önce 1 Şubat 1999 tarihinde yukarıdaki şarkı sözlerinden de anlaşılacağı gibi Türkiye'mizin dünya ülkelerince tanınmasında da Barış Elçiliği yapmış, netice itibariyle de Türk turizmine büyük katkıları olmuş, çocukluğumuzun Barış Abisi, çok yönlü Usta Sanatçımız Barış Manço'yu, aramızdan ayrılışının 24. yılında saygı, sevgi, rahmet, özlem, anarak başlamak istedim. 1 Şubat 1999 tarihini unutmam çünkü Usta sanatçımız kaybettiğimiz tarihlerde bende vatani görevimi yapıyor ve tam o tarihlerde o saatlerde terhisime 1 ay gibi kısa bir süre kalmış ve ben ameliyata girmiştim. Ameliyattan çıktım ve zaten uyutulmadım için her şeyi duyuyor ve gözlüyordum Hastanede çalan radyolarda hep usta sanatçının şarkılarının çalması dikkatimi çekti ve sordum” neler oluyor hemşire hanım” dedim “”Adam Olacak Çocuğun sunucusu Barış Manço vefat etti” diye üzülmüştüm. O bir yanı derviş, bir yanı çocuk olan; bir tarafı doğuya bir yanı batıya bakan; bir ayağı Anadolu’da bir ayağı dünyanın dört bucağında olan sanatçılarımızdan… Bana göre, küçüklüğümüzde TRT’de izlediğimiz Adam Olacak Çocuk’un sunucusu olan; farklı görünüşlü, şaka gibi bir adamdı. Dünyayı diyar diyar gezen ve çocuklara yönelikmiş gibi gözüken şarkılar yapan bir ünlüydü sadece. O mimikleri ve el-kol hareketlerini nasıl o kadar seri yapabildiğine şaşırdığım; çocuk aklıyla çok ve hızlı konuşmaktan yorulup yorulmadığını düşündüğüm garip biriydi işte Barış Manço… Sanatçı ‘‘üreten’’ demekse, üretirdi Barış Manço... Sanatçının ‘‘ufku geniş’’ olmalıysa, ufku genişti Barış Manço'nun... Sanatçı ‘‘Toplumun bir adım önünde’’ olmalıysa bir adım öndeydi Barış Manço... Sanatçı ‘‘kendi tarzını yaratmalı’’ ise tarzını yaratmıştı Barış Manço. Hem zeki, hem akıllıydı Barış Manço, gözlemciydi. Türk insanı, hatta dünya insanını çok iyi tanırdı; neyi seveceklerini adı gibi bilirdi. Türkiye'de müzik yapmak çok zordur. Şimdi ‘‘Eğer öyleyse müzik dünyasındaki bu bereket neyin nesi?’’ diyeceksiniz. ‘‘Zor’’ derken kaset yapmaktan söz etmiyorum; gerekli parayı cebinize koydunuz mu bütün stüdyolar emrinizde. Dillerde gezen şarkılar yapmaktan da bahsetmiyorum; Yüzlerce bardan birinde de şarkı söylemek değil benim dediğim. Sesiniz idare ederse, eliniz ayağınız da düzgünse, ezberinizde popüler on tane şarkı varsa sizi kimse tutamaz, alın elinize mikrofonu. Kimse ‘‘Bu da nereden çıktı’’ demez, arada kaynar gidersiniz. Zor olan ‘‘şarkı’’nın önüne geçebilmektir. Zor olan ‘‘seviye’’yi düşürmeden dinletebilmektir. Zor olan 7 yaşındakiyle 77 yaşındakini aynı şarkıda buluşturabilmektir. Ve zor olan yıllar yıllar boyu bunu sürdürebilmektir. Barış Manço zoru başarmıştır. Barış Manço hiç pazar eklerinde görülmemesine rağmen ‘‘sanatçı’’dır. Barış Manço sabaha karşı bar kapısında paparazzilere yakalanmamasına rağmen ‘‘sanatçı’’dır. Barış Manço evliliğini hayranlarından saklamamasına rağmen ‘‘sanatçı’’dır. Barış Manço hiç ‘‘Maraba Televole’’ demediği halde ‘‘sanatçı’’dır. Barış Manço erkekliğini abartmadığı halde ‘‘sanatçı’’dır. Barış Manço hiç genç görünmeye çalışmamış, mesela saçlarını boyatmamıştı; çünkü o zaten ‘‘genç’’ti, hatta ‘‘çocuk’’tu. O kadar ki kırk yaşına gelen herkese ‘‘Dinozor’’ diyen genç sanatçılar (!) bile Barış Manço için asla böyle bir yakıştırma yapmadılar. Mizah, unutulmaya yüz tutmuş deyimler, atasözleri, kaybolan değerler, kol düğmeleri, babaanneler, hala kızı Zehra'lar, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'lar, davetler, hendekler, eşşekler... Belki de ilk kez şarkı sözleri aşkın esaretinden kurtuldular... Ellerin de konuştuğunu öğrendik sayesinde. Yaşarken söyleyemediklerimiz Bir zaman övgü dolu yazılar okuyacak, programlar seyredeceksiniz. Gelenek yine bozulmayacak; sağlığında esirgediğimiz güzellikleri, ölümden sonra cömertçe sunacağız. Nasıl olsa artık şımaramaz, ‘‘Ben neymişim’’ diyemez, kendini bulunmaz hint kumaşı zannetmez. Nasıl olsa artık onu mutlu edemeyiz, rahatça övelim; bizi duyamaz, korkmayalım. Burada yazıma son verirken bir kez daha Türkiye'mizin dünya ülkelerince tanınmasında da Barış Elçiliği yapmış, netice itibariyle de Türk turizmine büyük katkıları olmuş, çocukluğumuzun Barış Abisi, çok yönlü Usta Sanatçımız Barış Manço'yu, aramızdan ayrılışının 24 yılında saygı, sevgi, rahmet, özlem, anıyorum. Mekanı cennet olsun. Işıklar içinde uyusun!...
Ekleme Tarihi: 31 Ocak 2023 - Salı

Gözlerimde Yaş Unutmadım Seni!...

Dün yine yapayalnız dolaştım yollarda
Yağmurlarda ıslanan bomboş sokaklarda
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
*** ***
Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
*** ***
Yıllar ikimizden de çok şeyler götürmüş
Sen yeni yuva kurarken beni paramparça bölmüş
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
*** ***
Unutmak kolay demiştin alışırsın demiştin
Öyleyse sen unut beni yeter ki benden isteme
Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutmadım seni
Unutamadım unutamadım ne olur anla beni
Evet bugün tarihlerden 1 Şubat, bundan 22 yıl önce 1 Şubat 1999 tarihinde yukarıdaki şarkı sözlerinden de anlaşılacağı gibi Türkiye'mizin dünya ülkelerince tanınmasında da Barış Elçiliği yapmış, netice itibariyle de Türk turizmine büyük katkıları olmuş, çocukluğumuzun Barış Abisi, çok yönlü Usta Sanatçımız Barış Manço'yu, aramızdan ayrılışının 24. yılında saygı, sevgi, rahmet, özlem, anarak başlamak istedim.
1 Şubat 1999 tarihini unutmam çünkü Usta sanatçımız kaybettiğimiz tarihlerde bende vatani görevimi yapıyor ve tam o tarihlerde o saatlerde terhisime 1 ay gibi kısa bir süre kalmış ve ben ameliyata girmiştim. Ameliyattan çıktım ve zaten uyutulmadım için her şeyi duyuyor ve gözlüyordum Hastanede çalan radyolarda hep usta sanatçının şarkılarının çalması dikkatimi çekti ve sordum” neler oluyor hemşire hanım” dedim “”Adam Olacak Çocuğun sunucusu Barış Manço vefat etti” diye üzülmüştüm.
O bir yanı derviş, bir yanı çocuk olan; bir tarafı doğuya bir yanı batıya bakan; bir ayağı Anadolu’da bir ayağı dünyanın dört bucağında olan sanatçılarımızdan…
Bana göre, küçüklüğümüzde TRT’de izlediğimiz Adam Olacak Çocuk’un sunucusu olan; farklı görünüşlü, şaka gibi bir adamdı. Dünyayı diyar diyar gezen ve çocuklara yönelikmiş gibi gözüken şarkılar yapan bir ünlüydü sadece. O mimikleri ve el-kol hareketlerini nasıl o kadar seri yapabildiğine şaşırdığım; çocuk aklıyla çok ve hızlı konuşmaktan yorulup yorulmadığını düşündüğüm garip biriydi işte Barış Manço…
Sanatçı ‘‘üreten’’ demekse, üretirdi Barış Manço...
Sanatçının ‘‘ufku geniş’’ olmalıysa, ufku genişti Barış Manço'nun...
Sanatçı ‘‘Toplumun bir adım önünde’’ olmalıysa bir adım öndeydi Barış Manço...
Sanatçı ‘‘kendi tarzını yaratmalı’’ ise tarzını yaratmıştı Barış Manço.
Hem zeki, hem akıllıydı Barış Manço, gözlemciydi. Türk insanı, hatta dünya insanını çok iyi tanırdı; neyi seveceklerini adı gibi bilirdi.
Türkiye'de müzik yapmak çok zordur. Şimdi ‘‘Eğer öyleyse müzik dünyasındaki bu bereket neyin nesi?’’ diyeceksiniz. ‘‘Zor’’ derken kaset yapmaktan söz etmiyorum; gerekli parayı cebinize koydunuz mu bütün stüdyolar emrinizde. Dillerde gezen şarkılar yapmaktan da bahsetmiyorum; Yüzlerce bardan birinde de şarkı söylemek değil benim dediğim. Sesiniz idare ederse, eliniz ayağınız da düzgünse, ezberinizde popüler on tane şarkı varsa sizi kimse tutamaz, alın elinize mikrofonu. Kimse ‘‘Bu da nereden çıktı’’ demez, arada kaynar gidersiniz. Zor olan ‘‘şarkı’’nın önüne geçebilmektir. Zor olan ‘‘seviye’’yi düşürmeden dinletebilmektir.
Zor olan 7 yaşındakiyle 77 yaşındakini aynı şarkıda buluşturabilmektir.
Ve zor olan yıllar yıllar boyu bunu sürdürebilmektir.
Barış Manço zoru başarmıştır.
Barış Manço hiç pazar eklerinde görülmemesine rağmen ‘‘sanatçı’’dır.
Barış Manço sabaha karşı bar kapısında paparazzilere yakalanmamasına rağmen ‘‘sanatçı’’dır.
Barış Manço evliliğini hayranlarından saklamamasına rağmen ‘‘sanatçı’’dır.
Barış Manço hiç ‘‘Maraba Televole’’ demediği halde ‘‘sanatçı’’dır.
Barış Manço erkekliğini abartmadığı halde ‘‘sanatçı’’dır.
Barış Manço hiç genç görünmeye çalışmamış, mesela saçlarını boyatmamıştı; çünkü o zaten ‘‘genç’’ti, hatta ‘‘çocuk’’tu.
O kadar ki kırk yaşına gelen herkese ‘‘Dinozor’’ diyen genç sanatçılar (!) bile Barış Manço için asla böyle bir yakıştırma yapmadılar.
Mizah, unutulmaya yüz tutmuş deyimler, atasözleri, kaybolan değerler, kol düğmeleri, babaanneler, hala kızı Zehra'lar, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa'lar, davetler, hendekler, eşşekler... Belki de ilk kez şarkı sözleri aşkın esaretinden kurtuldular... Ellerin de konuştuğunu öğrendik sayesinde.
Yaşarken söyleyemediklerimiz
Bir zaman övgü dolu yazılar okuyacak, programlar seyredeceksiniz. Gelenek yine bozulmayacak; sağlığında esirgediğimiz güzellikleri, ölümden sonra cömertçe sunacağız. Nasıl olsa artık şımaramaz, ‘‘Ben neymişim’’ diyemez, kendini bulunmaz hint kumaşı zannetmez. Nasıl olsa artık onu mutlu edemeyiz, rahatça övelim; bizi duyamaz, korkmayalım.
Burada yazıma son verirken bir kez daha Türkiye'mizin dünya ülkelerince tanınmasında da Barış Elçiliği yapmış, netice itibariyle de Türk turizmine büyük katkıları olmuş, çocukluğumuzun Barış Abisi, çok yönlü Usta Sanatçımız Barış Manço'yu, aramızdan ayrılışının 24 yılında saygı, sevgi, rahmet, özlem, anıyorum. Mekanı cennet olsun. Işıklar içinde uyusun!...
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş