Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.
Esenyurt Escort
Mustafa YAYLA
Köşe Yazarı
Mustafa YAYLA
 

ELMA, ARMUT, ÜZÜM

Gün doğarken kalkmayı severdi. Sabahın ilk ışıklarıyla etrafı seyreder, Ufacık bir kuşun kanatlarına takılır uçar giderdi. Kuş ne zaman yorulur bir ağaca konmak istese kuşun kulağına fısıldardı -Alçak dalları salkım saçak meyveye durmuş, elma ağacına kon derdi. Kuşta ondan aldığı emri uygular, Çevrede artık nesli tükenmiş olsa da ham bir elma ağacına konardı. Elma ağaçları güzel ağaçlardır. Eskiden fındık bahçelerinde bin bir çeşit elma ağaçlarımız vardı. Eylül ayı geldi mi Fındık toplama işinden sonra elma toplama işi başlardı. Kocaman ağaçlara çıkılır, ezilmeden itina ile toplanan elmalar sepet,sepet kasabaya taşınırdı. Elma pazarı Hasan ağa camisinin arkasında kurulurdu. Burunlu kocaman kamyonlara doldurulan elmalar çevre illere sevk edilirdi. Çerezlik fındıkların yanına uzun kış gecelerinde yemek için çeşit, çeşit elmaları ahırın bir köşesine otların içine gömer saklardık. Kışın kar yağarken otun içinde yumuşayan elmalar kavun gibi olurdu. Elma kurusu yapardık. Hoşafına ekmek doğrar yerdik. Hele armut ağaçlarımız daha bir başkaydı. Çeşit çeşit armutlar armutlara sarmış üzüm tevekleri vardı.Kara üzüm, beyaz üzüm. Ağaçta cambaz gibi üzüm toplayan korkusuz insanlarımız vardı. İnce uzun üzüm sepetleri vardı. Toplanan üzümler iple yere sarkıtılır, yerde bekleyen bir yardımcı toplanan sepeti diğer sepetlere doldururlardı. Daha sonra şıraları çıkarmak için şıra hanelere taşınan üzümler ezilir şırası çıkar kazanlarda bekletilirdi.Kül suyu ilave edilir, Sonra bakır tavalarda kaynatılır ekşi pekmez elde edilirdi. Ekşi pekmezden neler yapardık neler, Mısır unu ile yağlaş,Şırayı mısır yarmasıyla kaynatıp samazka yaparlardı. Ekşi pekmezi pınarın suyunda eritirler nardek yapıp hamsinin üzerine şerbet niyetine içerlerdi. Ya şimdi. Sabahın ilk ışıklarıyla kalkanlar kalmadı, Ufacık kuşun kanadına binip uçan insanlar kalmadı. O güzelim elmalar, armutlar, üzümler aldılar başlarını gittiler. Bir fındık kaldı. Oda can çekişiyor ölmesi yakındır. Yanıyor içim. Biz bu doğayı neden bu duruma getirdik. Her güzel şeyi yok etmek için gönderilmiş yaratıklara döndük. Kıyamet denen şey bu olmalı. Kıyameti koparan kim bilir belki de insanoğlunun ta kendisi. olsun be. Kuşlar hele o ufacık kuşlar, elmalar, armutlar üzümler çekip gittiler. Bir daha da gelmeyecekler. Manav tezgahlarında tohumsuz meyvelere baka baka geçmişin düşlerinde yaşayacağız. Peki güzelim torunlarımızın suçu ne. Onların yaşama hakkını gasp etmeye hakkımız var mıydı....? M.Yayla-Görele
Ekleme Tarihi: 17 Ağustos 2022 - Çarşamba

ELMA, ARMUT, ÜZÜM

Gün doğarken kalkmayı severdi. Sabahın ilk ışıklarıyla etrafı seyreder, Ufacık bir kuşun kanatlarına takılır uçar giderdi. Kuş ne zaman yorulur bir ağaca konmak istese kuşun kulağına fısıldardı

-Alçak dalları salkım saçak meyveye durmuş, elma ağacına kon derdi.

Kuşta ondan aldığı emri uygular, Çevrede artık nesli tükenmiş olsa da ham bir elma ağacına konardı. Elma ağaçları güzel ağaçlardır. Eskiden fındık bahçelerinde bin bir çeşit elma ağaçlarımız vardı. Eylül ayı geldi mi Fındık toplama işinden sonra elma toplama işi başlardı. Kocaman ağaçlara çıkılır, ezilmeden itina ile toplanan elmalar sepet,sepet kasabaya taşınırdı. Elma pazarı Hasan ağa camisinin arkasında kurulurdu. Burunlu kocaman kamyonlara doldurulan elmalar çevre illere sevk edilirdi. Çerezlik fındıkların yanına uzun kış gecelerinde yemek için çeşit, çeşit elmaları ahırın bir köşesine otların içine gömer saklardık. Kışın kar yağarken otun içinde yumuşayan elmalar kavun gibi olurdu. Elma kurusu yapardık. Hoşafına ekmek doğrar yerdik. Hele armut ağaçlarımız daha bir başkaydı. Çeşit çeşit armutlar armutlara sarmış üzüm tevekleri vardı.Kara üzüm, beyaz üzüm. Ağaçta cambaz gibi üzüm toplayan korkusuz insanlarımız vardı. İnce uzun üzüm sepetleri vardı. Toplanan üzümler iple yere sarkıtılır, yerde bekleyen bir yardımcı toplanan sepeti diğer sepetlere doldururlardı. Daha sonra şıraları çıkarmak için şıra hanelere taşınan üzümler ezilir şırası çıkar kazanlarda bekletilirdi.Kül suyu ilave edilir, Sonra bakır tavalarda kaynatılır ekşi pekmez elde edilirdi. Ekşi pekmezden neler yapardık neler, Mısır unu ile yağlaş,Şırayı mısır yarmasıyla kaynatıp samazka yaparlardı. Ekşi pekmezi pınarın suyunda eritirler nardek yapıp hamsinin üzerine şerbet niyetine içerlerdi. Ya şimdi. Sabahın ilk ışıklarıyla kalkanlar kalmadı, Ufacık kuşun kanadına binip uçan insanlar kalmadı. O güzelim elmalar, armutlar, üzümler aldılar başlarını gittiler. Bir fındık kaldı. Oda can çekişiyor ölmesi yakındır. Yanıyor içim. Biz bu doğayı neden bu duruma getirdik. Her güzel şeyi yok etmek için gönderilmiş yaratıklara döndük. Kıyamet denen şey bu olmalı. Kıyameti koparan kim bilir belki de insanoğlunun ta kendisi. olsun be. Kuşlar hele o ufacık kuşlar, elmalar, armutlar üzümler çekip gittiler. Bir daha da gelmeyecekler. Manav tezgahlarında tohumsuz meyvelere baka baka geçmişin düşlerinde yaşayacağız. Peki güzelim torunlarımızın suçu ne. Onların yaşama hakkını gasp etmeye hakkımız var mıydı....? M.Yayla-Görele

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

06
Ağustos
04
Ağustos
31
Temmuz
29
Temmuz
28
Temmuz
28
Temmuz
23
Temmuz
21
Temmuz
19
Temmuz
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

siyahbet giriş