Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

TEMEL USTA

Köyde yaşadığımız evin alt katında rahmetli Babamın tamirhanesi var. Dükkanı kapatınca, neyi var, neyi yok oraya yığmış. Mengenesi, Kaynak makinesi, anahtarlar, eski motorlar, her takım , çeşit çeşit çekiçler. Vidalar, somunlar ve yarım kalmış bir kuzine. Elini sildiği yağlı üstübü, iplik iplik ellerinin maharetini anlatıyordu sanki. Ağaçtan Pinokyo'yu yaratan Geppetto usta ne ise, Babamda tenekeden kendine arkadaşlar yaratırdı. Bir motora can verip çalıştırır, Dönmeyen tekerlekleri döndürür, Kaportası çarpık eğilmiş saçları yenisinden ayırt edilemeyecek kadar güzel düzeltirdi, Velhasıl hayat okulunda okumuş bir makine mühendisi gibiydi. Bir kaç gün önce evin altında yaptığı odun kesme makinesinde odun keserken Gözüme bir dut dalı ilişti karanlık ışık almayan duvarın dibinde. Öyle bir kurumuştu ki. kabukları çatlamış,sapsarı olmuştu kurumaktan.Evirdim çevirdim. Ne olacak bu deyip dönen hızara verip sobalık yapmak için hızarın ağzına götürdüğümde, Hafızamda şimşekler çaktı. Babamın çok güzel bıçak, çakı yaptığını hatırladım. O yaptığı bıçaklara yaptığı saplar bir sanat eseri kadar güzel olurdu. Gelinlerinin kırılan bıçaklarını alır O sapsız bıçaklara can verirdi. İşte kesmeye ,sobaya atıp yakmaya hazırlandığım kurumuş dut dalı Bizim sapı kırılan bıçaklara sap olmak için Duvarın dibine saklanıp babamı bekliyordu. Keser miyim, Kutsal bir emanet gibi odamızın altındaki kalasların boşluğuna bıraktım. Bizim elimizden gelmese de, Onun bize emaneti bıçak sapına ihanet edip kimseler yakmasın istedim. Bizim evde sapı kırılan bıçaklar atılsa da. Babamın sakladığı saplık sakladığım dökmenin altında hep duracak. Kurtlanıp un oluncaya kadar. Ama bıraktığı hurda demirler paslansa da Yarım kalan kuzineye monte edilmeyi bekleyecek. Ama o kuzine asla bir daha tamamlanmayacak. Çünkü Temel usta bir daha ne bıçaklara sap, ne susan motora ses verecek. Acı ama gerçek o artık bir daha gelmeyecek...! M.Yayla-Görele  
Ekleme Tarihi: 31 Ekim 2022 - Pazartesi

TEMEL USTA

Köyde yaşadığımız evin alt katında rahmetli Babamın tamirhanesi var. Dükkanı kapatınca, neyi var, neyi yok oraya yığmış. Mengenesi, Kaynak makinesi, anahtarlar, eski motorlar, her takım , çeşit çeşit çekiçler. Vidalar, somunlar ve yarım kalmış bir kuzine. Elini sildiği yağlı üstübü, iplik iplik ellerinin maharetini anlatıyordu sanki. Ağaçtan Pinokyo'yu yaratan Geppetto usta ne ise, Babamda tenekeden kendine arkadaşlar yaratırdı. Bir motora can verip çalıştırır, Dönmeyen tekerlekleri döndürür, Kaportası çarpık eğilmiş saçları yenisinden ayırt edilemeyecek kadar güzel düzeltirdi, Velhasıl hayat okulunda okumuş bir makine mühendisi gibiydi. Bir kaç gün önce evin altında yaptığı odun kesme makinesinde odun keserken Gözüme bir dut dalı ilişti karanlık ışık almayan duvarın dibinde. Öyle bir kurumuştu ki. kabukları çatlamış,sapsarı olmuştu kurumaktan.Evirdim çevirdim. Ne olacak bu deyip dönen hızara verip sobalık yapmak için hızarın ağzına götürdüğümde, Hafızamda şimşekler çaktı. Babamın çok güzel bıçak, çakı yaptığını hatırladım. O yaptığı bıçaklara yaptığı saplar bir sanat eseri kadar güzel olurdu. Gelinlerinin kırılan bıçaklarını alır O sapsız bıçaklara can verirdi. İşte kesmeye ,sobaya atıp yakmaya hazırlandığım kurumuş dut dalı Bizim sapı kırılan bıçaklara sap olmak için Duvarın dibine saklanıp babamı bekliyordu. Keser miyim, Kutsal bir emanet gibi odamızın altındaki kalasların boşluğuna bıraktım. Bizim elimizden gelmese de, Onun bize emaneti bıçak sapına ihanet edip kimseler yakmasın istedim. Bizim evde sapı kırılan bıçaklar atılsa da. Babamın sakladığı saplık sakladığım dökmenin altında hep duracak. Kurtlanıp un oluncaya kadar. Ama bıraktığı hurda demirler paslansa da Yarım kalan kuzineye monte edilmeyi bekleyecek. Ama o kuzine asla bir daha tamamlanmayacak. Çünkü Temel usta bir daha ne bıçaklara sap, ne susan motora ses verecek. Acı ama gerçek o artık bir daha gelmeyecek...! M.Yayla-Görele

 

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş